Müthiş bir hava yakalayan ve Galatasaray galibiyetinin getirdiği moralle sahaya çıkan Fenerbahçe, Zorya’yı kolay geçti. Pazar günü gerilimi yüksek bir maç oynadıktan sonra futbolcuların rahatlamış şekilde maça başlaması da normaldi. İlk yarıda bu rahatlığın getirdiği kopukluktan Ukrayna temsilcisi iyi yararlanarak ekibimizin üzerine gelmeye başladı. Attıkları golde hakem ofsayt bayrağı kaldırarak aslında büyük bir hata yaptı. O pozisyon gol olsaydı, işler çok daha zor olabilirdi. Ama hakem hatası bu kez bizim lehimize oldu. Emenike, Dick Advocaat’ın kendisine tanıdığı şansı bu maçta iyi kullanamadı. İyi bir Robin van Persie’nin o da farkında ve mental olarak etkilenmiş. Emenike’yi izleyince RvP’nin bu takımın tartışmasız forveti olduğu bir kez daha görüldü. İkinci yarıyla birlikte oyuna ağırlığını koymaya başlayan Fenerbahçe, aradığı golü Stoch’la buldu. Uzun süre oynamamasına rağmen müthiş bir gol attı. Ondan alışık olduğumuz uzun mesafeli şutlarından birinde kilidi açtı. Advocaat’ı bu konuda tebrik etmek lazım. Her oyuncusundan maksimum verimi alıyor. Hiç oynamayan Stoch bile çok önemli bir katkı sağladı. Bu golden sonra da zaten maç bitti. Kjaer’in attığı güzel kafa golü Fenerbahçe’ye Avrupa’da önemli bir galibiyet getirdi. Fenerbahçe hem ligde hem de Avrupa’da yoluna emin adımlarla ilerliyor. İlk haftalardaki takımla bu takım arasındaki en büyük fark özgüven. Fenerbahçe bu özgüven sayesinde hem Avrupa’da hem de ligde sonuna kadar gidecektir. Sahada kazanacağına inanan ve pes etmeyen bir takım var. Bunda da en büyük pay Advocaat’ın.