Avrupa Futbol Şampiyonası finaline yakışmayan bir maç oldu. Karşılaşmayı izleyenler ciddi bir hayal kırıklığına uğramıştır. Gerçi bunun da nedeni Ronaldo’nun oyunun başında sakatlanmış olmasıydı. O sakatlık her şeyi değiştirdi. Dünyanın en büyük yıldızlarından biri oynayamayacağı için, bizimkiler de prim alamadıkları için ağlıyorlar. Final maçının geri kalan kısmında takımını yalnız bırakacağı için ağlayan futbolcu Ronaldo’dur. İşte dünya yıldızı da böyle olunuyor. Karakter en önemli faktör. Umarım bizim sözde yıldızlarımız bundan ders çıkarır. Maça gelince… İlk yarıda Fransızların yoğun bir baskısı vardı. Ancak rakip kalede etkili olamadılar. Ronaldo-Quaresma değişikliğinden sonra Portekiz taraftarlarının umudu azalmış olsa da, oyunun bundan sonraki bölümünde çok büyük bir direnç gösterdiler. Özellikle ikinci yarıda zaman zaman oyunun kontrolünü eline alan Portekizliler, maçı istedikleri gibi oynadılar. Rakibe fazla pozisyon vermeden oyunu tuttular. Kalecileri de iyi günündeydi. Neticesinde bu bir final maçı. Fransa da seyircisi önünde kaybetmemek adına, tedirgin oynadı. Sahanın en etkili ismi Sissoko’ydu. Savunmada ve hücumda çok doğru işler yaptı. Portekiz Ronaldo gibi bir oyuncunun eksiğine rağmen, şampiyona boyunca oluğu gibi yine oyunda kalmayı başardı. Maç kazanamadan buraya geldi denildi ama Portekiz’i de kimse yenemedi. Sabrın sonu da şampiyonluk oldu. Uzatma dakikalarında Eder’in golü Portekiz’e tarihinin ilk Avrupa Şampiyonluğu’nu getirdi. Maçın İngiliz hakemi Clattenburg normal sürede çok iyi bir maç yönetti. Ancak aynı şeyleri uzatma dakikaları için söyleyemeyiz. Portekiz’in direkten dönen serbest vuruşunda vermiş olduğu elle oynama ve sarı kartta büyük hata yaptı. Topla oynayan Fransız oyuncu değil, Portekizliydi. Onun gol olmaması büyük şanstı.