Ankara ile Berlin ilişkilerinin gergin olduğu son dönemde sıcak bir gelişme yaşandı. Alman vekillerin İncirlik Üssü'ne girişine izin verilmemesi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Almanya'daki Türklere konuşma yapmasına izin verilmemesiyle birlikte geçtiğimiz hafta Konya'daki NATO Üssü krize sebep olmuştu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yaptığı görüşmelerde sık sık gündeme getirdiği bir diğer konu ise Almanya'da yayın yapan Die Welt gazetesinde görevli gazeteci Deniz Yücel.

Terör propagandası ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamalarıyla hücre hapsinde bulunan Yücel, yakın zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne sunulan şikayet dilekçesinde bu suçlamalara dayanılarak hücre hapsine alınmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin işkence ve kötü muameleyi yasaklayan, güvenlik ve özgürlük hakkı tanıyan fikir özgürlüğünü teminat altına alan maddelerine aykırı olduğu belirtiliyor.

Deutsche Welle'de yer alan habere göre Almanya hükümeti Türkiye'de tutuklu bulunan 'Welt' gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in avukatı tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvuruyu destekleyeceğini duyurdu. Açıklama, Başbakanlık Müsteşarlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile istişarelerde bulunan Almanya Adalet Bakanlığı tarafından yapıldı.

DW'nin aktardığına göre Almanya Başbakanlık Müsteşarı Peter Altmaier, Die Welt gazetesine verdiği demeçte, yargının hukuk devleti kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti ve "Deniz Yücel 155 gün önce tutuklandı, 140 gündür de hücre hapsinde kalıyor. Hakkında hala iddianame hazırlanmadı. Bu muamele hukuk devleti usullerine aykırı olduğundan Almanya Deniz Yücel'in avukatı tarafından AİHM'e iletilen şikâyeti destekleyecektir. Deniz Yücel'in zanlı olarak haklarından yararlanamadan hücre hapsinde tutulması kabul edilemez" dedi. Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas da Die Welt'e demecinde, Yücel'in hukuk devleti ilkelerine uygun bir şekilde yargılanması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söyledi.