İnternet basınının ekonomi gazetecileri olarak CarrefourSA Genel Müdürü Hakan Ergin ile bir araya geldik. 

Son yıllarda alışveriş alışkanlıkları nasıl değişti? Teknoloji insanların market alışverişlerine nasıl değiyor?

Şunu söyleyeyim, cep telefonu şarjı yüzde 5 ile yüzde 10 arasında olanlar ile devamlı yüzde 99 ve yüzde 100 olanlar var. Bu iki grubun alışveriş şekilleri çok farklı; devamlı yüzde 90’nın üzerinde olan kişiler daha fazla stok yapmaya meyilli insanlar ama devamlı yüzde 5 ile yüzde 10 arasında olanlar ise son anda alışveriş yapacak tarzda kişiler oluyorlar. Bu datalar alışverişte ölçülebiliyor artık. Vizyonumuzda herkeste olduğu gibi bunu da analiz edip yorumlamak var…

Müşteri profilini teknoloji yoluyla anlamak mağazaların dizaynını nasıl etkileyecek?

Fiziki ortamı çok fazla etkilemez. Şunu sağlar; ben biliyorsam Hüseyin yüksek basınçta çok aktif hale geliyor o zaman teklif gönderirim ona gel benden alışveriş yap diye fırsat bildirimi atarım. Eğer çok fazla hareket etmiyor, telefonu bile eline almıyorsa ona o zaman teklif bile yollamam. Bu durum dünyada gelinen nokta budur.

Mesela biz şu anda önümüzdeki bir hafta içinde müşterinin diş fırçası alıp almayacağını anlamaya çalışıyoruz. Diş fırçası spontane alınan bir üründür yani alışveriş listesine yazılmaz. Çünkü bitmeyen bir üründür. Bunu öngörebilmek yani müşterinin kendisinin öngörmediği bir şeyi önce tahmin edebilmek üzere çalışıyoruz.

Mevcut ekonomik durum göz önüne alındığında son bir senede insanların gıda tüketimi alışkanlıklarında nasıl farklar görüyorsunuz?

Alışveriş sepetimiz enflasyon oranında büyümüyor. Çünkü insanlar tasarrufa geçiyor. Enflasyonun arttığı oranda gelir artmadığı için doğal olarak daha tasarruflu ürün alıyor. Bir anda cebinden daha az para çıksın diye ya küçük boya gidiyor ya da gram başına maliyet düşsün diye büyük ambalaja gidiyor. Tuvalet kağıtlarında olduğu gibi. Pirinç alanlar makarnaya dönüyor.


Toplumda gıda fiyatlarının çok yüksek olduğuna ilişkin genel bir algı var. Bunun için ne diyeceksiniz?


Size ilginç bir şey söyleyeyim. Fenerbahçeli Lugano, o zamanlar beni bir şekilde buldu. Ben Uruguay’dan burada satmak için et getirmek istiyorum dedi. Niye diye sordum. Burada et çok pahalı ve iyi değil dedi. Nasıl sizin oralarda et diye sordum çünkü bilmiyorum Uruguay’ı… Bizde hayvanı çok büyük araziye salarız ve hayvan büyüyünce toplarız dedi. Masrafı yok ki… diye ekledi. Bizde iki şey vardır diyordu Lugano, et ve futbol. Türkiye’de besi alanı yok. Bu sebeple biz yıllarca Uruguay’dan et ithal ettik işte…

Ucuz et uygulamasından sonra kırmızı et fiyatlarınızda bir ayarlama yaptınız mı?

Hayır yapmadık. Bizim kalitemize göre uygun fiyattaydı. Devam ettik.

Ucuz et kampanyasına katılmanız için baskı hissettiniz mi?

Hayır. Tonajımızda düşüş olmadı. Kendi müşterimizin istediği kalitede eti temin ediyoruz. Müşterimiz bunu tercih ediyor.

Birkaç ay önce müşterileriniz evine gitmekten hatta o evde bir gece kalmaktan söz etmiştiniz. Kaldınız mı bir evde gerçekten?

Evet, Bağcılar’da bir ailenin evine gittim kaldım. 9 kişi yaşıyorlardı evde. 5 çocuk vardı evde. Aylık mutfak harcamaları 600-650 lira arasındaydı. Bazı gıdalar memleketten geliyordu. Evi inceledim suyu satın almıyorlardı mesela arıtma vardı evde. Bulaşık makinası, buzdolabı gibi beyaz eşyalar hep son modeldi. Evin sahibi kim olduğumu bilmiyordu. O bölgelerde bilmediğim market zincirleri gördüm. Bir gün arabayla gidiyorum durdum bir marketin önünde indim bir baktım 70 şubeli bir yer ama adını bilen yok. Ne yapıyor açık bakliyat yapmış isteyen 100 gram alıyor isteyen 600 gram.

