Mineraller, sağlıklı yaşam için ihmal edilmemesi gereken, vücudun fonksiyonlarını sürdürmesi için hayati öneme sahip inorganik maddelerdir. Sağlığımız için çok önemli 15’ten fazla mineral vardır. Çoğunlukla, vitaminlerin en çok ihtiyaç duyulan bölgeye ulaşmalarını sağlarlar...

18

Hücre korunması, sağlıklı dişler, kemik ve cilt yapısı için önemli olan mineraller, kan basıncı, kalp ritmi, kas fonksiyonları, vücuttaki sıvı dengesi, üremede de önemli rol oynarlar. İşte, eksiklikleri sağlığımızı etkileyen en önemli dokuz mineralle ilgili bilinmesi gerekenler...

8

- Kalsiyum: Büyük oranda kemiklerde bulunur. Eksikliği yüksek seviyelere ulaştığında diş ve sırtta ağrı, kemiklerde zayıflama, çatlama ve kolay kırılma görülür. Bu mineral en çok süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyve, fındık, narenciye ve balıkta bulunur.

7

- Krom: Vücuttaki basit şekerin parçalanmasını ve kullanımını düzenler, kandan hücrelere glikoz transferini sağlar. İnsülin oluşumuna, kolesterol düzeyi kontrolüne yardım eder. Vücuttaki enzim ve hormonlar açısından çok önemlidir. Yumurta sarısı, istiridye, yer fıstığı, üzüm suyu, peynir, buğday ve mayada bulunur.

14

- Demir: Hemoglobin (kırmızı kan hücresi), miyoglobin (kas pigmenti) ve enzim üretimi için gereklidir. Vücuttaki demirin sadece yüzde 8’i kan damarlarından gelir. Vücutta büyümeye yardım eder, yorgunluğa karşı ve hastalıklardan korunmada kullanılır. Vücuttaki B grubu vitaminlerinin kullanımını arttırır. Yumurta sarısı, et, balık, ciğer, yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, fındık ve dalakta bulunur.

5

- Magnezyum: Sinir sisteminin ve kasların gevşemesini sağlayan mineraldir. Magnezyum kandaki şekerin enerjiye dönüştürülmesinde önemli rol oynar. Sağlıklı dişlere sahip olmak ve sindirim sisteminin rahatlaması için gereklidir. Soya fasulyesi, fındık, süt, balık, yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllarda bulunur.

4

- Potasyum: Sodyumla birlikte vücuttaki su dengesinin sağlanmasına yardımcı olur, gıdaların hücre içine geçişini sağlar, sinir sistemindeki mesajları beyne iletir. Beyne oksijen gönderilmesi bakımından önem taşır. Bu mineral vücutta her gün kullanılır ve tekrar yeri doldurulur. Kalp ve diğer kasların sağlıklı yapılarını korumaları potasyuma bağlıdır. Fazla şeker, diüretikler, laksatifler, fazla tuz, alkol ve stres bu mineralle vücuttan atılır. Et, süt, sebze, meyve ve kurubaklagillerde bulunur.

15

- Çinko: Proteinlerin enerjiye dönüştürülmesi bakımından bu mineral çok önemlidir. Zihinsel fonksiyonlarda, vücudun kendini iyileştirmesi ve yenilemesi gereken durumlarda, bağışıklık sisteminin gelişmesinde, hormonal dengede önemli bir yere sahiptir. Kalp, beyin ve üreme sisteminin çalışması için de gereklidir. Deniz ürünleri, et, karaciğer, fındık, ay çekirdeği, süt ve yumurtada bulunur.

9

- İyot: Tiroit bezlerinde yer alır. Tiroit ve tiroit kontrol mekanizmasında, zihinsel fonksiyonlarda, enerji ve kilo almada önemli rol oynar.

3

- Fosfor: Bu mineral sadece fizyolojik kimyasal reaksiyonlarda yer almakla kalmaz, aynı zamanda vücuttaki bütün hücrelerde bulunur. Normal kemik ve diş yapısı, kalp düzeni, normal böbrek fonksiyonları için gereklidir. Süt ürünleri, sakatatlar, et ve kurubaklagillerde bulunur.

