Ligin önemli maçında, futbol adına kötü bir mücadele vardı. Trabzonspor, Galatasaray savunmasının hatasından bir fırsat yakalayıp onu gole çevirdi. Bu golden sonra dikkatli olan ve hata yapmayan bordo-mavililer, bir bakıma var olma yok olma adına çıktığı maçta çok önemli bir üç puanı hanesine yazdırdı. Bugün çok iyi oynadığı için değil sahada çok mücadele ettikleri için kazandılar. Golden sonra çok dirençli olmanın, oyun disiplinine sadık kalmanın ödülünü aldılar. Sarı-kırmızılı tarafa gelince… Sahada doğru düzgün oyunu yönlendiren bir maestro yoktu. Sneijder bu konuda çok yetersiz kaldı. Eren’i de istediği toplarla buluşturamayınca, Galatasaray en etkili olduğu noktayı değerlendiremedi. Bloklar arasındaki koordinasyon eksikliği çok ciddi anlamda belirgindi. Sen şampiyonluğa oynayan bir takımsın, savunmadan çıkarken böyle hata yaparsan, ciddi rakiplere karşı maç kazanamazsın. Sadece Bruma süratini kullanarak bir şeyler yapmak istese de başarılı olamadı. Seyircisinin büyük desteğine rağmen rakibe baskı kurmakta zorlandı ev sahibi ekip. Üstünlüğünü rakibine kabul ettiremedi. Galatasaray bu mağlubiyetten çok önemli dersler çıkarmalı ve üstüne bir şeyler ekleyebilmeli. Aksi halde sezon başında yakaladıkları rüzgâr erken diner, hatta tersine döner.
GOLDE OFSAYT YOKTU
Karşılaşmanın hakemi Fırat Aydınus aslında sezona iyi başlayan isimlerdendi fakat son iki maçtır iyi görüntü vermiyor. İki oyuncu birbirini tutarkenki mücadelede düdük çaldı ve oyunu hakem atışı ile başlattı. Futbol oyun kurallarında böyle bir şey yok. Bu, kabul edilemez bir hata. Kendi kendine yeni kural icat etti. Galatasaray’ın yediği golde ofsayt tartışmaları var ancak yardımcı hakemin kararının doğru olduğunu düşünüyorum. Yardımcı hakem için zor bir pozisyon olsa da N’Doye topun gerisinde. Podolski için beklenen penaltı kararı var ki, hakemin devam kararı yerindeydi.