Büyük Önder Atatürk’ü giderek artan sevgi ve saygıyla andığımız 10 Kasım’da bile sahnedeydiler!
Dünyaca saygın din alimi merhum Prof. Yaşar Nuri Öztürk’ün “Allah ile aldatanlar”, diyerek tanımladığı sömürücülerden, yani “Yeni Muaviyeciler”den söz ediyorum!
Kuran’ın “Allah ile aldatmayın” ihtarına rağmen sabah akşam Atatürk’e ve onun izinden yürüyenlere kin kusan, küfür yağdıran bu müfteriler, halkımızın dinine olan derin saygısını sömürerek, bildiklerini okumaya devam ediyorlar!..
Cesaretlerini de dinimizi siyasete alet edenlerden alıyorlar!..

*  *  *

Peki bunlarla mücadele etmenin yolu ne olmalı?
İnsanlık tarihine baktığımızda bazılarının toplumu aldatırken en çok kulkandıkları enstrümanların başında din veya başka inançların geldiğini görüyoruz. Bu alışkanlık bıçak gibi kesilemeyeceğine göre, bundan böyle süreceğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.
O halde ne yapmalıyız?
“Din siyasete alet edilemez” gibi klişe söylemleri bir yana bırakıp, Allah ile aldatanların dinle hiçbir ilişkilerinin olmadığını ortaya çıkarmalı ve toplumu uyarmalıyız.
Çünkü Kuran’a birazcık inanan bir insan, başkasının hakkına el uzatmayı ve kul hakı yemeyi aklının ucundan bile geçiremez. Bunun aksine davrananların gerçekte Kuran’a inanmadıklarını deşifre etmek, topluma yapılabilecek en yüce hizmetlerden biri olur.
Zira din bezirgânlarının tüm eylemleri Kuran’a göre; Allah ile aldatma, siyasi boyutta da inanç yolsuzluğu kapsamına girer. Bunların yıllardır deşifre ettiğimiz yolsuzluklardan hiçbir eksiği olmadığı gibi fazlası vardır.
Ayrıca sömürücülerin yaptıklarının Kuran’a aykırı olduğunu ortaya çıkararak topluma duyurmak, dini siyasete alet etmek anlamına asla gelmez. Tam tersine dinimizin siyasete alet edilmesini engelller.
Onların yalan söylediklerinin herkesçe anlaşılmasını sağlar.
Tabii bunun ölçüsünü, yerini ve zamanını çok iyi ayarlamak
koşuluyla...

*  *  *

Özetlersek...
Yaşar Nuri Hoca “Allah ile aldatma zehrinin panzehiri yine İslâm’ın içindedir. O panzehir de Kuran’ı iyi okuyup anlamaktır” diyor.
Ne de güzel söylüyor.
Seni sevgi, saygı ve rahmetle anıyor, başucumdaki kitaplarından bir bölümü her akşam uyumadan önce mutlaka okuyorum sevgili Hocam...
Nur içinde yat...
NOT: Yazıma esin kaynağı olan değerli ressam Musta Günen’e teşekkür ederim.