Ağbaba'nın Malatya'da CHP il binasında düzenlediği basın toplantısına CHP İl Başkanı Enver Kiraz ile Yönetim kurulu üyeleri de katıldı. Olağanüstü Hal'in uzatılmasına tepki gösteren Ağbaba, "Türkiye, 20 Temmuz’dan beri bir darbe süreciyle, Olağanüstü Hal ile yönetiliyor. Olağanüstü Hal, mecliste tekrar uzatıldı. 15 Temmuz’da darbe girişimini bertaraf eden meclis, maalesef 20 Temmuz darbesiyle yok sayılarak, OHAL ile Türkiye yönetilmeye çalışılıyor” diye konuştu.

Ağbaba, erken seçimin, Türkiye’nin tıkanmış demokrasisi için şart olduğunu savunarak, şöyle devam etti:

"Türkiye’nin yarısına yakın yerel yönetimleri darbeyle indirilmiş, kiminde kayyum kiminde AKP’nin yeni seçtiği memurlar tarafından idare edilmektedir. Belediyelerde darbe yapılmıştır. Birçok ilin belediyesinde kayyum vardır, birçok ilin belediyesi seçimle gelenler tarafından yönetilmiyor. ‘Biz seçtik, biz alırız’ anlayışı bizi seçim yapmamaya götürür. Bu kafayı Türkiye 250 yıl önce geride bıraktı. Türkiye’nin yarısında seçimle gelmeyen insanlar tarafından yönetildiği için ‘hodri meydan’ diyerek, 'Erken seçim yapalım' diyoruz. Erken seçim, Türkiye’nin tıkanmış demokrasisi için şarttır. Bir taraftan kendi belediye başkanlarını istifa ettiriyorlar. Yolsuzlukları varsa, gitmeleri gereken yer istifa ederek kurtulmak değil, yargıya teslim edilmeleridir."

ALIN SİZE BAĞIMSIZ YARGI

'Büyükada Toplantısı' davasında tutuklu olarak yargılanan 8 sanığın tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmesini de değerlendiren Ağbaba, şöyle konuştu:

"Büyükada’da toplantı yapan bir grup insan hakları savunucusu ‘casus, ajan’ diye yandaş medya tarafından köpürtülerek, cezaevine atıldı. İnsan hakları savunucularının gözaltına alınmaları Türkiye’nin dünyadaki itibarını yerle bir eder, bu karar siyasidir’ dedik, ‘hayır’ dediler. Ama kararın siyasi olduğunu kendileri de gördüler. Cezaevinde yatan insan hakları savunucularının cezaevinden çıkması için eski Almanya Başbakanı Schröder’in aracı olduğu söyleniyor. Alın size bağımsız yargı. Bu insanların suçu olmadığını herkes biliyor, siyasi bir kararla alındılar, siyasi bir kararla tekrar bırakıldılar."

Ağbaba, "AK Partili bakanlar özel uçaktan inmiyor. Hiç bu kadar israfın olduğu bir dönemi yaşamadık. Türkiye batmaya giderken, insanlar krizle kıvranırken özel uçaklar satın alınıyor. Bir taraftan da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bakanının uçuşu, kiralanan özel uçakla sağlıyor" diye konuştu.

TÜRKİYE’Yİ KÖTÜ YÖNETTİLER

Ağbaba, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin "CHP'nin burada belediyecilik yaptığı dönemi çok iyi hatırlıyorum, İstanbul'a en büyük ihaneti onlar yapmışlardır" açıklamasına ilişkin, “Utanmasa o siluetleri bozan büyük gökdelenleri, AVM’leri bizim yaptığımızı iddia edecek. 1994’ten beri İstanbul’u kendileri yönetiyor. 1994’ten beri İstanbul’da ne kadar haksızlık var, katliam varsa bunlar eliyle yapılmıştır. Topkapı Sarayı’nın bulunduğu yer, Koruma Kurulu kararıyla inşaata açılıyor. Kentler birbirine benzedi. ‘İhanet ettik’ diyor, bu ihanetin bedelini ödemeliler. Karadeniz’in yaylarından İstanbul’un boğazına kadar ihanet edilmedik bir yer yok. Türkiye’yi kötü yönettiler, ihanet ettiler” diye cevap verdi.

İYİ PARTİ, TÜRKİYE’Yİ YÖNETME İLKELERİMİZLE UYUŞMUYOR

Genel Başkanlığı’nı Meral Akşener’in yaptığı İyi Parti’yle ilgili de değerlendirmede bulunan Ağbaba, “Hayırlı olsun. İyi Parti, bizim ya da sosyal demokrasinin alternatifi olarak kurulmadı. Sağda bir boş alan olarak gördüler ki o nedenle kuruldu. Onların siyasi anlayışıyla bizim siyasi anlayışımız farklı. Onların düşüncesiyle bizim düşüncemiz farklı. Onlarla rejimin yaşaması için 16 Nisan’da hayırda buluşmuştuk ama Türkiye’yi yönetme ilkelerimizin farklı olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor. Sağ anlayış neyse aynı anlayış. İşçi için, memur için, akademisyen için, düşünenler için iyi olmayacak bir sağ anlayış olarak görüyoruz. İşleri rast gelsin” diye konuştu.  DHA