Hayvancılığı desteklemek yerine, et ithalatına yönelen hükümetin bu politikasına Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği de karşı çıktı. Birlik Başkanı Talat Gözet, “Et ithalatı” sözlerinin bile üreticiyi hayvancılıktan soğuttuğunu, bu durumda her yıl ithal et miktarının artacağını söyledi. Hükümetin izlediği politika nedeniyle kırsalda üretim yapacak kitle kalkamadığını belirten Birlik Başkanı Talat Gözet, SÖZCÜ’ye şunları söyledi: “Bakanlığın yaptığı destekler daha çok büyük işletmelere oluyor. Büyük işletmeler kâr etmediği şeye yatırım yapmaz. Yatırım yaparsa da hemen çekilir. Eğer kırsaldaki genç nüfusu hayvancılık konusunda üretime teşvik edip desteklemezsek, hayvansal protein konusunda tamamen dışa bağımlı olacağız. İthalatla açık kapanıyor ama ‘ithalat’ söylemi bile ülkedeki üretimi frenliyor.”

DEVLET POLİTİKASI OLMALI


Hayvancılık teşviklerinin bu işi yapan ve yapacak olanların hayvan sayısını yükseltecek teşvikleri içermesi gerektiğine işaret eden Gözet,”Bu devlet politikası haline getirilmeli. Veterinerler olarak biz hem üretimin hem de hayvansal üretim ve denetiminin yanındayız. Son yıllarda sınır güvenliğimiz kalmadı. Bazı komşu ülkelerden sadece terörist gelmiyor, kaçak sokulan hayvanlar ciddi ekonomik risk ve kayıplara da yol açıyor” dedi.

İTHALAT DAHA DA ARTAR

Ülkemizde 31 milyon koyun, 10 milyon keçi, 14 milyon büyükbaş hayvan olduğunu hatırlatan Gözet, şunları söyledi: “Bunlar yılda 5 parti aşılamadan geçirilir. Ülkemizin coğrafi konumu büyükbaş hayvana uygun değil. Mevcut hayvan sayısıyla bu nüfusu beslememiz mümkün değil. Aile işletmelerini teşvik edip üretimin içine sokmalıyız ve koyun sayısını da en az 50 milyon baş hayvana ulaşmalıyız. Üretimin içine sokmamız gerekiyor. Bu sayılarla nüfusu beslememiz mümkün değil.” Ülkemizde yıllık 1 milyon 100 bin ton et üretimi yapıldığını belirten Gözet “Oysa ülkemizin et ihtiyacı 1 milyon 350 bin ton civarında. Yaklaşık 250 bin ton olan et açığını ithalatla karşılayacaksınız. Ama sürekli ithalatla bu açık kapatılmaya kalkışılınca, et açığı da giderek katlanacak ve yerli üretim bitme noktasına gelecek. Yetiştiriciyi üretime teşvik etmek yerine 2010 yılından bu yana açık ithalatla kapatılmaya çalışıyor. Bunun sonucu ithalat serbest kalınca yerli üretim de biter” diye konuştu. 2018’de 85 bin ton et ithal edileceğini belirten Gözet, “Bu miktar seneye giderek katlanır. Yerli üretimi teşvikten başka çaremiz yok. Ama bunu anlatamıyoruz. Üreticiyi desteklemeden hayvan sayısını artıramazsınız. Bir kriz halinde, yerli üretim bittiğinde aynı fiyata size hayvansal ürün vermezler” dedi.

“EN DENETİMLİ OLAN BEYAZ ET SEKTÖRÜ"


Ülkemizde 23 bin veteriner hekim bulunduğunu belirten Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Talat Gözet, “Aroma açışından demiyorum ama entegre tesislerde kesilen ve marketlere gelen tavuklar, gıda güvenliği açısından risk oluşturmuyor. En kontrollü ve denetimli sektör beyaz et sektörüdür” dedi. Konuyu bilmeyen kişilerin “tavuklara hormon verildiğini” belirttiklerini hatırlatan Gözet şunları söyledi: “Hormon verirse tavuğu o fiyata satamaz. Hastalıklara karşı tavuğa antibiyotik verilir ve 25 gün sonra bırakılır. 42 günde kesildiğinde tavukta antibiyotik kalmıyor. Beyaz et ve yumurta üretiminde çok iyi durumdayız. Tavuk konusunda bir algı yönetimi var. Bu konuda kabahat Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nındır. Beyaz et konusunda konuşanları Tarım Bakanı toplayıp, varsa sorunlar bunların giderilmesi üzerinde konuşmalı, gereksiz ve haksız konuşanlar hakkında da işlem yapmalı.”