REUTERS- DHA

Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Bugün itibarıyla bir bankamız hariç hiçbir banka hakkında ABD Hazinesi'nin başlattığı bir bilgi talebi dahi yok. Sadece bir bankamızla ilgili, ki o konuda da açıklama yapıldı, bir bilgi talebi var." dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye Finans Forumunda yaptığı açıklamada, "Bugün itibarıyla bir bankamız hariç hiçbir banka hakkında ABD Hazinesi'nin başlattığı bir bilgi talebi dahi yok. Sadece bir bankamızla ilgili, ki o konuda da açıklama yapıldı, bir bilgi talebi var." dedi.

 

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, İstanbul'da Türkiye Finans Forumu'nda yaptığı açıklamalarda *Karşı karşıya olduğumuz en önemli sorun enflasyonun düşük tek haneye inmemesidir. Düşük ile enflasyonda yüzde 5 ve altını kast ediyoruz. Şoklara karşı halen dayanıklıyız, evet belki lira o kadar değil ama reel ekonomi bunu başarıyla götürüyor." ifadelerini kullandı.

"ABD HAZİNESİ'NİN BAŞLATTIĞI BİR BİLGİ TALEBİ DAHİ YOK"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, bankacılık sektörünün son derece sağlıklı bir temel üzerinde gittiğini ifade etti. ABD'de Halkbank yöneticisi Mehmet Hakan Atilla'nın sanık, Rıza Sarraf'ın da tanık olarak yargılandığı davadan dolayı Türkiye'deki bankacılık sisteminin etkilenmesi durumunda yasal çerçevede gereken desteği sağlayacaklarını kaydeden Şimşek, "Amerika'daki dava şu an itibariyle belirsiz. Bugün itibariyle bir bankamız hariç hiçbir banka hakkında Amerikan hazinesinin başlattığı bir bilgi talebi dahi yok. Sadece ve sadece bir bankamızla ilgili ki o konuda açıklama yapıldı; bir bilgi talebi var. Bu davanın bir parçası olarak davaya dönüşebilir. Ama bugün itibariyle sadece ve sadece bir kamu bankası dışında, orada da çok net olarak söyledim. Başbakanımız da söyledi. Bu, bankacılık sektörü için ülkemiz için çok kritik. Bu yaşanacak belirsizliğin etkisi bankaların kendi basiretsizliklerinden kaynaklanmıyor. Sistem normal işini yapıyor. Bu belirsizlik etkilerse tabi ki biz gereken desteği mevcut yasal çerçevede sağlarız" diye konuştu.

"SINIRLAMA GETİRECEĞİZ"

Çok yakında Türkiye'de makro ihtiyati çerçeve anlamında önemli bir yapısal reform yapacaklarını belirten Başbakan Yardımcısı Şimşek, "25 bin şirketimizin döviz yükümlülüğü var. Bu 25 bin şirketimizin 23 bininin döviz yükümlülüğü 15 milyon dolar ve altında. Bunlar nispeten küçük, kısmen orta ölçekli şirketler. 23 bin şirketin açık pozisyondaki payı yüzde 16 civarı. 2 bin büyük firmanın ise payı yüzde 84 civarı. Biz ilk aşamada 2 bin firmaya ilişkin veri toplamanın yasal altyapısını bu hafta oluşturduk. Bir çerçeve oluşturacağız. Bu küçük ve kısmen orta ölçeklilere biz doğrudan doğruya sınırlama getireceğiz. Niyetimiz şu; hane halkına aldığımız tedbire benzer bir tedbir alacağız" ifadesini kullandı.

"İŞ GÜCÜ PİYASASINDAN EN BÜYÜK SORUNUMUZ DÜŞÜK İSDİHTAM"

"İş gücü piyasasında en büyük sorunumuz düşük istihdam" diyen Mehmet Şimşek, "Türkiye'de çalışabilir nüfusun yüzde 51'i çalışıyor. Avrupa'da yüzde 67'si çalışıyor. İş gücüne katılım oranı kadınlar arasında oldukça düşük. Temel sorunlarımız işe almak çıkarmak çok maliyetli bu kadar basit. Ondan dolayı Türkiye haftalık çalışma saati itibariyle OECD ülkeleri arasında en yüksek ülke. Demek ki Türkiye'de işe almanın ve çıkarmanın maliyeti düşük olsa, girişimciler fazla mesai modeli yerine, daha çok eleman çalıştırmayı tercih edebilirdi ve bunun sayesinde de istihdam oranı hızla artabilirdi" şeklinde konuştu.