Biliyorsunuz son günlerde Moody’s ile yatıp Moody’s ile kalkıyoruz!..
Dünyadaki üç önemli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşundan biri olan Moody’s, geçen cuma günü Türkiye’nin kredi notunu “spekülatif seviyeye” düşürmüştü... Daha önce Standard&Poors kredi derecelendirme kuruluşu da Türkiye’nin notunu aynı şekilde aşağı çekmişti.
Peki bu ne demek oluyor? Şu demek oluyor: Türkiye yatırım yapılması sakıncalı ülke olarak ilan ediliyor. Bu iki kuruluş yabancı yatırımcılara açıkça “Türkiye riski yüksek ülke, yatırım yapılamaz” mesajı veriyor!..
Bu kararla birlikte iktidar ve yandaşları ayağa kalktı; Moody’s’ hain ilan edildi, bazıları hızını alamadı bu kuruluşu “FETÖ’cü” ilan etti!.. Ama Allah’tan medyamızda Hürriyet gibi pek muhterem bir gazetemiz var; dün iktidarın yağlarını eritecek bir manşetle çıktı!.. Zaten 1 Kasım seçimlerinden sonra “varlığımız iktidara feda olsun” tadında bir açıklamayla hangi yolda yürüyeceğini dosta düşmana duyurmuştu. Gazetenin emekli genel yayın yönetmeni de henüz sonuçlar yeni belli olduğunda tarihe geçen şu cümleyi kurmuştu:
-Artık fabrika ayarlarıma geri dönüyorum!..
Bu seviyeli ve pek demokratik açıklamalardan sonra Hürriyet, gerçekten de o yolda yürüdü... Emekli muhterem de öyle; arşivler ortada kolaylıkla görebilirsiniz... Neyse devam edelim; dünkü manşet o yolda zirve yapan haberlerden biriydi elbette:
-Moody’s’e inat talep yağdı!..
Ne olmuştu acaba?.. Yabancı yatırımcılar, Moody’s’e rest çekmiş, yatırımlarını Türkiye’ye mi yığmışlardı?.. Dünyanın önde gelen dev şirketleri fabrikalar mı açıyorlardı?.. Hayır! Hazine önceki gün üç borçlanma ihalesi yapmış, talep 20 milyar TL’ye dayanmıştı!.. Şimdi bunu Türkçe’ye çevirelim: devlet garantili, yüzde 9.97 faizli hazine bonoları parayla para kazanan kesimlerin iştahını çekmiş, kısa vadeli tahvillere hücum etmişti... Anlamadınızsa şöyle deneyelim:
-Türkiye 20 milyar TL borç aldı, milyarlarca TL faiz ödeyecek!..
Hürriyet kadar cingöz olamayan gazeteler ise durumu “piyasalar sarsıldı. Borsadaki kayıp gün içinde yüzde 4’ü geçti. Bankaların yurtdışı borçlanma maliyetleri 25 baz puan arttı. Faiz çift hanelere yükseldi. Dolar önce 3 TL’yi geçti, günü 2.970 TL’den kapattı” şeklinde verdiler...
-Akılsızlar işte, işi bilmiyorlar!..

Korkma!..

Başlık dün Sözcü Gazetesi’nin manşetindeydi...
Altında da aynen şu sözcükler yer alıyordu: “Andımız’ı okuyan çocuklar FETÖ’cü, IŞİD’li, PKK’lı olmaz!..” İzmir Karşıyaka Atakent Erdoğan Kibarer Ortaokulu’nda önceki gün öğrenciler Andımız’ı okumak isteyince Müdür sıfatlı muhterem, mensubu bulunduğu kafanın o pek nazik üslubuyla şöyle seslenmişti:
-Kendinize gelin, burası Dingonun ahırı mı?..
O çocukların Andımız’ı okumak istedikleri gün, Mardin ve Şırnak’ta 10 evladımız PKK’lı alçaklar tarafından şehit edilmişti... Her gün şehit cenazelerinin kalktığı, FETÖ’cüsü, IŞİD’lisi tarafından kuşatma altındaki bu ülkede bir okul müdürü Andımız okunuyor diye çıldırıyor, iyi mi.. Acaba kendini “ahırda hisseden” muhtereme Andımız’ın neresi battı dersiniz?.. “Türküm, doğruyum, çalışkanım” girişi mi? “Ey büyük Atatürk” seslenişi mi? “Ne mutlu Türküm diyene” kapanışı mı?.. Yoksa tüm Andımız mı?..
Unutmadan, Andımız 2013 yılında bu iktidar tarafından yasaklandı!.. Kürtçüler, yobazlar, liberal geçinen dönekler pek sevindiler; “Ohh Andımız’dan kurtulduk” diye neredeyse göbek atacaklardı!..
-Hadi hep birlikte, milliyetçilik oynayan iktidara alkış!..

Bunların tahrik olmadığı bir şey yok mu?!.

Yukarıdaki okul müdürüydü, bu da İl Milli Eğitim Müdürü!..
Adı Mahmut Bayram... Burdur Milli Eğitimi’ni yönetiyor, maalesef!.. 2 Haziran 2014’te sosyal medyada şu akıl almaz iğrençlikteki mesajı paylaştı:
-Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir...
Aklı apış arasına kaçmış müdür kılıklı bu herif, yazdığı çirkefin altına “Hadis-i Şerif, Tirmizi/111” ibaresini eklemeyi de ihmal etmemişti. Aradan iki yıl geçtikten sonra durumdan haberdar olan Burdur Milletvekili Mehmet Göker durumu Meclis gündemine taşıdı. Böylesine ahlaksız bir mesajı paylaşan birisinin Milli Eğitim’i yönetemeyeceğini belirterek “ne zaman görevden alınacak, hakkında soruşturma başlatılacak mı” diye sordu. İlahi sayın Göker, gerçekten bu soruları inanarak mı sordunuz?!. Hiçbir şekilde sonuç alamayacağınızı bilmiyor musunuz? Diye sormama bile gerek kalmadı; Bakanlık bu konuyla ilgili bir işlem yapılmadığını bildirdi!..
Haa, bu arada Diyanet İşleri de bu tür bir hadis olmadığını açıkladı!.. Gördüğünüz gibi bu kafa her an, her türlü durum karşısında tahrik olabilir, gözü kararabilir, yalana sarılabilir, aman dikkat saldırabilir!.. Otobüsteki yaratık da şortlu kadına uçarak tekme atmış, “Pantolon giyseydi o kadar tahrik olmazdım” demişti hatırlarsanız!..
-Aklı bacak arasından başka şeye çalışmayan yaratık ha meczup olmuş, ha müdür olmuş, öz aynı olduktan sonra fark etmiyor ne yazık ki!..