Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi taslak öğretim programı geçtiğimiz günlerde açıklandı. Taslak programda, laiklikle ilgili konuların kaldırılmasına, 'cihat' ve 'selefilik' kavramlarının yer almasına tepki gösteriliyor.

Eğitim-İş 4 No.lu Şube Eğitim Sekreteri ve Din Kültürü Öğretmeni Cemil Kılıç, önceki müfredatta hemen her sınıf düzeyinde lailklik ve Atatürkçülükle ilgili konular olduğunu belirterek, “Fakat yeni taslak müfredatta Atatürk ve laiklikle ilgili tüm konular çıkarılmış. Laiklikle ilgili tek konu var. o da sadece din ve vicdan özgürlüğü bağlamında ele alınmış. Laiklik sadece din ve vicdan özgürlğü değildir. Bir devleti yönetirken yapılacak kanunları dini refere etmeden yapmak demektir. Laiklik, herhangi bir dini inancı referans göstermeden, aklı, bilimi, sosyal ihtiyaçları gözeterek yasamayı icra etmeye denir” dedi.

Kanunların din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin amacı için “laiklik ilkesini güçlendirecek şekilde işlenmelidir” dediğini anlatan Kılıç, “Kanunlar böyle derken, yeni müfredat tam tersine laikliği aşındıracak hale getiriyor. Bunu da cihat ve selefilik konularından anlıyoruz” dedi.

RADİKAL GRUPLARA ALAN AÇILIYOR


Selefiliğe, 'peygambere, köklere, Kuran'a dönmek, mezheplerden bağımsız bir şekilde İslam'ı anlamak' gibi olumlu bir anlam yüklendiğini ancak uygulamada radikal gruplara bir alan açıldığını anlatan Kılıç, “Selefilik, radikal dini bir harekettir. Amaçlarından biri din devleti kurmaktır. Selefilikte her kültüre yeniliklere, gelişmelere 'Peygamber döneminde bu yoktu' denilerek karşı çıkılıyor. Selefiliğin bugünkü en yaygın yansıması vahabilik. Suudi Arabistan'ın resmi mezhebi. Kadınların araba kullanması bile yasak bu ülkede. 'Selefiliğin doğrusunu anlatacağız' söylemi yerine laikliği daha çok müfredata koymalılar ki, bir takım yanlış yönelimlerin önü kesilsin” diye konuştu.

TEFTİŞİ NASIL YAPILACAK?


Pekçok cihat anlayışı olduğunu kaydeden Kılıç, şöyle devam etti: “Türk İslam tasavvufundaki cihat anlayışı en doğru anlatımdır ki anlamı, nefsin kötü özellikleriyle mücadeledir. Bu şekilde cihatın anlatılması doğrudur. Yunus'un, Mevlana'nın, Hacı Bektaş'ın, Ahmet Yesevi'nin anladığı gibi anlatılmasında sıkıntı yok. Ancak dersin öğretmeni, konuyu müfredat dışına çıkarıp radikal dini gruplar paralelinde bir içeriğe büründürebilir. Bunun teftişi nasıl yapılacaktır? Doğru kavramların öğretilmesi yerine, radikallerin öğrencilere anlatılması durumuyla karşı karşıya kalabiliriz. Ayrıca sosyal medyada radikallerin cihat üzerine hazırladığı videolar var. Bunu derste göreceği için bu pekişecektir.”

DİN DERSİ ZORUNLU OLMAKTAN ÇIKARILMALI


Din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiğini savunan Kılıç, “Atatürk'ün 1925'te söylediği 'Din dersleri mekteplerde olmalıdır' sözünü bize anımsatıyorlar. Ancak Atatürk o dönemin koşullarına göre bunu söylemişti ve kaldı ki 1930'da tüm eğitim kurumlarında din derslerini kaldırdı. Daha sonra yine dönem koşulları itibariyle İsmet İnönü döneminde geri getirildi” diye konuştu.

mehmetbekaroglu

HANGİ CİHATI ÖĞRETECEKLER?


CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, cihat kelimesinin, bugün dünyada tartışıldığı gibi ele alınmasının tüyler ürperici bir şey olacağını belirterek, “Bugün dünyada cihat, kamyonu durduran, in diyen, Fatiha suresini oku diyen, okuyamayanın da kellesini kesenler. Bunlar bu yaptıklarını da cihat olarak anlatıyor. Ama cihat Kuran'ı Kerim'de geçen bir kelime. Onlarca anlamı var. Cihat ayetlerinin çoğunda 'zulme, adaletsizliğe, ayrımcılığa, kul hakkı yemeğe karşı çıkma' anlamı var. Bunlar mı öğretilecek çocuklara?” dedi.

MUHALEFETE TUZAK KURULUYOR


Hırsızlığa karşı çıkmayı, yalan söyleyenlere tavır koymayı çocuklara zaten değişik şekillerde öğretildiğini anlatan Bekaroğlu, “Bunun dışına çıkıp, genel anlamda kullanılan, farklılıkları düşman olarak görmek şeklinde öğretilecekse sakıncalı diye düşünüyorum. Bizim gibi ortalama müslüman mühafazakar insanlar için Çanakkale Savaşı da İstiklal Savaşı da, peygamberin savaşı da cihattır. Ve kutsal kelimedir. Ancak AKP böyle tartışmalı kelimeler üzerinden tuzak kuruyor muhalefete. Bunlar müfredatta ne yapacakların ötesinde, toplumu tekrar bir din üzerinden, kavramlar üzerinden tartışarak, muhalefeti düşman, öteki, din düşmanı olarak göstermek istiyor” diye konuştu.