Galatasaray, beklenenin çok altında bir oyun sergilemesine rağmen maçı kazanmayı bildi. Bu maçın kazanılmasında Karabükspor hücum oyuncularının da büyük katkısı vardı. Hem maçın başında hem de ikinci yarıda yakaladıkları pozisyonları değerlendirmiş olsalardı, daha maçın ilk yarısında farklı bir şekilde Karabük öne geçerdi. Tabi Muslera’nın hakkını da verelim. Süper Kupa finalinin yıldızı, Karabük maçının yıldızı Uruguaylı kaleci oluyorsa, ortada iyi gitmeyen şeyler var demektir.
DİKİNE OYNAYAMIYOR
Sarı-kırmızılı takım kağıt üzerinde çok transfer yaptı ancak sahada sadece Eren ve Tolga var. Öyle olunca da geçen yıldan değişen bir şey olmuyor. Galatasaray en büyük sorunu ağır oluşu ve çok fazla yan pas yapışı. Dikine gidemiyor sarı-kırmızılılar. Orta sahası da agresif değil, kırılgan. Riekerink’in bu sorunu çözmesi şart. Serdar Aziz ve Cavanda’nın takıma katılmasından ziyade iyi bir ön libero şart. Tolga çok koşuyor, çok topla buluşuyor ancak final paslarını yapamıyor. Sneijder ve Selçuk da hazır olmayınca maçın kontrolünü bir türlü eline alamadı Galatasaray. Eren iyi bir golcü ancak ona istediği paslar gelmeli. İlk isabetli şutu gol oldu. Eren’in istediği ortaları yapacak kanat oyuncuları lazım ancak o da yok takımda. Düşünün Chedjou’nun ortasında geldi gol. Usta işi bir vuruştu, onun da hakkını verelim.
MAÇIN KADERİNİ ETKİLEDİ
Hakem Bülent Yıldırım, Karabük’ün penaltısını vermeyerek maçın kaderini etkiledi. Bu kadar açık ve net bir penaltıyı Bülent Yıldırım nasıl vermez? Buradan şunu da söylemek istiyorum, ilave çizgi hakem uygulamasını kaldıran Federasyonu da eleştiriyorum. Bu uygulama ilk maçta fiyaskoyla sonuçlandı. Bundan sonra da birçok maçta ilave çizgi hakem kalkmasaydı diyeceğiz.