[special_article_template title=" Parası olmadığı zaman adını çok da duymadığımız bir yerden alışveriş yapıyor. O bölgelerde açık bakliyat iyi gidiyor onu öğrendik." desc="" who="CarrefourSA Genel Müdürü Hakan Ergin"]

 

Neden bir ailenin yanında kalmak istediniz?

O bölgelerde zayıfız. O kesimin ihtiyaçları farklı. Evin bütçesini yöneten kadına çaktırmadan sordum ‘Carrefour’dan alışveriş yapıyor musun?’ diye. Evet, geçenlerde soğana 25 kuruş indirim yapmışlar gidip 5 kilo aldım dedi. Sonra gidip tekrar 5 kilo aldım dedi. Parası olmadığı zaman adını çok da duymadığımız adında bir yerden alışveriş yapıyor. Burada bakliyat açık bir şekilde satılıyor. Artık o bölgelerde açık bakliyata ağırlık veriyoruz, onu öğrendik. Çünkü istedikleri miktarda alabiliyorlar; 250gr, 300gr alma şansları oluyor. Başka bir bölgede hindi boynuna önem veriliyor. Tavuk kemiği alıp; çocuklarına çorba yapıyorlar. O evle hala konuşuyorum.

Biraz da artan döviz kurundan bahsetmek istiyorum, oradaki ithal ürünler ve AVM kiraları anlamında durum nasıl?

Tedarikçilerde de gördüğüm belli bir süre bekliyorlar dolar yükseliyor, onu bekliyorlar. O seviye kendi kafalarındaki gibi değilse hemen zam yapıyorlar. Şu an deterjanda epey zam söz konusu… Üreticiler sabrediyorlar doların her hareketine tepki vermiyorlar.

Belli bir grup veya zincirleri önümüzdeki yıl satın alma gibi bir planınız var mı?

Radarımız açık. Devamlı gözlemliyoruz. Bazıları devir için ortaya çıkıyor biz de iyi bir koşul olursa düşünürüz. Birisi çok yüksek bir fiyat teklif ederse zaten almayız. Kendi cetvelimiz var uyuyorsa bakarız. Kapalı değiliz. Açığız bu konuda. Migros ve Kipa'dan devraldığımız 20 mağaza var. Onların açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Marmaris açık, Balçova 22 Aralık'ta açılacak.

Kaç mağazanız hiper? Alışveriş sepetinin daralması düşünüldüğünde insanlar artık hipermarketleri tercih etmiyor gibi bir algı var doğru mu?

Bizim 30 tane hiperimiz var. Şöyle diyoruz biz hiper marketin rol tanımı değişti. Biz hipermarketlerimizin birçoğunu yeniledik. İyi lokasyonlarda yeni hiperler açtık. Maltepe, Acıbadem, İstinye’de yeni hiperler açtık. Zamanın geçirildiği, çocuk alanlarının olduğu yemek yenildiği alanlar oldular. Büyük boy ambalajların ve tazenin çok güçlü olduğu marketler haline getirdik. Bununda karşılığını alıyoruz. Mağazalarımızın hepsinin seviyesini yukarı çekiyoruz. Dünya’da normalde bir AVM ne kadar eski olsa da yerine yenisi açılmaz. Ama bu durum Türkiye’de aynı değil AVM’ler yan yana… Biz de yeni AVM’lere geçtik ve bunun da faydasını gördük.

[special_article_template title=" Dalında 1 lira markette 3 lira. Bu şuna benziyor… Kumaş şu kadar gömlek şu kadar gibi. " desc="" who="CarrefourSA Genel Müdürü Hakan Ergin"]


Son zamanlarda indirim marketlerine ilgi kayıyor deniliyor…


Türkiye’de en büyük yatırımın yapıldığı alan. Bu pazarın kaldıramayacağı kadar ya da taşıyamayacağı kadar yeni metrekare geliyor. Bu nedenle toplama baktığınızda metrekare satışlarında problem olduğunu düşünüyorum. Metrekare satışına o kadar arz geliyor ki biliyorsunuz inanılmaz rakamlar açıklıyorlar. Bu yeni rakamlar sonunda yeni bir kanalizasyona neden oluyor. Birbirlerini etkilemeye başlıyorlar. Hem rekabeti etkiliyorlar hem de kendilerinin etkiliyorlar. 400 m2 altında bir sıkışma yaşanacağını düşünüyorum. Buna çare olarak ise 400 m2 altında gıda dışı satışı artırıp; çünkü bir yerde metrekare satışını yükseltmeleri lazım ve gıda dışı yönetime yönelmeleri lazımdır. Gıda dışı sektör ise çok hassas yönetilmesi gereken bir alandır. Oradaki stokların değerlendirilmesi çok değerlidir. İnanılmaz bir gıda stoğu var ve kullanılmadıkça eskiyor. İleride bu size zarar olarak gelir. Ciddi bir eritme ihtimaliniz yoksa çok tehlikelidir. Eğer muhasebe kaydınızda bunlar defterden silinmiyor ise yaşıyor gözükürsünüz ama yılbaşında patlarsınız. Şimdi orada büyümenin gıda dışından geldiğini düşünüyoruz.

