TÜFE’de (2003=100) 2017 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %0,65, bir önceki yılın Aralık ayına göre %7,29, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,20 ve on iki aylık ortalamalara göre %9,98 artış gerçekleşti.

[caption id="attachment_2034678" align="alignnone" width="572"]Tüketici fiyat endeksi, Eylül 2017 Tüketici fiyat endeksi, Eylül 2017[/caption]

Ana harcama grupları itibariyle 2017 yılı Eylül ayında endekste yer alan gruplardan, ulaştırmada %1,58, çeşitli mal ve hizmetlerde %1,34, lokanta ve otellerde %1,02 ve giyim ve ayakkabıda %0,80 artış gerçekleşti.

Ana harcama grupları itibariyle 2017 yılı Eylül ayında endekste yer alan gruplardan sadece gıda ve alkolsüz içecekler grubunda %0,23 oranında düşüş gerçekleşti.

24789_img_2_12_03-10-2017364932462

TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre gıda ve alkolsüz içecekler %12,50, çeşitli mal ve hizmetler %12,06, sağlık %11,90 ve eğlence ve kültür %11,85 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır.

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzey’de bulunan 26 bölge içinde, bir önceki yılın Aralık ayına göre en yüksek artış %8,49 ile TR52 (Konya, Karaman) bölgesinde, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış %12,89 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) bölgesinde ve on iki aylık ortalamalara göre en yüksek artış %11,52 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) bölgesinde gerçekleşti.

24789_img_3_12_03-10-2017-1899646089

Eylül 2017’de endekste kapsanan 414 maddeden; 61 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 281 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 72 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

Eylül ayında fiyatı en yükselen ürünler sırasıyla yeşil soğan (%14.75) anaokulu ücreti (%11.12) servis ücreti (%9.60) sivri biber (%9.41) ve patlıcan (%9.02) oldu.

'FİYATLAMA DAVRANIŞLARINDA BOZULMA DEVAM EDİYOR'


Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden Profesör Doktor Ümit Özlale fiyatlama davranışlarında bozukluklar olduğu anlattı. Özlale Merkez'in faiz indirimlerinde yeterli politika alanı olmadığını da vurguladı. İşte Özlale'nin açıklamasının ilgili bölümü:

En sakin geçmesi beklenen ağustos ayında, kurda aşağı doğru hareketlenme olmasına rağmen yüksek bir enflasyonla karşılaşmamız eylül ayı rakamlarını daha da önemli hale getiriyordu. Açıklanan rakamlar 2004 yılından beri en yüksek çeyreklik enflasyona işaret ediyor. Bu artışın gerileyen gıda fiyatlarına rağmen gerçekleşmesi de dikkat çekici. TÜFE’nin içinden türetilen “çekirdek enflasyon” rakamlarının enflasyonun uzun dönemli görünümünü ne kadar iyi yansıttığı tartışmalarını bir kenara bırakırsak son açıklanan rakamlar çekirdek enflasyonda, dolayısıyla da fiyatlama davranışlarında bozulmanın devam ettiğini gösteriyor.

'FAİZ İNDİRİMİ İMKANSIZ HALE GELDİ'


2004 yılından beri en yüksek çekirdek enflasyon rakamıyla karşılaştık. Üretim maliyetlerini yansıtan ÜFE enflasyonunun %16 bandında seyretmeye devam etmesi talep koşullarının daha da düzelmesi durumunda üreticinin kur kaynaklı bu maliyet artışlarını tüketici fiyatlarına yansıtacağı anlamını taşıyor. Üstelik kurlarda son haftalarda gördüğümüz yukarı doğru hareketlenme de hayra alamet değil: TL’nin döviz kuru sepetine karşı %10’luk değer kaybının tek başına yılsonu enflasyonunu 1,5 puanın üzerinde arttırdığı bir ortamda kurda yukarı doğru bir ralli aralık ayı ile beraber baz etkisiyle aşağı inmesi beklenen enflasyon rakamlarını olumsuz etkileyebilir.

Bütün bu verilerin para politikası yansıması ise “politik” faiz baskısını her daim hisseden TCMB’nin işinin oldukça zorlaşması. Bu açıklanan rakamlar ve enflasyonda artış eğiliminin aralık ayına kadar devam edeceğinin beklenmesi bu sene için “normal şartlarda” faiz indirimini imkansız hale getirdi. Bu rakamlar aynı zamanda 2018 başı için de TCMB’nin faizleri indirmek için yeterli politika alanı olmayabileceğini de gösteriyor.