Darbe kalkışmalarını kınamak ve karşıtlığında birleşmek olgusu, toplumsal düzeyin ve yurttaşlık bilincinin niteliğiyle övünmeyi gerektirecek bir sonuçtur. Ulusal bağlamda değerlerin korunması, sosyal hukuk devletinin tüm nitelikleriyle varlığını güçlendirerek sürdürmesi, toplumsal barışın mutluluk ve kıvancını duyurması için herkesin özenli davranmasını gerektirir.
Demokrasinin aydınlığı, siyasetin güneşidir. Gelişigüzel, hukuk dışı davranışlarla devlet yaşamının güvenliği sağlıksız duruma gelir. Yönetimdeki çoğunluğun partizanlığı, ayrımcılığı ve iktidarını korumak için aykırılıklarda direnmesi kendisiyle birlikte devletin geçerliğini tartışmaya açar. Bu nedenle yöneticilerin çok duyarlı ve özenli davranması, geçici olan süreçlerini başarıyla tamamlamaları için kural dışına çıkmamaları gerekir. Yargıdaki yeni yapılanma bakalım neler getirecek.
Son üzücü olayların bir daha yaşanmaması için alınacak önlemlerin başında hukuk devletinin tüm güvencelerin ve esinliğin kaynağı olduğunu benimsetmek gelir. Uygulamalara yönelik eleştiriler ve yakınmalar hukuktan çok partizanca işlem ve uygulamaların olduğuna ilişkindir. “Cadı avı” denilen gelişigüzel ya da özel amaçlı uygulamalar insanî, ahlâkî ve hukukî olamaz. Siyasal değerlendirmeler, ilişkiler ve yaklaşımlar gözetilerek kıyıma dönüşen durumlar asla olumlu karşılanmaz. Tarihin sayfalarında bu tür durumların kötü örnekleri kara satırlarla yazılıdır. İnsanlık suçu sayılacak tutumlar bağışlanamaz. Herkes yerine, konumuna, konuşmasına dikkat etmelidir. Diyanet İşleri Başkanı’nın ve İstanbul Büyükşehir Başkanı’nın darbe girişimcileriyle ilgili son konuşmaları özensizlik örneğidir.

İNSANLIK

İnsan her değerin odağıdır. İnsanlık her tutum ve davranışın kaynağı ve ölçüsüdür. Kötü kişilerin dayanaksız suçlamaları, gammazlama ve yakıştırmalarıyla adalet gerçekleşemez. Silâhlı Kuvvetlerimize kumpasla yapılan unutulmaz kötülükler nasıl işlenmişse bu kez de benzerlerine başvurulabilir. Yeni karşıtlık ve intikam cepheleri oluşabilir. Karışıklık çıkarıp bundan yararlanmak isteyenler bulunabilir. İktidar fırsatçılığı ve yönetim-yönetici dalkavukluğu gerçeklerin üstünü örtebilir. Acımasızlık etkin olabilir. Yetkililere büyük sorumluluk düşmektedir.
Daha OHAL yürürlüğe girmeden binlerce görevli ve yurttaş için önyargı kuşkusunu veren işlem ve uygulamalar başladı. Hukuksal gereklerin yerine getirilip getirilmediği tartışmasına neden olan gözaltılar ve tutuklamalar yapıldı. Toplu kıyım sayılacak durumlar asla iyi karşılanmayacağından bu yola girilecek yöntemlerden herhalde kaçınılacaktır. İntikam, öç alma, karşılıksız bırakmama duygularına neden olacak durumlar adaletle bağdaşmaz. Bir felâketten dönerken başka bir felâketle karşılaşmamalı, insan yıkımı olmamalıdır. Anayasa değişikliğine çok dikkat edilmelidir. Bu arada 24 Temmuz Lozan Antlaşması’nın 93. yıldönümüne ve Basın Bayramı’na ilişkin doyurucu bir değinme izlenmediğini üzülerek belirtiyoruz.

ANLAŞMA-UZLAŞMA- BİRLEŞME

İktidarın büyük sorumluluğu önde gelir. Herkes, her parti kendini sorumlu saymalı ki sorunların çözümü kolaylaşsın. Siyasal partilerin bir araya gelip ülkenin ve devletin durumu için ortak izlence saptamaları uygun olur. İnatçılıkla, bencillikle, üstünlük savıyla bir yere varılmaz. İzlerin karıştığı ortamda devlet güçleri arasında karşıtlık yaratmadan, yan tutmadan, partici amaçlar gütmeden, tarikat-cemaat oyunlarına girişmeden, nefret söylemlerine prim vermeden, hakları ve özgürlükleri özenle koruyarak ulusal birliğin üstünlüğünde ve önceliğinde birleşmeli, toplumsal barışın bayrağı göndere çekilmelidir. Değişik kuşkular, olasılıklar, kestirimler yazılıp söyleniyor. Bugün toplanacak Yüksek Askerî Şûra’da alınacak kararların değerlendirilmesi gerçeğin saptanmasında yararlı olacaktır.
Cumhurbaşkanı’nın pazartesi günü CHP, MHP liderleri ve Başbakan’ın katıldığı toplantıyı düzenlemesi bu yolda olumlu bir adımdır. Ancak HDP’ye bu ortama ortak etmeli idi.

ANKARA RENKLERİ

Ankara’lılar darbenin olumsuz havasını kentin özgün yerlerinde unutmaya çalışıyor. Kale sokaklarındaki canlılık ile Pilavoğlu ve Pirinç Han kalabalığı bunu gösteriyor. Büyükşehir Belediyesi, Altındağ Belediyesi’nin yaptığı gibi Kale işyerlerini yenileyip renklerini daha ilgi çekecek ve Ankara’ya yakışacak düzeye getirebilir.

DÜZELTME

25 Temmuz 2016 günlü yazımızın “İLKE” başlıklı bölümünün sondan 3. satırındaki “İmza” sözcüğü “İdam” olacak. Özür dileyerek tape yanlışlığını düzeltiriz.