Milletvekilleri, “Balyoz”, “Ergenekon”, “Askeri Casusluk” davaları döneminde istediği cezaevine tek ya da gruplar halinde gidiyor, istediği tutukluyla görüşebiliyordu. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kapsamında cezaevine gitmek isteyenlere de uzun süredir izin verilmiyordu.
CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Utku Çakırözer ve Şafak Pavey, önceki gün Bakırköy Kadın Cezaevi’ne gitti. Aynı tutukluyu görmek isteseler bile buna izin verilmedi. O yüzden milletvekilleri aynı kişilerle görüştü ama ayrı saatlerde bu görüşme gerçekleştirildi.

NAZLI ILICAK ÇOK DUYGULANDI

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Nuriye Akman ve Lale Sarıibrahimoğlu kısa süre önce tahliye edilmişti. Milletvekili Mahmut Tanal, gazeteci-yazar Nazlı Ilıcak, yazarlar Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, gazeteci Büşra Erdal’ı ziyaret etti. Nazlı Ilıcak, ziyaretçi odasında Mahmut Tanal’ı görünce çok duygulandı ve gözyaşını tutamadı.
Burada öğrendi ki, Bakırköy Kadın Cezaevi’ne SÖZCÜ, Cumhuriyet, Birgün gazeteleri alınmıyor, bunların satışı cezaevi yönetiminin kararıyla engelleniyor. Ancak diğer gazetelerin girişinde, şimdilik Halk TV’nin izlenmesinde bir engel yok. Dışarıda satılan gazetelerin, cezaevine girmesini engellemek tamamen Bakırköy Cezaevi yönetiminin keyfi bir kararıdır. Tutuklulardan, SÖZCÜ, Cumhuriyet ve Birgün gazetelerinin cezaevine alınmadığını öğrenen Tanal, bu durumu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a yazılı olarak sordu.

OKUMALARINA İZİN VERİLİYOR

Evinde, Fetullah Gülen ya da takma adla yazdığı kitap bulunanlar hakkında yasal işlem yapılıyor, hatta bunlar arasında tutuklanan da oluyor. Yıllarca okul kütüphanelerine, halk eğitim kütüphanelerine, cezaevi kütüphanelerine Fetullah Gülen kitapları alındı. Devlet, bir yandan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele ederken, aralarında SÖZCÜ’nün de bulunduğu gazeteleri yasaklayanlar, cezaevinde hâlâ Fetullah Gülen’in kitaplarını bulunduruyor, tutukluların bu kitapları okumalarına izin veriyor. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yıldırım hem gazete yasakları, hem de FETÖ kitapları konusuyla yakından ilgilenecektir.
Evinde Fetullah Gülen kitabı olduğu için tutuklananlar, cezaevine girdiği zaman Fetullah Gülen kitabı okuyabiliyor. Cezaevlerine bu kadar sık giden CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın önümüzdeki günlerde cezaevindeki Fetullah Gülen’e ait kitaplarla ilgili kapsamlı bir çalışmayı kamuoyuna açıklaması sürpriz olmaz. Tanal’a sordum, önümüzdeki hafta bu konuda belgelere dayalı olarak açıklama yapacağını söylemekle yetindi. Bekleyelim, görelim...

Başbakan’ın mektubu ve cezaevindeki gazi

Başbakan Binali Yıldırım, terörle mücadele ederken gazi olanlar ile 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyarken yaralanan “demokrasi gazileri”ne Kurban Bayramı’nda birer kutu çikolata ve birer de mektup gönderdi. Kuşkusuz, kendilerinin hatırlanması onları mutlu etti.
Başbakanlık amblemli, Binali Yıldırım imzalı mektupta aynen şunlar yazılı:
“Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allahım!
Bize güç ver... Cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allahım!”
Bu milletin kahraman evladı olarak; vatan, bayrak, devlet, ezan diyerek canınızı ortaya koydunuz ve tarihimize adınızı altın harflerle yazdırdınız. Sizlere ve değerli ailenize selam ve sevgilerimi ileterek mübarek Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.”

İŞTE ONLARDAN BİRİ...

Başbakan’ın hem Ramazan, hem Kurban Bayramı’nda mektup ve çikolata gönderdiği gazilerden biri de Komiser Yardımcısı Mesut Güleç’ti. Evine gönderilmişti ama o bunları göremedi, Başbakan’ın çikolatasını yiyemedi. Nedenini Gaziantep L Tipi Cezaevi’nden yazdığı mektuptan okuyalım:
“2012 yılında Nevruz öncesi Diyarbakır AKP il binasını 50 kişilik ekibimle korurken, atılan el bombası sonucu yaralandım. Dönemin AKP il yöneticileri, vali, emniyet müdürü yaptığım müdahale sonrası çok sayıda polisin hayatını kurtardığımı, bir kahraman olduğumu belirten sözlerle beni teselli etti. Doktorların müdahalesi sonucu kurtuldum ve hayata döndüm. Vücudumda halen 8 adet şarapnel parçası durmakta olan gazilik belgesi bulunan emniyet mensubuyum.”

EŞİ 6.5 AYLIK HAMİLEYDİ

“Sen bir kahramansın”, “sen bir gazisin” denilen Mesut Güleç, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra açığa alındı. “Yanlışlık vardır, düzeltilir” diye boşuna bekledi. Bir gece saat 02.00’de evine polisler geldi ve gözaltına aldı. Eşi o zaman 6,5 aylık hamileydi. Mesut’u götürürlerken eşi baygınlık geçirdi.
FETÖ mensubu olduğu iddiasıyla suçlandı. Gerekçesi de evine 150 metre uzaklıkta bulunan okula çocuğunu yarım dönem göndermesi ve 3 adet hikaye kitabıymış. Dünün gazisi, “vatan haini” oldu. Ama hakkını yemeyelim, o vatan hainliğiyle suçlanırken, cezaevinde bulunurken bile bayramda Başbakan evine çikolata gönderiyor, bayramını da kutluyordu.