Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TEOG üzerine yaptığı açıklamaların yankısı sürüyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Eğitim-İş Sendikası, okulların kendi sınavlarını kendi yapmaları halinde torpil ve kayırmacılık olacağını söyledi.

Sendikanın konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: “Yeni eğitim-öğretim dönemi, çağdışı müfredat ve skandal yönetmelik değişiklikleriyle başlamıştır. 'Ben yaptım oldu'cu anlayışın yarattığı bu kaos tablosuna önceki gün bir de TEOG kararı eklenmiştir.

AKP iktidara geldiğinden bu yana neredeyse bir kez bile aynı müfredatla bir eğitim-dönemini tamamlamayan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), liseye geçiş sisteminde 15 yıl içinde altıncı değişikliğini yapmaya hazırlanmaktadır.

Üstelik bilindiği üzere MEB, kendi getirdiği TEOG sistemini başarı ölçümleri, bilimsel veriler ve istatistiklerin değerlendirilmesi sonucunda değil, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile kaldırma kararı vermiştir.

LGS, OKS, SBS son olarak TEOG’a gelinen süreçte, milyonlarca veli, varını yoğunu dershanelere yatırmış, milyonlarca çocuğumuz bu akıldışı sınav sistemleri dayatıldığı için yarış atı gibi çalıştırılmıştır.

Aniden gelen bu TEOG’u kaldırma kararı, yerine ne koyulacağı ve milyonlarca çocuğun bu güne kadarki çalışmasının ne olacağı düşünülmeden alınmıştır. “Ve böyle buyurdu Erdoğan” dercesine bir hızla alınan bu karar, ülkenin geleceği olan yavrularımızın kaderinin, tek adamın iki dudağının arasında olduğunu sananlar tarafından derhal kabul görmüştür. Bilimsel yöntemler ve ölçme teknikleri, bir buyrukla kenara fırlatılmıştır.

Erdoğan’ın bu garabet sistemi yaratan kendi iktidarı değilmişçesine “Bizim zamanımızda TEOG mu vardı” gibi gayriciddi biçimde açıklamaya çalıştığı bu kararın olası sonuçları şöyle olacaktır:

TEOG KARARININ OLASI SONUÇLARI

'Bundan sonra her okul kendi sınavını yapacak. Soruları MEB hazırlayacak' açıklamasından anlaşıldığı üzere, daha genel bir sınavı skandalsız yapamayan MEB’in, tüm okullar için ayrı sınavlar düzenleyebileceği hayal edilmiştir. Geçersiz soruların, kritersiz sınavların havada uçuşacağını görmek için alim olmaya gerek yoktur.

Neredeyse Türkiye’deki her devlet okulunun yöneticilerinin, yandaş sendika Eğitim Bir Sen’in listelerinden seçildiği düşünülürse, bu sınavlarda torpil ve kayırmacılık dönmeyeceğini varsaymak akıl dışıdır.

[old_news_related_template title="MEB Müsteşarı Yusuf Tekin: TEOG yerine sınavsız sistem üzerinde çalışılıyor" desc="Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, TEOG yerine sınavsız yeni bir dönemin başlaması için bir çalışma grubu oluşturulduğunu söyledi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/09/sondakika-15.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/egitim/meb-mustesari-yusuf-tekin-teog-yerine-sinavsiz-sistem-uzerinde-calisiliyor-2014784/"]

Özel okullarda sınav denetiminin nasıl sağlanacağı da muğlak alanlardan biridir. Hal böyleyken devlet okullarındaki sınavlarda torpil, özel okullardaki sınavların birçoğunda da 'para' en belirleyen kriter olacaktır.

Tüm devlet imkanları seferber edilen, mezun olacaklara devlet kadroları vaat edilen, talep olmamasına rağmen durmadan yenileri açılan imam hatipler için de bu hamle Truva atı olacaktır. Başarısız imam hatiplilerin, iyi liselere kolayca geçişinin sağlanması muhtemeldir.

ODAKTA SINAV DEĞİL, İNSAN OLMALIDIR


Bu karanlık tablo, Türkiye’ye maalesef bir eğitim-öğretim dönemi kadar yakındır.

Eğitim-İş olarak tekrar vurguluyoruz:

Sınav merkezli bir eğitim sistemi, hele de yaşları küçük çocuklarımız için doğru değildir. Sınavların, ortaokul çağındaki çocuklar için hayat memat meselesi haline getirilmesi, pedagojik olarak yanlıştır. Üstelik o yaştaki çocukların başarılarını ölçme ve değerlendirmeye dair sınav yapmaktan başka metotlar da vardır.

Merkezine sınavı değil; insanı, çocukları koyan bir eğitim sistemi şarttır. Odağında insan, rotasında bilim olmayan hiçbir metot, bu ülkenin çocuklarına layık görülmemelidir."