Geleceğin neler getireceğini kestiremeyen Türk CFO’lar, daha temkinli hareket etme yoluna giderek risk almaktan mümkün olduğunca kaçıyor

Türk CFO’lar (şirketlerde finansal işlerden sorumlu en yetkili kişi) ülke gündemi ve dalgalı seyreden döviz kurları gibi gelişmeler nedeniyle risk almaktan kaçınıyor. Deloitte Avrupa CFO Araştırması’nın sonuçlarına göre, Türk CFO’ların dörtte üçü geleceğin neler getireceğini kestiremiyor ve belirsizliklerin oldukça fazla olduğunu düşünüyorlar. Belirsizliğin yarattığı sert ve sık iniş çıkışlar CFO’ları daha temkinli olmaya, şirketleri ise riskten kaçınmaya itiyor. Deliotte’un son üç anketinde risk almaktan kaçınan CFO’ların oranının ortalaması yüzde 90’a ulaşıyor. Türk CFO’lar, Avrupa’nın riskten kaçınan CFO’ları arasında en üst sıralarda yer alıyor. CFO’ların dörtte üçü piyasalardaki belirsizliğe işaret ediyor. Jeopolitik riskler, TL’nin değer kaybı ve nakit akışındaki muhtemel aksamalar tartışmasız en önemli ilk 3 risk olarak görülüyor.

11

UMUT YENİ PAZARLARDA

Girdi fiyatlarındaki artış riski de son dönemde öne çıkmış gözüküyor. Bunda da enerji ve emtia fiyatlarındaki bahar havasının bitmesi ile gelen artış trendi ve döviz bazlı maliyetlerdeki kur farkı artışı etkili oluyor.
Deloitte Avrupa CFO Araştırması’na Türkiye’den 183 CFO katıldı. Ankette yöneltilen, “Gelecek 12 ay içinde aşağıdaki faktörlerden hangileri şirketiniz açısından önemli ölçüde risk teşkil edecek” sorusuna verilen yanıtlarda, “kurdaki dalgalanmalar” yüzde 82.4, “jeopolitik riskler” yüzde 55.9, “nakit akışında oluşabilecek olumsuzluklar” yüzde 51.2 oranıyla öne çıkıyor. Bunun dışında sadece Türkiye pazarına umut bağlamama yönünde bir irade dikkat çekiyor. CFO’ların “Gelecek 12 ay içinde şirketleri ile ilgili yatırım harcamaları nasıl değişecek” sorusuna verdikleri yanıt ise sıcak paranın daha değerli hale geldiğini gösteriyor. Şirketlerin yatırım harcaması yapma iştahı azalıyor.

ÇALIŞAN SAYISI AZALACAK

CFO’lar istihdamda da bir kıpırdanma beklemiyor. Deliotte’un gerçekleştirdiği son üç araştırma kıyaslandığında istihdama yönelik olumlu yöndeki kıpırdanmanın durağanlığa işaret eden bir beklentiye yöneldiği ortaya çıkıyor. İstihdamın artacağı veya aynı kalacağını düşünenlerin oranı 2017’nin ilk çeyreğinde düşüyor. 12 ay içerisinde şirketin çalışan sayısının azalacağı beklentisi içerisinde olanların oranı yüzde 18.5’ten yüzde 30’a çıkıyor.

Kötümserlik giderek artıyor


Anket sonuçları, şirketlerinin finansal geleceği hakkında daha olumsuz bakış açısına sahip olan CFO’ların arttığını gösteriyor. Ankette, “Şirketinizin karşılaştığı dış finansal ve ekonomik belirsizliklerin ne seviyede olduğunu düşünmektesiniz” sorusuna “yüksek” yanıtını veren CFO’ların oranı yüzde 76.6’ya ulaşıyor. Belirsizliklerin “düşük” seviyede olduğunu düşünenlerin ise oranı yüzde 3.5’te kalıyor. 2016’nın ilk çeyreğinde “3 ay öncesiyle kıyaslandığında, şirketinizin finansal geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusuna “kötümserim” yanıtı verenlerin oranı yüzde 23.6 iken, 2017’nin ilk çeyreğinde bu oran yüzde 40.1’e çıkıyor. Öte yandan, gelir artışı bekleyen CFO’ların oranında da belirgin bir düşüş var. Gelir azalışı beklentisi 2016’nın ilk çeyreğinde yüzde 10.9 iken, 2017’nin ilk çeyreğinde ise yüzde 27.1 olarak karşımıza çıkıyor.