Toplantıda ilk konuşmayı Birleşmiş Milletler Ortadoğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov yaptı. Mladenov, dün yaptığı krizin dini bir savaşa dönüşme riski uyarılarını bugün daha kapsamlı olarak gerçekleşen Güvenlik Konseyi toplantısında yineledi.

Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre Mladenov, kutsal yerlerde devam eden gerilimin acil olarak önlenmemesi halinde, meydana gelen olayların bir Filistin–İsrail sorunu olmaktan çıkıp bölge dışında dünyayı da etkisi altına alabileceğine işaret etti. Gerilimin tırmanmaması için tarafların provokasyonlara dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Güvenlik Konseyi’nin son günlerde meydana gelen vahşeti kınaması gerektiği söyledi. Mladenov, İsrail'in metal detektörleri kaldırma kararının olumlu bulduğunu belirtti. Bu kararının gerginliğin azaltılması konusunda önemli bir aşama olduğunu söyledi.

Güvenlik Konseyi’nde Türkiye’yi Daimi Temsilci Yardımcısı Güven Begeç temsil etti. Begeç, konuşmasında İsrail’e uluslararası tepkilere kulak verme çağrısında bulundu. Begeç, İsrail–Filistin sorununun hem bölgede hem de dünyada kalıcı barışı sağlama adına engel oluşturduğu söyledi. Türkiye’nin önceliğinin tarafların itidali ve tansiyon düşürülmesi olduğunu belirtti. Kudüs’ün İslam, Yahudi ve Hıristiyan dinleri için kutsal bir yer olduğunu hatırlatarak buna göre davranılması gerektiğinin önemini vurguladı.

Haber platformuna göre Begeç, İslam dünyası için Harem-i Şerif'in tarihi statüsünün ile kutsallığının önemini de dile getirdi ve Harem-i Şerif'te statünün değiştirilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Begeç, “Harem-i Şerif'in üç gün süreliğine kapatılması ve sonrasında da girişlerine metal detektörler konulması kararı, Müslümanların buraya girişini kısıtlayıcı önlemleri kabul edilemez. Sokakta ibadet eden Filistinlilere karşı orantısız güç kullanmak hiçbir şekilde meşru olarak gösterilemez" dedi.