Ülkemizde büyük bir güvenlik açığı olduğu artık tüm acılığıyla ortaya çıktı.
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un arkadan vurularak öldürülmesi, katilin cinayetini kolayca işlemesi, bu arada koca salonda hiçbir güvenlik görevlisinin bulunmaması anlaşılır gibi değil!
Suikastçının bir polis memuru olması olayın dehşetini büyütüyor! Bu ülkede polise güvenmeyeceksek kime güveneceğiz?
Katil polisin, Büyükelçi Karlov’u haince vurduktan sonra “Biz Suriye’de her gün ölüyoruz!” diye bağırması, sonra tekbir getirip, Türkçe ve Arapça olarak “Halep’i unutmayın” diye sözlerine devam etmesi, suikastın dış bağlantılı bir provokasyon olduğu ihtimalini güçlendiriyor.
Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkileri tam düzelme aşamasındayken Rus Büyükelçisi’nin öldürülmesi, amacın ne kadar rezil ve sinsice olduğunu gösteriyor.
Suikastçı polisin “FETÖ’cü” olduğu, Feto okullarında yetiştiği belirtiliyor.
Bu olay da gösteriyor ki, gerçek düşmanlar içimizde...
Ülkeye bundan daha büyük bir kötülük yapılamazdı.
* Büyükelçi KARLOV’u, bugün TOKMAK-2 sütunumda anlatıyorum.