Asrın lideri, yanında bir uçak dolusu yandaşı ile Amerika’ya gitti.
Devletin parası bol nasıl olsa... Harca harcayabildiğin kadar!
Tonlarca uçak yakıtı kullanıldı, büyük masraflar yapıldı! Faturayı millet ödedi!
Hiç tanımadığı, hayatında bir defa olsun yüz yüze gelmediği şampiyon boksör Muhammed Ali’nin cenaze törenine gitti ama... Orada umduğu ilgiyi göremedi.
Kendisini dinleyecek muhtarlar da olmayınca siyasi şov yapamadı!
Törende konuşmak istedi, “Olmaz” dediler.
“Kâbe örtüsünden bir parça serelim” dedi, kabul etmediler.
“Kur’an okuyalım” dedi, izin vermediler!
Muhammed Ali’nin ailesine Türkiye’den getirdiği hediyeleri vermek istedi, veremedi!
Böyle olunca, Organizasyon Komitesi’ne kızıp, Amerika programını yarıda keserek geri döndü.
Türkiye’de uçaktan indiğinde, yüzünden düşen bin parça idi...
Ali’nin yakınları ve Amerikalı zenciler, asrın liderine ayıp ettiler! Yaptıkları iş mi yani?
Tüm bunlar vatandaş olarak onurumuza dokundu doğrusu!
Sahi, ne işi vardı Amerika’da?