Canikli, burada yaptığı konuşmada ülke ve yerel gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Ülkenin savunması adına gerek görülmesi halinde sınır ötesi operasyonlara her zaman hazır olduğunu söyleyen Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, ülke savunmasının sınır ötesinden başladığını ifade etti. Bakan Canikli, “Ülkemizde 80 milyon vatandaşımız aileleriyle birlikte bayram yaşarken Türkiye’nin dört bir tarafında nöbet tutan vatan evlatlarımız bulunmaktadır. Oralarda kahramanlarımız can siperane görevlerini yapmaktadırlar. Bu ülkenin bölünmez bütünlüğünü korurken bir korucu vatandaşımızı Şırnak Uludere’de şehit verdik. Sevindirici tarafı şu ki şehit korucumuzun çocukları aynı bayrağı taşımakta kararlılık içerisinde olduklarını göstermişlerdir. Bu görüntü göstermiştir ki önemli bu milleti bölmeye, parçalamaya kimsenin gücü yetmez. Bu milletin kahramanlığı olduğu sürece yedi düvel bir araya gelse bu birliği, bütünlüğü bölemezler. Bu topraklarda yaşamanın bir bedeli var. Son zamanlarda müttefikimiz olan ülkeler tarafından ülkemize karşı bir ambargo uygulanmaktadır. Daha da ileri giderek peşin parayla bize satmadıkları silahları terör örgütlerine verdiklerini görüyoruz. Sadece Suriye’de YPG’ye binden fazla tırın silah sevkıyatı yaptığını görüyoruz. YPG, PKK demektir. Bütün dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiği terör örgütü PKK olduğunu biliyorlar. YPG ile PKK aynı yöntemleri uyguluyor, aynı yerden idare edilip, besleniyorlar. Aralarında hiçbir fark yoktur. YPG’ye yapılan yardımların PKK’ya yapıldığı biliniyor” diye konuştu.
Sınır güvenliğinin önce sınır ötesinden başladığını ifade eden Bakan Canikli, “Bütün güvenlik teşkilatlarımız önce içeride asayişi sağlamış durumdalar. Terör örgütü psikolojik üstünlüğü kaybetmiştir. Ancak sadece sınırları koruyarak tehditti ortadan kaldıramazsınız. Tehlike önce sınır ötesinde başlıyor. Fırat Kalkanı operasyonuyla sınır ötesi güvenlik sağlanmıştır. Benzeri operasyonlar gerektiği takdirde muhakkak yapılacaktır. Bunlar bağımsızlığımız, özgürlüğümüz için gereklidir. Terör örgütlerine silah desteği veren ülkelere de bunları söylüyoruz. Kendi güvenliğimiz için terör yapılarını sınır ötemize itmemiz gerekir. Bu kararlılığa sahibiz. Yerli ve milli silah sistemlerimizle kendi operasyonlarımızı kendi imkanlarımızla yapabilecek durumdayız. Bunu sağlayamamış olsaydık adım atamazdık. Bütün bunlar bu toprakların, bu ülkelerin savunması içindir. Aynı şeyler S 400 füzeleri için de geçerlidir. Bizim hava savunma sistemine de ihtiyacımız var. Biz bunu NATO bünyesinde gerçekleştiremedik. En son Suriye saldırıları sonucu 5 ülkeye verildi. Ancak daha sonra 3 ülke geri çekti. Böyle bir yaklaşımla hava savunma sisteminin etkinleştirilmesi mümkün değil. Bu noktada bize bu imkanı sağlayan Rusya ile anlaştık. Bizim tek bir amacımız var kendi güvenliğimiz içindir. Etkin bir koruma sistemi sağlamakta bizim görevimizdir. TSK’da yerli ürünümüz şu anda yüzde 66’nın üzerine çıktı. Bu noktada kimseye güvenemeyiz” dedi. DHA
