Dün bu köşede ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’la ilgili Federal Polis (FBI) takibinin, 17-25 Aralık operasyonlarından çok önce başlatıldığını yazdım.
Bilgilere 2011 yılında Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi Adil el-Cubeyr’e suikast girişiminde bulunan İran asıllı Amerikan vatandaşı Mansour Arbabsiar’ın itiraflarından yola çıkarak ulaştım.
Zira 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Arbabsiar ifadelerinde, büyükelçiyi öldürme talimatını İran kaynaklı Kudüs Gücü’nün adamı Ghalom Shakuri’den aldığını söylüyordu.
Shakuri ise kayıplara karışmış, muhtemelen İran’a kaçmıştı!
Olayın Türkiye’yi ilgilendiren boyutu ise Reza Zarrab’ın yakın adamlarına ait şirketlerden, Mansour’a, eylemi öncesinde yaklaşık 1,5 milyon dolarlık bir paranın gönderildiğinin iddia edilmesiydi!..

*  *  *

Peki kimdi bu Kudüs Gücü?..
Açık kaynaklara göre; İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun, daha çok yurt dışı operasyonlarda kullanılan özel kuvvetlerine Kudüs Gücü deniliyor. Doğrudan dini lider Ayetullah Ali Hamaney’e bağlı olarak görev yapan Kudüs Gücü’nün, son yıllarda Suriye’deki muhaliflere yönelik terör eylemlerinde bulundukları öne sürülüyor.

*  *  *

Şimdi sıkı durun!
Geçmişte Kudüs Ordusu veya Kudüs Savaşçıları olarak bilinen bu güç, Ayetullah Humeyni’nin İran Şii İslam Devrimi’ni komşu ülkelere ihraç etme çabaları sırasında da terör eylemleriyle adını duyurdu.
Çeşitli ülkelerden ve tabii ki Türkiye’den İran’a getirilen militanlara, Kudüs Gücü uzmanları tarafından terör eğitimi verildi.
Askeri ve ideolojik eğitim alan bu kişiler daha sonra döndükleri Türkiye’de, birçok terörist saldırı gerçekleştirdi.
1990-2000 yılları arasındaki terör eylemlerinde Turan Dursun, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı gibi çok değerli aydınlarımız katledildi.
Bazıları uzun süre faili meçhul kalan suikastları örten esrar perdesi, dürüstlüğü ve cesaretiyle ünlü Sadettin Tantan’ın İçişleri Bakanı olduğu dönemde kaldırılabildi.
Türkiye işte bu süreçte Kudüs Savaşçıları gerçeğiyle yüzleşti.
Ama ne yazık ki Tantan’ın görevden ayrılmasının ardından ülkemizi yönetenler, tetikçileri azmettiren asıl büyük gücün üzerine gidemediler.
Ayrıca İran’daki yönetim değişikliğinden sonra, Türkiye’yi hedef alan terör eylemlerine de son verildi.

*  *  *

Geliyoruz sözün özüne...
ABD’li Savcı Preet Bharara Reza Zarrab’ı, Devrim Muhafızları’na maddi destek aktarmak ve böylece Kudüs Gücü’nün başka ülkelerde terör eylemleri yapmasını sağlamakla suçluyor.
Ayrıca Reza Zarrab’ın bu faaliyeti, Türkiye’deki bazı önemli siyasetçilere rüşvet vererek sürdürdüğünü iddia ediyor.
Şimdi gördünüz mü, bir suikast girişiminin ardındaki gerçekleri ve soruşturmanın uzanabileceği vahim derinlikleri?..