Bilimsel çalışmalar, yemek porsiyonları ile kilo arasında çok yakın bir ilişki olduğunu ortaya koyar. Artan porsiyon ve tabak büyüklüğü ise doğrudan kilo artışına neden olur. Bu nedenle porsiyon denetimi kilo kontrolü bakımından en etkili adımdır...

6

Dengeli beslenme ve kilo vermek için porsiyon kontrolünü benimsemek önemlidir. Bu sayede alınan kalorinin günlük karşılama miktarına göre hesaplanması fazla kalori alımını önlemek için gereklidir. İşte size porsiyon küçülterek kilo vermenin püf noktaları...

8

Nelere dikkat edilmeli?

Kilo kontrolünde en önemli desteklerden biri de porsiyon denetimi ve kalori kısıtlaması yapmaktır. Örneğin yağda pişmiş iki yumurta yerine yumurta akıyla hazırlanmış, yağsız, teflonda pişmiş bir menemen tüketerek 150 kalori kâra geçebilirsiniz. Tam yağlı süt yerine yağsız süt, kızarmış tavuk parçalarıyla hazırlanmış salata yerine ızgara veya haşlanmış tavuklu salata tüketmek, meşrubat içmek yerine soda ya da hafifletilmiş meyveli soda tüketmek faydalı olabilir.

11

Su içmeyi unutmayın

İyi planlanmış dengeli bir öğün yüzde 20-30 oranında yağ, yüzde 10-20 oranında protein, yüzde 50-60 oranında karbonhidrat içermeli. Bu hesaplamalar size zor gelebilir ancak diyetisyeniniz tarafından planlanmış mönüler bu kurallara mutlaka uyar. Vücudun besin gereksinimini karşılarken aynı kiloda kalmayı amaçlayan bir birey için dengeli beslenme büyük önem taşır. Bu arada günde 2.5-3 litre su içmeyi alışkanlık haline getirmenizde yarar var.

3

Mutlaka etiket okuyun

Ürün paketlerinin arkasında yer alan etiket okuma kültürünün toplumumuza aşılanması gerek. Çünkü bir paket ürünün içerdiği kalori, yağ, tuz, doymuş yağı bilerek tüketmek, doğru ve dengeli beslenme açısından önemli bir başlangıç noktasıdır. Bu adım, satın aldığınız ve tükettiğiniz besinlerin nelerden oluştuğunu fark etmenizi de sağlar. Günlük beslenme programınız tüm besin gruplarını içeren sağlıklı mönülerden oluşmalıdır. Bu mönünün yüzde 10’luk kısmı atıştırmalıklardan alınabilir. Bir besinin vücuda verdiği yarar ya da zararı, o besinin içeriğinden çok tüketilen miktarı ve tüketme sıklığı oluşturur. Topluma bilinçli tüketim zihniyetini aşılamak, her türlü gıdanın beslenmenizde bulunmasını sağlamak doğru bir yaklaşım olur. Atıştırmalıklar da buna dahildir.

2

Günün besini: Fesleğen

Latincesi ‘ocimum basilicum’ olan fesleğen otunun çiçeğinden aromatik yağ elde edilir. Asya, özellikle de Hint tıbbında önemli yeri vardır. Akdeniz ülkelerinde ve özelikle Kıbrıs’ta, Pasifik Adaları’nda ve Amerika’da yetişir. Doğada 60’tan fazla çeşidi bulunmaktadır; hepsi de birbirinden farklı tip ve aromadadır. Yaprağı kullanılan fesleğen bitkisi taze veya kuru olarak soslara, salatalara, etli, peynirli yemeklere farklı çeşni sağlar. Kokusunu ve aromasını hızla kaybettiği için derin dondurucuda saklanması tavsiye edilir.

10

Antiromatizmal

Fesleğende bulunan flavonoitler hücresel anlamda koruma sağlar. Çalışmalar bu bileşiklerin, kromozomların radyasyon ve serbest radikallerden zarar görmesini engellediğini göstermektedir. Öte yandan istenmeyen bakteriyel gelişimi de önleyebilir. Fesleğen yapraklarından elde edilen esansiyel yağların sık kullanılan çeşitli antibiyotiklere direnç gösteren bazı patojen bakterilerin üremesini yavaşlattığı gözlenmiştir. Şubat 2004’te ‘Besin Mikrobiyolojisi’ dergisindeki bir çalışmaya göre, sebzelerin fesleğen veya kekik özünden elde edilen yağlarla yıkanmasının ishal ve bağırsak rahatsızlıklarına neden olan şigellayı azalttığı sonucuna varılmıştır.

4

Damar dostu

Yüksek beta karoten içeriğiyle vücutta antioksidan aktivite gösteren felseğen, A vitamini bakımından zengindir. Bu sayede kan damarlarını korur, kolesterolün serbest radikallerce okside olmasını önleyerek kalp damar hastalıklarına, kalp krizi ve felce karşı korur. İyi bir magnezyum kaynağı olması sayesinde kan damarlarını sakinleştirip, kan akışına yardımcı olur ve kalp ritmini düzene sokarak kalp kasını korur.