Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) yeni doçentlik sistemiyle ilgili üniversitelerden görüş istemesinin ardından Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) de bir açıklama yaparak, önerilerini sıraladı.

ÖGESEN Genel Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak, Türk akademisinde doçentlik sistemi ve özelinde sözlü sınavların yıllardır çözüm bekleyen bir sorun olduğuna dikkat çekerek, “Ancak tek başına ele alınması sistem genelindeki problemlerin göz ardı edilmesine sebep olabilir. Bu sebeple yazımızda doçentlik sistemi başta olmak üzere öğretim üyeliği sisteminin bütününe yönelik önerilerde bulunmayı daha uygun görmekteyiz” diye konuştu.

Öğretim üyeliği sisteminin kadrolar değil, unvanlar üzerinden ilerlemesi gerektiğinin altını çizen Özkoçak, önerilerini şöyle sıraladı:

  • Sistem sadece doçentlik özelinde değil bir bütün olarak ele alınmalıdır.

  • Her seferinde sıfırdan kadro ilan edilmesi durumu (profesör kadroları hariç olmak üzere) kaldırılmalıdır.

  • Kadro geçişleri bir özlük hakkı gibi düşünülerek yazılı ve sistematik bir hale getirilmelidir.

  • Yardımcı doçentlik kadrosu kaldırılmalı, profesörlerin kurum değişikliği yapması teşvik edilmelidir.

  • Profesör altı kadrolar için kadro ilanı yalnızca kurum veya fakülte değiştirirken uygulanmalı ve tamamen o alandaki tüm akademisyenlerin başvurusuna açık olacak şekilde genel şartlar koyularak yapılmalıdır.

  • 2005 sonrası ve Doğu/Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde bulunan üniversitelerimize ek teşvikler verilmelidir.

  • Merkezi bir doçentlik şartı belirlenmeli ve yalnızca belirli bir seviyenin üzerine çıkmış üniversitelere bu şartları belirli oranda arttırma yetkisi verilmelidir.

  • Üniversitelerin yetkisine bırakılan kısım yazılı olarak net şekilde belirlenmeli, iyi bir sistem oturtmuş ve ekipler içinde hiçbir zorluk çekmeden çalışan akademisyenlere kıyasla taşra üniversitelerinde daha düşük şartlarda çalışmış insanların önünü kesecek şekilde astronomik şart değişikliklerine kesinlikle izin verilmemelidir.

  • Ek şartlar profesör kadrosu içinde uygulanabilir. Örneğin büyük üniversitelerde profesörlük için yapılması gereken yayın şartı daha fazla ve bekleme süresi daha uzun iken desteklenmesi gereken üniversiteler için daha az olabilir.

  • Yardımcı doçent kadrosu kaldırılmalıdır.

  • Yardımcı doçent kadrosu kalkmalı, “Doktor” Unvanını alan her akademisyen yine otomatik olarak ders verme, yeşil pasaport, mevcut yardımcı doçent maaş artışı ve proje yazma gibi tüm özlük haklarına kavuşmalıdır.

  • Doktorasını bitiren öğretim elemanları arasında eşitliğin sağlanması bakımından yeni oluşturulacak fakat atama içermeyen yani geçişin otomatik olacağı “Dr.” unvanlı kadrolar kurulabilir ve bu kadrolar yardımcı doçentliğin kaldırılması ile ilk basamak öğretim üyesi olarak görülebilir. Bu kadrolarda sıfırdan kadro ilanı yapılmamalıdır.

  • Bu bağlamda yeni düzen, 2018 yılından itibaren araştırma görevlisi alımlarının 50/d ile yapılacak olması üzerine kurulabilir. Sistem doktora sonuna doğru üniversitelerin kriterlerini sağlayan araştırma görevlilerinin 33/a kadrosuna alınması temeline kurulabilir.

  • Bunlara ek olarak 33/a kadrosu alamayan araştırma görevlilerine yönelik oluşturulacak merkezi bir kadro havuzu ve bu havuzda bulunan öğretim elemanlarının tercihi doğrultusunda yeni bir üniversiteye atanması sistemi ile hem son derece eğitimli insan kaynağının işsiz kalması engellenecek hem de ihtiyacı olan üniversitelere öğretim elemanı sağlanmış olacaktır. Bu havuzda yer almak istemeyen veya belirli bir süre boyunca (örneğin 2 yıl) havuzda yer alan açık pozisyonları kabul etmeyen öğretim elemanları ise mevcut sistemde olduğu gibi kadro arayışını kendisi sürdürebilecektir. Bu bağlamda geçecek zaman boyunca alınabilecek en üst düzey eğitime sahip olan iş gücü işsiz kalmayacak (maaş ödemesi ve mevcut görevi havuz içerisinde bulunan süre boyunca devam edecektir) ve akademisyenler desteklenmeye devam edilmiş olunacaktır.

  • Böylece yalnızca Araştırma Görevlisi, Öğretim Görevlisi gibi ilk basamak akademisyen kadrolarının ihdası ile sınırlı sayıda ilk basamak öğretim üyesi kadrosu olacak olan Dr. Öğretim Elemanı kadrosu ihdası ve mevcut sistemde olduğu gibi Profesör kadrosu ihdası gerekecek ve sistem dinamizme kavuşacaktır.

  • Doçentlik Sözlü sınavı kaldırılmalıdır.

  • Doçentlik sistemi yazılı kriterler ile belirlenmeli, merkezi olmalı yalnızca üniversitelere kadro konusunda sınırlı yetki verilmelidir. Sistem unvan bazlı yönetilmelidir.

  • Yalnızca doçentlik şartların sağlandığına ve etik ihlalin olmadığına yönelik jüriler bulunmalı, bütün kurallar yazılı şekilde bulunmalı, inisiyatif kullanma hakkı kaldırılmalıdır.

  • Yalnızca Ekim ve Nisan ayında olmak üzere yılda 2 kez yapılabilen doçentlik başvurularında dönemler kaldırılmalı, başvurular her zaman açık hale getirilmeli ve zaman baskısı ortadan kaldırılmalıdır.

  • Haftalarca süren bürokratik işlemler ortadan kaldırılmalı, her bir dosyada binlerce sayfa israfa sebep olan dosya gönderme sistemi çağın gereklerine uyarak dijital hale getirilmelidir.

  • Sistem kesinlikle kimsenin müdahale edemeyeceği şekilde körleme olarak işlemelidir.

  • Uluslararası bilimsel kongrelere katılıma her akademisyen için yılda bir veya iki defa üniversiteler tarafından destek verilmelidir.

  • Akademi dışından doçentlik alınabilmesi uygulamasına devam edilmeli ancak yalnızca bu maddeye özel sözlü sınava devam edilmesi gerektiği düşünülmektedir.