Rapor, sert içeriğinin yanı sıra ilişkilerin devamında yaşanabilecek olası sorunları da gözler önüne seriyor. Son dönemde Avrupa Parlamentosu’nda sıkça dile getirilen Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması mesajı bu belgede de net şekilde veriliyor.

Amerika'nın Sesi'nin aktardığı taslak raporda, Avrupa Birliği Komisyonu’na ve üye devletlere, anayasa paketinin değiştirilmeden uygulanması halinde Türkiye ile katılım müzakerelerini askıya alma çağrısı yapılıyor.

[old_news_related_template title="Türkiye'nin AKPM kararını tanımama hakkı var mı?" desc="Türkiye 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından yaşanan gelişmeler sonrası AKPM tarafından demokrasi liginden düşürüldü. İktidar kanadı karara çok sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 'siyasi' olarak nitelendirdiği karar için 'Tanımıyoruz' dedi. Peki Ankara'nın kararı tanımama hakkı var mı? Ya da Avrupa, AKP'lilerin savunduğu gibi bu tavrı sadece Türkiye'ye karşı mı takınıyor? İşte tüm bu soruların yanıtları..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/04/2017-04-25t184358z_1804609101_rc19231ef5a0_rtrmadp_3_turkey-politics-erdogan.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/turkiyenin-akpmnin-kararini-tanimama-hakki-var-mi-1815946/"]

Belgenin dikkat çeken diğer iki vurgusu ise Gümrük Birliği ve Türkiye’ye mali yardımlarla ilgili. Belgede, Komisyon’a yönelik olarak yapılan, “güncellenmiş Gümrük Birliği’ne insan hakları ve temel özgürlüklerle ilgili siyasi kriterler katma” çağrısı yapılıyor.

İDAM KIRMIZI ÇİZGİ


Türkiye’nin Kopenhag kriterlerine uymaması durumunda tüm katılım öncesi fonları askıya alması çağrısı da belgeye yansıtıldı. Söz konusu mali yardımlar 2017-2020 dönemi için yaklaşık 2.5 milyar euro seviyesinde.

Diğer Avrupa Birliği kurumlarının ve liderlerinin idam cezası konusunda yaptığı açıklamalara paralel bir söylem Piri’nin raporunda da yer alıyor. Belgede, “İdam cezasının yeniden getirilmesinin Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini ihlal edeceğinin ve Avrupa Birliği müzakerelerinin derhal sona ermesine yol açacağının altını çizeriz” vurgusuna yer veriliyor.

İlişkilerde kriz yaşandığı mesajıyla Avrupa Birliği Konseyi’ne Türkiye ile acilen zirve yapma çağrısı yapılan taslakta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bazı Avrupa Birliği liderlerini “Nazi uygulaması” yapmakla suçlaması güçlü şekilde kınanarak, bu tür açıklamaların devamının bir siyasi ortak olarak Türkiye’nin kredibilitesinin altını kazdığı uyarısında bulunuluyor.

[old_news_related_template title="Sadece 13 ay içinde yaşandı: 'Haziran'da vizesiz Avrupa'dan' 'denetim süreci'ne..." desc="Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye'yi demokrasi bağlamında Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Rusya gibi ülkelerle aynı lige düşürdü. Oysa yaklaşık 13 ay önce Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında bahar havası esiyordu." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/04/2017-04-25t105113z_1802360831_rc1493214b60_rtrmadp_3_europe-politics.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/son-dakika-sadece-13-icinde-yasandi-haziranda-vizesiz-avrupadan-denetim-surecine-1814647/"]

İfade özgürlüğü ihlallerinin ve medya özgürlüğüne yönelik ciddi ihlallerin de güçlü şekilde kınandığı belgede, 150’den fazla gazetecinin tutuklanmasının endişe kaynağı olduğu vurgulanarak, özgür ve çoğulcu bir medyanın her demokrasimin temel bileşeni olduğu hatırlatılıyor ve Türk hükümeti tüm gazetecileri derhal serbest bırakmaya teşvik ediliyor.

REFERANDUMA DİKKAT ÇEKİLDİ


Avrupa Parlamentosu, 2016’nın Türkiye için zor bir yıl olduğunun kabul etmekle birlikte olağanüstü hal altında alınan önlemlerin, geniş kapsamlı, orantısız ve ülkede temel özgürlüklerin korunmasında uzun süre olumsuz etki yapacak nitelikte olduğu görüşünde.

Metinde, “Olağanüstü hal ve adil bir kampanya olmasını önleyen şartlar altında 16 Nisan’da yapılan referandumun sonucunu not ediyoruz. Tüm usulsüzlük iddialarına ilişkin bağımsız bir değerlendirmeyi destekliyoruz” ifadelerine de yer verildi.

"Hakim ve savcıların güçlü siyasi baskı altında olmayı sürdürmesinden endişe duyulduğunun" belirtildiği raporda, Türkiye’de gerçekleştirilen terör saldırıları en güçlü ifadelerle kınanıyor.

Taslak raporda, 2002’den bu yana Avrupa Birliği’nin terörist listesinde yer alan PKK’nın şiddete dönüşüne yönelik kınama tekrarlanıyor ve Avrupa Birliği ülkeleri, Avrupa Birliği’nin terör örgütleri listesinde yer alan örgütlerin işaret ve sembollerini yasaklayan yasal düzenlemeleri güçlendirmeye davet ediliyor.

[old_news_related_template title="Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nden flaş Türkiye kararı" desc="Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), tüm dünyanın dikkat kesildiği 'Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi' başlıklı raporu oyladı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/04/2017-04-25t091710z_872302422_rc1f4e2a8fd0_rtrmadp_3_europe-politics.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/son-dakika-ve-avrupa-turkiye-hakkindaki-kritik-kararini-verdi-1814299/"]

Taslak belgede, Avrupa Birliği-Türkiye arasında iyi ilişkilerin her iki taraf için de stratejik öneme sahip olduğu ve Avrupa Parlamentosu’nun, Türk hükümetiyle işbirliği yapma ve açık bir diyalog sürdürme taahhüdüne bağlı olduğunun da altı çiziliyor.

Taslak rapor, 2 Mayıs’ta Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda görüşülecek.