Galatasaray, geçen haftaki 4-1’lik Kasımpaşa galibiyetiyle geç de olsa üzerindeki ölü toprağını atmıştı. Sarı-kırmızılılar, Bursa deplasmanında 1-1 berabere kalırken, sayısız gol pozisyonundan yararlanamadı. Bu karşılaşma geçen yıl takımı şampiyon yapan Hamza Hamzaoğlu’na rakip olan Galatasaray açısından duygusal bir mücadeleydi. Bu duygusal ve güzel tabloyu tek bozan isim maç öncesi diğer takım arkadaşlarının aksine Hamzaoğlu’nun yanına bile gitmeyen Lukas Podolski’ydi. Podolski’ye bu konuda sitem etsek de, Yasin Öztekin’e isyanına da bir o kadar hak verdik. Yasin iki tane yüzde yüz gollük pozisyonda Alman milli oyuncuya pas vermeyerek, Galatasaray’ın üç puanına kan doğrayan isim oldu. Yasin iyi futbolcu. Ama herkes sonuca bakar. Bu kafayla devam ederse sarı-kırmızılılarda kariyeri çok da uzun olmaz.
EKSİKLERE RAĞMEN
Sarı-kırmızılılarda Selçuk İnan kendisini buldu. Orta sahanın dinamosu olarak, rakip takım oyuncularına oldukça fazla ecel teri döktürdü. Emre Çolak da ilk yarı ne kadar kötüyse ikinci yarıda da bir o kadar iyiydi. Ancak Emre’nin de bu form durumunu 90 dakikaya yaymaya ihtiyacı var. Wesley Sneijder, Chedjou ve Semih’in yokluğuna karşın Galatasaray maçta galibiyeti hak eden taraftı. Teknik Direktör Jan Olde Riekerink’i üç ay şöyle bir uğrayıp giden Mustafa Denizli’ye göre takımı çok daha fazla toparladığı ortada. Bursaspor ise son dönemdeki düşüşüne karşın Galatasaray karşısında iyi bir mücadele ortaya koydu. Ancak Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu’nun gelecek sezon için özellikle yabancı oyuncularda büyük ölçüde değişime gitmesi şart. Fırat Aydınus maçın en formsuzuydu. Galatasaray’ın bir penaltısını vermedi. Bursaspor’un ilk golü öncesi net bir elle oynama var.