TOG 15 yılın sonunda artık çok büyük bir aile olmuştur...
Toplum Gönüllüsü ilk gençlerimiz şimdi 35’lerinde ve farklı sektörlerde söz sahibi yöneticiler oldular. Onlar “TOG Mezunlarımız.” Gençler üniversiteden mezun olduktan sonra kariyerlerineodaklanıyorlar. Bir noktaya ulaşınca da hemen geri dönüşler başlıyor.
VEFA BORCUYLA ÇALIŞIYORLAR
Bir de bu gençlerin rehberlik ettiği TOG çocukları var... Onlar ne yapıyor?
Onlar ancak hikayelerini anlattıkça biz bilgi sahibi olabiliyoruz. Samsun’da İğne Deliği Gençlik Merkezimiz var, 13 senedir aktif. Hep duyduğumuz cümle “Ben 5 yaşında buraya etkinlik yapmaya gelirdim, şimdi gönüllü oldum...” Toplum Gönüllüsü gençlerin dokunduğu çocuklar, bu kez vefa borcuyla TOG için çalışıyor.
Ne yapıyor şu anda TOG?
Beni en çok heyecanlandıran gençlerin birbirleriyle tanışma projeleri; Yaz Dönemsel Gençlik Kampları yapıyoruz. 15 farklı şehirden, gençler bir araya gelip çalışıyor... Bu bir duvar boyamak da olabilir, bir grup dezavantajlı çocuğa ders vermek de olabilir. Asıl önemlisi gençlerin birbirini tanıması. Bu çok önemli, önyargılar kırılıyor.
Gençlerin sıkıntıları neler?
Üniversite öğrencileri için en büyük sorun barınma. Çoğu ailelerinden uzakta okuyor. İkinci en büyük dert ise ekonomik zorluklar. Üniversitede okurken aileleri tarafından yeteri kadar desteklenemiyorlar. Burs almakta zorlanıyorlar. O yüzden izim yıllardır uyguladığımız bir burs programımız da var, 6000 gence burs verdik, 4500 gencimiz TOG bursuyla mezun oldu. Biz her sene yaklaşık 1000 gence burs verebiliyoruz, geçen yaz bu burs için ilk defa 42 bin genç başvurdu!
Bu bir rekor mu?
Eskiden en fazla 6000 genç başvururdu, 42 bin ne demek, düşünün! Bizim burslarımız ortalama 250 TL ve inanın o parayla bir ay geçinen gençler var. İşsizlik çok etkiliyor gençleri. Vakıf olarak şu anda 80 ildeyiz, her yıl 60 bin gençle 500’e yakın proje gerçekleştiriyoruz. Bunu güçlendirmek için daha çok desteğe ihtiyacımız var.
GÖNÜLLÜLÜK SADECE PARA DEMEK DEĞİLDİR
TOG’un önemli bir işlevi de yönetim kurulunun sadece gençlerden oluşması değil mi?
O güçlenerek devam ediyor. Her yıl şubat ayında gençler seçilerek yönetim kuruluna geliyorlar. Onlardan beklentimiz, ne istediklerini bizzat söylemeleri.
İnisiyatif kullan, çözüm öner diyorsunuz...
İşi onlar yapıyorlar, biz destek sağlıyoruz. Temel sorun ülkenin gençlere güvenmemesi. Gençlik bu ülkede bir geçiş devresi gibi görülüyor. Oysa gençler geleceğimiz değil, bugünümüz, bugünü, şu anı yaratan onlar.
Türkiye’de sivil toplum ne durumda şu anda?
İngiltere’de yapılan bağışçılık endeksi var. 135 ülke arasında Türkiye gönüllülükte sondan üçüncü. Bizde vakıf ve dernekler çok fazla, ama gönüllü faaliyetlerde bulunan insan sayısı az. Yüzde 35’lik bir kesim “Gönüllülük için param yok” diyor.
Mesela bir çocuğa yabancı dil öğretmek ona gönüllülük gibi gelmiyor mu?
Aynen. Para vermeyi, hayırseverliği gönüllülük zannediyor. Aslında gönüllülük demek, gönülden bir emek demek. Atkı da örebilirsin, çocuklara dans dersi de verebilirsin.
Gönüllüler kızlar mı erkekler mi daha çok?
Kadınlar daha çok tabii, yüzde 56 oranında. Genç kadınlar gönüllü oluyor ama yönetimde yer almıyorlar. Biz onlara “yapabilirsin” diyoruz. Kızlar bir de başarısızlıktan da korkuyorlar. Çünkü hep bastırılıyorlar yetiştirilirken.
