Toplantı sonrasında yapılan açıklamada PKK ve IŞİD'in adı açıkça 'terör örgütü'olarak anılırken, PYD/YPG'nin adı hiç geçmedi.

Uluslararası ilişkilerde, bu tip kritik görüşmelerin ardından açıklama, tüm tarafların onayı ile yapılır.

Nitekim, Dunford-Akar görüşmesi sonrasında resmi açıklamayı ev sahibi sıfatıyla Türkiye yaptı. Ancak Türkiye'nin resmen "Bbölücü terör örgütü PKK'nın devamı" olarak gördüğü PYD/YPG'nin adı, Türkiye ve ABD'nin Suriye'de birlikte mücadele edecekleri terör örgütleri arasında yer almadı.

Bildiride aynen şöyle denildi: "Görüşmede, bölgede güvenliğin sağlanmasına yönelik olarak, başta PKK ve DEAŞ olmak üzere Suriye ve Irak’taki terör örgütleri ile mücadele konularında görüş birliği de teyit edilmiştir."

Bildiri için bulunan bu diplomatik formülle hem ABD'nin Suriye'de müttefik olarak gördüğü PYD/YPG'yi 'terör örgütü' olarak nitelemesinin, hem de PKK'nın adı bildiriye konularak Türkiye'nin kendi iç kamuoyuna "zaten PYD/YPG PKK'nın devamı. Dolayısıyla ayrıca ifade etmeye gerek yok" mesajının önü açıldı.

AÇIKLAMADA MENBİÇ DE, RAKKA DA YOK


Genelkurmay açıklamasında dikkat çeken bir başka unsur ise, gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerek AKP hükümet üyelerinin 'El Bab'tan sonra sırada Menbiç ve Rakka var" açıklamalarına rağmen, bu iki kentin adının hiç geçmemesi.

Menbiç ve Rakka'nın açıklamada bulunmaması, ABD tarafının bu konuda herhangi bir taahhüt altına girmek istememesi olarak yorumlandı.

Erdoğan, Trump'la yaptığı telefon konuşmasında Rakka'ya ABD ve Türkiye güçlerinin birlikte müdahale etmesini önerdiğini, YPG/PYD'nin devre dışı bırakılmasını istediğini açıklamıştı.

Dunford görüşmesi sonrasındaki açıklamada bu konuya hiç girilmemesi, diplomatik kulislerde "Ankara ve Washington Rakka konusunda henüz anlaşamadı" olarak yorumlandı.