Milletvekilleri biliyor.
Danışmanlar biliyor.
Sekreterler biliyor.
Şoförler biliyor.
Çaycılar biliyor.
Şero biliyor, Şero.

*

Toplum nazarında çok etkili bir eski CHP milletvekili, Kemal Kılıçdaroğlu’na gidiyor, “böyle devam edilemez, sokağa çıkamaz hale geliriz, açıklayın şu milletvekilini, çıksın özür dilesin” diyor.

*

CHP’li genç bir milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’na gidiyor, “açıklarsak küçük düşmeyiz, asıl açıklamadığımız için küçük düşüyoruz” diyor.

*

CHP’li kadın milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’na gidiyor, “o milletvekili açıklanmadığı için hepimiz zan altında kaldık, eve gittiğimde çocuğum bile bana kim olduğunu sordu” diyor.

*

Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok yakın arkadaşı olan CHP milletvekili, “Atatürk, cumhuriyetin ve partimizin istinat duvarıdır, bunu yapanı korursan, sadece parti değil, memleket başımıza yıkılır” diyor.

*

CHP’nin ağabey seviyesindeki eski milletvekili, Kemal Kılıçdaroğlu’na telefon ediyor, “bu vekilin yaptığı partiyi değil, kendisini bağlar, korumaya kalkarsan, partiyi de kurumsal olarak bağlar” diyor.

*

Vicdanının gürültüsü yüzünden uyku uyuyamayan CHP milletvekilleri var. Kimisi “telefonum susmuyor, kapatmak zorunda kaldım” diyor. Kimisi de “senelerce vatandaşa susmayın korkmayın konuşun dedik, şimdi konuşamadığımız için utanıyorum” diyor.

*

TBMM odasındaki Atatürk resmini duvardan indirip, “yeni şeyler söylemek lazım” diyerek, çöp kutusuna atan yeni chp’li milletvekilinin kim olduğu, herkesin bildiği bir sır!
Milletvekilleri biliyor.
Danışmanlar biliyor.
Sekreterler biliyor.
Şoförler biliyor.
Çaycılar biliyor.
Şero biliyor, Şero.

*

Kemal Kılıçdaroğlu hâlâ üstünü örtmeye çalışıyor, “disiplin kuruluna talimat verdim, araştıracaklar” filan diyor.

*

Açık söyleyeyim.
Her Kemal’in değil...
Mustafa Kemal’in askeriyiz.
İşimizi, mesleğimizi, kariyerimizi yakarız.
Gerekirse kendimizi yakarız.
Gene de halının altına süpürtmeyiz.
Haberiniz olsun.