2

- Sodyum: Bu mineral sinir ve kas fonksiyonlarının devamı için çok önemlidir. Asıl görevi sıvı pompalanmasını ve gıdaların hücre zarından geçişini sağlamaktır. Bol miktarda sodyum yüksek kan basıncına katkıda bulunur. Tuz, füme etler, süt ve süt ürünlerinde bulunur.

10

Hayati önemi var…


Enerji üretiminde çok önemli olan magnezyum kalp, böbrek, beyin ve karaciğer metabolizmaları bakımından da önemli rol oynar. Magnezyum hayati önem taşıyan 11 mineralden biri, belki de en önemlisidir. Vücudun kendisi bu minerali üretmediği için magnezyumun besinler yoluyla alınması gerekir. Magnezyum cildi ve saçı güzelleştirir, tırnakları kuvvetlendirir. Proteinlerin kana karışmasını, kasların ve sinirlerin düzenli bir biçimde çalışmasını sağlar. Magnezyum genel olarak kalsiyumun kemikte düzgün dağılımı için gereklidir, üredeki kalsiyum çözünürlüğünü arttırarak taş oluşumunu azaltır. Başta stres olmak üzere çok sayıda hastalığa iyi gelir.

6

Magnezyum zengini: Limon


C vitamini zengini limon vücutta demir emilimini arttırır. Magnezyum ve bakır içeren, asit açısından zengin bu meyve hazmı kolaylaştırır, damarları açar, karaciğer için de çok faydalıdır. Böbrek tıkanıklıklarını giderir ve kalbi güçlendirir. Soğuk algınlığıyla mücadelede etkilidir. Ilık limonlu suyunun zayıflatıcı etkisi olmamasına rağmen, kalori içermeyen en güzel meyve limondur.

13

Doğru kullanıma dikkat!


- Kansızlığa karşı kullanılan demir tabletlerini diğer minerallerle, çay, kahve gibi içeceklerle tüketmemek gerekir.
- Çinkonun emilimi gece alındığında artar ama C vitamini akşam alındığında uykusuzluk yapabilir.
- Vitaminler gibi mineralleri de doktora danışmadan almayın. İhtiyacınız olmayan vitamin ve mineralleri aldığınızda karaciğer ve böbrekler olumsuz yönde etkilenebilir.

Belli başlı magnezyum kaynakları (100 gramda)

Kakao (toz) 590 mg
Ispanak 56 mg
Yağlı peynir 53 mg
Dil balığı 49 mg
Muz 36 mg

16

Vazgeçilmez mineral kaynağı: çikolata


Karşı konulmaz bir tat olan çikolata, sağlık için gerekli birçok minerali (kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir, çinko, bakır) içerir. Çikolata, polifenol diye adlandırılan ve antioksidan bileşim dizileriyle doludur. Kanın akışkanlığını arttırır, damarları açar, metabolizmanın ürettiği kalp hastalıkları ve kansere yol açan zararlı moleküllerle savaşma gücünü arttırır. Duygusal anlamda da kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan beyindeki seratonin hormonu seviyesini çoğaltır. Aynı zamanda içeriğindeki kafein nedeniyle uyarıcı ve keyif vericidir.

11

Hangi yaşta hangi miktar?


Erişkinlerde günde 300-400 mg magnezyum alınması önerilir. Gebelik ve emzirme dönemlerindekilerin ise 150 mg ek olarak alması gerekir. Çocuklar 0-6 aylıkken, günlük 50 mg, 6-12 aylıkken 70 mg, 1-10 yaş arasında 150-250 mg, 11-18 yaş arasında 300-400 mg magnezyum almalıdır.

Rezerv biterse...


Magnezyum eksikliğinde sinirlilik, uyumsuzluk, iştah kaybı, depresyon, kasların zayıflaması ve kas kramplarıyla kasılmaları, kalp ritminde bozulmalar, solukluk, uyuşukluk, koroner spazm, böbrek taşı, kanser, regl öncesi rahatsızlıklar gibi belirti ve rahatsızlıklar görülebilir. Beslenmeye bağlı olmayan magnezyum stoklarının azaldığı durumlarda uzman tavsiyesiyle magnezyum desteği önerilebilir. Ispanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, muz, avokado, kakao, çikolata, fındık, ceviz, deniz salyangozu, karides, dil balığı ve kabak çekirdeği gibi yiyecekler önemli magnezyum kaynaklarıdır.