İnternet satışlarındaki pozisyonunuz, duruşunuz, payınız nasıl? Rakipleriniz çok agresifler…

E- ticarette alt yapımızı yeniledik. Bunu çok yeni yaptık ve oturması biraz zaman alacak. Biz 2018’in başından itibaren e-ticarette daha iyi olacağız.

E-ticarette müşteri için nasıl avantajlar var?

Müşteriyi tanıdıkça alışveriş listesini biliyoruz. Otomatik liste çıkarıyoruz. Çocuğun olduğu zaman çocuğuna düzenli olarak mama göndermek de var çocuk bezi de var. Tam hizmet verildiği zaman tüm çözümleri sunmaya çalışacak. Sayfa düzenlemek de mağaza düzenlemek gibi oluyor.

E-ticaretin istihdama nasıl bir etkisi olacak?

Sürücüsüz araçlar var şu an hayatımızda, bunlar bambaşka bir yere götürüyor. Azalacak istihdam. Kesin göreceğiz bunu. Bugün cep telefonsuz çıkınca kötü hissediyor kendisini insan.

Yerli üreticinin korunması için neler yapılmalı?..

Hep bir eleştiri vardır. Dalında 1 lira markette 3 lira. Bu şuna benziyor… Kumaş şu kadar gömlek şu kadar gibi. Meyve sebze biz burada üretimden son tüketime kadar olan israf çok fazla, yüzde 35 diyor kimi kimi yüzde 40 diyor. Adımlar atılması lazım. İyi bir yöntemdir bu, kayıp yüzde 10’ları bulmalı. Üreticinin tüketimi bilmeden dalda kalan ürünleri vardır 35-40 olur firede. Her adım düşünülmeli haksız rekabet olmamalı. Pazarlarda mı satılır yüzde 40. Fiyat farkı artarsa haksızlıktır. Biz vergi veriyoruz. Fiş kesiyoruz. KDV veriyoruz. Başka bir tarafta hiç vergi ödemeyen bir grup var. Bunun sosyal yapısı olduğunu da anlıyorum. Makasın açılmaması lazım. Biz onu şöyle yapıyoruz. Hangi coğrafyalarda soğuk rafın olması gerektiğini Samsun ile Antalya farklı yerler. Yasa çıktığı anda uyumlu olmak zorundayız. Bu yasada da şu olmamalı başlayacak deyip bir sene ertelememek lazım o anda yatırım yapanlar da var. Kasada olduğu gibi değiştirdik yatırım yaptık ertelendi. Rule of Law diyor ABD çıktıysa yasa herkese uygulanmalı.

Küçük üreticiler için geliştirdiğiniz projeler var mı?

Küçük üretici için Tarım Kredi Kooperatifi ile çalışıyoruz. 7 yer var böyle. Bu bölgelerin ürünlerini küçük üreticiden alıyoruz. Yerli tohumu biz veriyoruz. Alma garantisi veriyoruz. Gelip bize veriyorlar. Mağazalarımıza yolluyoruz. Paraları yolluyoruz. En büyük iyilik bu yapabileceğimiz. Piyasa fiyatlarını birisi alacak. Ödeyecek. Adana’da büyük bahçe sahipleri bile parası eski tip, parasını alıp alamayacağını bilmiyor. Bizden alacaklarına eminler.

Biz hala öğreniyoruz. Bazı şeyleri, üniversite hocalarıyla çalışıyoruz. Biz de öğreniyoruz. Büyük katkıda bulunuyoruz bölgeye. Diğer zincirler de bunu yapmalı. Tarımın çıkış noktası budur. Bizim gibi bir grubunda bu malları dünya sistemine sokması konuşuyoruz. Rusya’yı konuşuyoruz ithal etti etmedi mi diye? CarrefourSA’nın üretim merkezi olması Türkiye’nin radara girmesi çok önemli. 100 milyar Euro cirosu olan bir dev Carrefour'un. Tarımdaki sorunlar çözüldüğü zaman da Türk tarımı Avrupa’ya hizmet verecek. Malı toplayıp alabilecek olanlar bizim gibi zincirlerdir. 3 tane merkezimiz var bu konuda gurur duyuyorum ben şirketim adına.

Gazoz ve limonatadaki vergi artışları satışları etkiler mi?

Kolalı içecekler bazı içeceklerde talepte düşüş var. Sağlık trendi anlamında bunu görüyoruz.