Milli Eğitim Bakanlığı'nın salı günü açıkladığı ve 2017-2018 eğitim öğretim yılında 1-5 ve 9.sınıflarda uygulanacak olan müfredata tepkiler sürüyor. Hazırlanan yeni öğretim programlarıyla ilgili kapsamlı bir çalışma yaptıklarını söyleyen CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Engin Altay, “Yeni Öğretim programlarının hazırlanmasının amacı, eğitim sistemini çağdaş, bilimsel normlardan uzaklaştırmak, dini motiflerle ders kitaplarını donatmak, 'Değerler Eğitimi' adı altında dini eğitim vermek ve Atatürkçü Düşünce Sistemini eğitim sisteminden çıkarmaktır” dedi.

Yeni öğretim programlarının çağdaş, bilimsel temellerden uzak, laik eğitim ilkesinden yoksun olduğunu anlatan Altay, “Bakanlık hazırladığı yeni müfredat ile Anayasaya ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa aykırı hareket etmiştir. İktidara geldiği günden buyana laik eğitimi yok etmeye çalışan AKP, yeni müfredat ile laik, çağdaş, bilimsel eğitime son darbeye vurmaya hazırlanıyor” diye konuştu.

enginaltay_dha

Yeni müfredatın Atatürkçülük konularından yoksun olduğunun altını çizen Altay, şöyle devam etti: “Atatürkçülük ile ilgili kavramlar bilişsel düzeyde kalmış, duyuşsal düzeydeki kavramların azaltıldığı görülüyor. Öğretim Programlarının genelinde Atatürkçü düşünce sisteminin tasfiye edilmeye çalışıldığı görülüyor. Türkçe, Sosyal Bilimler, Felsefe, Hayat Bilgisi, T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Tarih gibi dersler hedef alınmış, bu derslerin Atatürkçülük ve Atatürkçü Düşünce sistemi ile bağlantısı kesilmiştir. Sayısal derslerde küçük değişikliklere gidilmiş, yeni bir müfredat yazılmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu derslerin Atatürkçülük ve Atatürkçü Düşünce Sistemi ile bağlantısı kesilmiştir.”

BİYOLOJİDE EVRİM TEORİSİ YOK


Altay, Biyolojide 'dünya ve yaşamın kökeni'nin yeni müfredatta yer bulmadığını böylelikle öğrenciler dünyadaki yaşamın oluşumu bilimsel bilgisinden habersiz bırakıldığını belirterek, “Biyoloji müfredatının başında hipotez, teori ve kanun terimleri öğrenciye veriliyor. Bu bilgilerden yararlanılarak sorgulama, çıkarım yapma, karşılaştırma yeteneklerinin gelişmesi istenir. Evrim teorisinin yokmuş gibi davranılmasıyla öğrencilerde sorgulama ve benzer niteliklerin kazanılmamasına sebep olacak” dedi.

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI'NDA SÖYLEV KONUSU VAR, ATATÜRK YOK


Altay, “Türk Dili ve Edebiyat'nda 7. ünitede geçen “ Söylev” konusunda iki örnek verileceğinden bahserdilmesine karşın Söylev türünün dünyadaki en önemli örneklerinden olan “Nutuk” ve yazarı Atatürk’ten söz edilmemiştir. Programın hiçbir bölümünde Atatürk adına yer verilmemiş.
Destan/Efsane ünitesinde “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri “ başlıklı bir yazı yazdırılması isteniyor. 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitlerine yer verilirken yeni programda Kurtuluş Savaşı'na yer verilmemiş” dedi.

HAYAT BİLGİSİ'NDE ATATÜRK'LE İLGİLİ KAZANIMLAR AZALDI


Hayat Bilgisi dersinde Atatürk’ün sadece doğum yeri, anne ve babasının adı, ölüm yeri ve Anıtkabir Atatürk’ün çocukluğu, başarılı bir öğrenci olması, ailesine değer vermesi ve çocukluk anıları, arkadaşlarıyla işbirliği içerisinde çalışması; başkalarının görüşlerine değer vermesi; kararlılık, akıl yürütme, inandırıcılık ve insan sevgisi özellikleri üzerinde çalışma yapılacağının vurgulandığını söyleyen Altay, bir önceki müfredatta Atatürk'le ilgili oldukça genişçe yer alan kazanımlara yer verilmediğini söyledi.

SOSYAL BİLGİLER'E 15 TEMMUZ GELDİ


Yeni müfredatı değerlendiren Eğitim-İş de yaptığı değerlendirmede, “Cumhuriyet değerlerine ve Atatürkçülük kavramına en önemli saldırılardan bazıları da İlköğretim Sosyal Bilgiler dersinde ve 8.sınıflarda okutulan T.C. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük dersi programlarında yapıldı. Atatürkçülük konuları çıkarılmış, 15 Temmuz ve Osmanlı övgüsüne yer verildi. Daha önceki program da olduğu gibi, 7.sınıf programında yer verilen Osmanlı Tarihi konularında sadece kuruluş ve yükselme dönemi ele alınırken gerileme ve dağılma dönemlerine hiç yer verilmedi. Bu nedenle 7.sınıf Sosyal Bilgiler dersi ile, 8. Sınıf T.C. İnkılap Tar. ve Atatürkçülük dersi konuları arasındaki konu ve kronoloji bağlantısı sağlanamıyor” yorumunda bulundu.

'BİLİM VE LAİKLİK ORTADAN KALKTI'

feray


Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, eğitimde bilimin ve laikliğin son kırıntılarının da bu müfredatla birlikte ortadan kaldırıldığına belirterek, şöyle devam etti: “Bu kadar kısa zamanda değiştirilen müfredattan olumlu bir şey beklenemez. 100 bine yakın görüş alındığını söylüyor bakan. Ancak biz bakanlığın sitesinde 200 bine yakın öğretmen görüşü olduğunu biliyoruz. Sözde demokrasi oyunu oynanıyor. Ayrıca bu 100 bin kişinin ne dediği, ne tür tespitlerde bulunduğu ve bu görüşlerin müfredata nasıl yansıdığına dair bir açıklama yok.”

'EYLÜL'DE KAOS BEKLİYORUZ'


Müfredat değişikliğinin tüm dünyada pilot bölge seçilerek yapıldığını kaydeden Aytekin, “Ayrıca öğretmenler üzerinde çalışmalar yapılıyor. Bunların hiçbiri yapılmadı. Biz Eylül ayı ile birlikte kaos bekliyoruz. Öğretmenler hiçbir ön çalışma ve hazırlık yapılmadan önüne gelen müfredatı uygulamaya çalışacak. Ancak biz Eğitim-Sen olarak okullarda bilimsel ve laik eğitimi savunmaya, evrimi de anlatmaya devam edeceğiz ve müfredatlarla sınırlı olmayan bir eğitim sistemini uygulamayı sürdüreceğiz” dedi.

'CİHAT FARKLI ANLAMLARI ÇAĞRIŞTIRIYOR'


Eğitim Uzmanı Aladdin Dinçer de, 7.Sınııfların Sosyal Bilgiler öğretim programında yer alan 'gaza' ve 'cihat' tanımlarının farklı anlamları çağrıştırdığına işaret ederek, “Bu iki tanımın öğretim programında yer almasında niyet farklı anlamları çağrıştırma olmasa da art niyetlerle kullanılmaya çok açık tanımlar olmasından kaynaklı soru işaretleri taşımaktadır. O nedenle bu kavramların ilgili bölümün dışına çıkarılması yararlı olacaktır” dedi.