Başbakan Binali Yıldırım, Türkçe Yaz Okulu Kapanış Programı'nda açıklamalarda bulundu. Türkçe'nin her geçen gün bozulduğuna dikkat çeken Yıldırım "Türkçe'deki çürümeye artık dur demenin zamanı geldi" dedi.
Sosyal medyada oluşan 'dile' de değinen Başbakan "Ne yazık ki, sosyal medya dili gençlerimizin arasında iletişim diline, geçerli bir yazı diline dönüşüyor. Anlamsız kısaltmalar, bozuk cümleler araya serpiştirilmiş yabancı kelimeler sıradan hale geliyor. Türkçe'den ziyade nevzuhur (Yeni çıkan, yeni zuhur eden) bir kuş dilini andıran bu çürümeye artık dur deme zamanı gelmiştir." diye konuştu.
Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"MİLLETİN OLDUĞU GİBİ KELİMELERİN DE TARİHİ VARDIR"


"Politikalarımızın ortak noktası da milletimizin değerleri ve hassasiyetidir. En önemli yatırım insana yatırımdır. Bunun için özellikle kültür ve eğitim diplomasisinde süreklilik gösteren sabır ve samimiyet gerektiren uzun vadeli işlere çaba harcıyoruz, kaynak harcıyoruz. Bu süreçte elbette dilimizin korunması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması, inceliklerinin ve ahenginin muhafazası gibi hususlara da çok önem vermemiz gerekiyor. Dil, sadece bir iletişim aracı değildir, aynı zamanda kültürümüzün, değerlerimizin taşıyıcısı milli kimliğin sembolüdür. Nihat Sami Banarlı'nın ifadesiyle kelimeler asırlar boyunca tek tek işlenmiş söz mücevherleridir. Milletin olduğu gibi kelimelerin de tarihi vardır. Atalarımız dilimizdeki kelimelerle düşünmüş, birbirlerini bu kelimelerle tanıyıp, sevmişlerdir."

"DİLİNİ KAYBEDEN MİLLET BENLİĞİNİ KAYBEDER"


"Dilini kaybeden bir millet hafızasını, benliğini kaybeder; hatta inancını da kaybeder. Ana dilleriyle bağları zayıflayan toplumların zamanla sürüleşmesi, sömürgeleşmesi kimliğini kaybetmesi kaçınılmazdır. Gerek dünya gerek Türk tarihine baktığımızda bunun sayısız örneklerini görebiliriz. Avrupa kıtasındaki soydaş toplulukların önemli bir bölümünün dilleriyle bağları kopunca nasıl başkalaştıklarını hepimiz görüyoruz. Aynı şekilde Afrika'da sömürgecilerin işgal ettikleri yerlerde insanların inançlarıyla beraber dillerini de hedef aldıklarına şahit oluyoruz. Birçok Afrika ülkesinde yerel dille konuşmak hor görülmüş, öğrenilmesi, öğretilmesi yasaklanmıştır. 600 boyunca cihana hükmetmiş Osmanlı ile büyük devletler arasındaki en büyük fark budur. Osmanlı hiçbir zaman yönetimi altındaki insanların dinini, dilini, kültürünü yok etmek gibi bir politika izlememiştir."

TÜRKÇE ELEŞTİRİSİ


"Sovyetler birliği döneminde Orta Asya Türk topluluklarının dili ve dinleri önemli ölçüde saldırıya uğramıştır. Atalarımızın bize miras bıraktığı iki değerden birisi şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprağı ise diğeri de dilimiz Türkçe'dir. Dilimizi korumak, geliştirmek ve zenginleştirmek için verdiğimiz kavga aynı zamanda bir beka mücadelisidir. Son dönemde sosyal medya aracılığıyla genç kuşaklar arasında giderek yaygınlaşan ve dilimizi tahrip anlamına gelen uygulamalar konusunda dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum. Ne yazık ki, sosyal medya dili gençlerimizin arasında iletişim diline, geçerli bir yazı diline dönüşüyor. Anlamsız kısaltmalar, bozuk cümleler araya serpiştirilmiş yabancı kelimeler sıradan hale geliyor. Türkçe'den ziyade nevzuhur bir kuş dilini andıran bu çürümeye artık dur deme zamanı gelmiştir. Milli bir seferberlik ruhuyla çalışarak gençlerimizin sözün, dilin asırlık tecrübelerin taşıyıcısı olan kelime, kavram, ifadelerin değerini en iyi şekilde anlatmalıyız."