“Senin gösterdiğindir dünyada en doğru yol,
Ümidi senden aldık sensin ülkü emin ol.
Dünya durdukça senin verdiğin bu gür sesi,
Doğruyu haykırırım Pertevniyal Lisesi…”

* * *

Ne güzel marş değil mi?
Okurken insanın tüyleri ürperiyor...

* * *

Sevgili okurlarım, son dörtlüğünü aldığım bu marşı, Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından biri olan Pertevniyal Lisesi’nden mezun olan binlerce öğrenci, okul hayatları boyunca sayısız kez söylediler...
Böylece dünya durdukça, insanlık yaşadıkça doğruyu haykırma sözü verdiler!..

* * *

Peki sözlerini tuttular mı?
Bana yazan bir avuç mezuna göre hayır!
Pertevniyal’in proje okul kapsamına alınması, yani eğitimin AKP’lileştirilmesi karşısında, aralarında birçok tarihçi, yazar, sanatçı, gazeteci, bilim insanı-akademisyen, milletvekili, hukukçu, doktor, mühendis, işadamı bulunan mezunlar, marşlarını okurken verdikleri sözü unutup sus pus oldular!..
Lafa geldiğinde mangalda kül bırakmayan ve her fırsatta mezunu olmaktan gurur duyduğunu söyleyenler, okullarını yapayalnız bıraktılar!

* * *

Bu sessizlik, eğitimi karanlığa mahkum etme projesine boyun eğme durumu, sadece Pertevniyal Lisesi’ne mi özgü?
Kuşkusuz hayır!
Anayasal haklarını kullanma cesaretini gösteren ve dayanışma sergileyen az sayıdaki okulun mezunları ve dernekleri dışında kalan diğer liselerdeki durum da pek farklı değil.
Örneğin; 8 yılı doldurdukları gerekçesiyle başka okullara gönderilen başarılı öğretmenler, OHAL uygulaması nedeniyle haklarını arayamadıkları gibi, memuriyetlerinin yakılacağı korkusuyla sessiz sedasız eşyalarını topluyorlar!
Öğrenciler onca emek vererek kazandıkları okullarından atılmamak için çaresiz, sisteme boyun eğiyorlar!
Veliler zor bela iyi bir okula yerleştirdikleri çocuklarının geleceğiyle oynamaktan çekindiklerinden ortalıkta görünmemeyi yeğliyorlar!
Derneklerin çoğu bırakın protesto etmeyi, “tüzüğümüzde yok” gibi bahanelerin ardına sığınıyorlar. Belki de korkularını bu şekilde gizliyorlar.
Yasal ve demokratik haklarının bilinciyle karşı çıkanlar ise seslerini duyuracak bir mecra bulamıyorlar!

* * *

Bana mail gönderen ya da sokakta rastladıklarında “Ne olacak bu memleketin hali? Yeni bir Atatürk çıkmayacak mı” diye soranlara hep aynı cevabı veriyorum:
“Yeni bir Atatürk niçin çıksın ki?.. Büyük Önder böyle durumlarda ne yapmamız gerektiğini çok net biçimde söylemiş ve kendisine inanan herkese görev vermiş. Cumhuriyet’i korumanın ve sonsuza kadar yaşatmanın yol ve yöntemlerini anlatmış. Bu mücadelenin zorluklarını dile getirmiş. Onun izinden yürümek, sözde değil özde Atatürkçü olmak varken, yeni bir Mustafa Kemal’in çıkmasını beklemek niye?..”

* * *

Pertevniyal Lisesi mezunları 30 Ekim’deki geleneksel pilav gününde bir araya gelecekler.
Önce okul marşını söyleyecek, sonra da anılarını tazeleyip pilav yiyecekler...
Şimdiden afiyet olsun!..