Ne diyordu 2012 yılında Suriye’ye gidip dönen yandaş gazeteci?
“Libya’da, Mısır’da diktatörleri deviren mücahitler, şimdi Suriye’de cihat için çarpışıyorlar!..”

*  *  *

Gazetecinin (!) göremediği gerçekleri ise biz anlatıyorduk:
“Yani din uğruna savaşıyorlar!
Aynı dinden kardeşlerini öldürüyorlar!
Geçmişte yaşananlardan,
tarihin ibret verici örneklerinden hiç ders almıyorlar!
Durmaksızın ölüyor, durmaksızın öldürüyorlar!
Tarihin utanç verici “Emperyalizm için cihat’’ sayfasını, Müslüman kanıyla yazıyorlar!
Gözleri öylesine kararmış ki, emperyalizmin bu savaşı Ortadoğu’daki zenginliklerin üzerine oturmak ve İsrail’in güvenliğini sağlamak için başlattığını bile göremiyorlar!..”

*  *  *

Yandaş arkadaşın “Libya’da, Mısır’da diktatörleri deviren mücahitler şimdi Suriye’de cihat için çarpışıyor” diyerek methiyeler düzdüğü canilerin “cihat rotasını” şimdi de Türkiye’ye çevirdikleri görülüyor.
Devletin istihbarat raporlarında bu doğrultuda ürkütücü tespitler yer alıyor.
Öncekilere ilaveten Gaziantep’te 29”u çocuk, 54 yurttaşımızın hayatlarını kaybettiği son terör katliamı da, bu bilgileri doğruluyor.

*  *  *

Emperyalizm, coğrafyamızda iç çatışmalar çıkartarak harita değişikliği yapmayı amaçlayan büyük senaryoyu hayata geçirirken; FETÖ, PKK ve IŞİD’i taşeron olarak kullanıyor.
Böylece Türkiye’ye, Cumhuriyet tarihinin en ağır küresel kumpası yaşatılıyor.
Neyse ki bu kaotik ortamda 30 Ağustos Zaferi’nin yıldönümü, göz kamaştıran bir güneş gibi yaklaşıyor.

*  *  *

Zira 30 Ağustos, etnik köken ve mezhebine bakılmaksızın kendisini “Bu vatanın evladıyım” diye tanımlayanlardan oluşan bir ulusun şahlanışıdır.
Atatürk’ün önderliğinde küllerinden yeniden doğan Türk Milleti’nin destansı başarısıdır.
Tarih sahnesinden silindiği düşünülen Millet’in, emperyalizme şanlı direnişiyle kazanılan muhteşem bir zaferdir...

*  *  *

Küresel kumpastan çıkışın yolu, Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşlarının milletle kenetlenerek kazandığı “30 Ağustos Zaferi”nin destansı öyküsünde yazılıdır!..