Sözcü’nün de avukatı olan ünlü hukukçu Celal Ülgen, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçunu düzenleyen 299’uncu maddesinin yeniden irdelenmesi gerektiğini vurguladı. Ülgen, “Eleştiriye hatta siyasetçiye hakarete karşı yaptırım uygulanması ifade özgürlüğünün önünde oto sansürü tetikleyen bir işlev görür ki, bu da hem demokrasiyi, hem de düşünce özgürlüğünü yok eder” dedi. Ülgen, Oda TV internet sitesindeki yazısında şu görüşleri savundu:

FETÖ ELİNİ OVUŞTURUYOR

Cumhurbaşkanının partili olduğu bir dönemde bu toleransın daha geniş olması gerekirken, bizzat cumhurbaşkanı ve avukatları tarafından adeta yargı bu yönlerde karar vermeye itilmek istenmektedir. Bu da Türkiye’de düşünce özgürlüğünün kullanılması yönünde önemli bir soğutucu etki yapmaktadır. İşte bu yüzden insanların baskı var, korku imparatorluğu var gibi söylemleri haklılık bulmakta ve özellikle bu durumu kullanmak isteyen FETÖ’cüler “Bak gördün mü Türkiye’de özgürlük yok” diyerek ellerini ovuşturmaktadır. Türkiye’nin demokratik toplum olma yolundaki engellerin başında Cumhurbaşkanına hakaret suçuna karşı TCK 299. maddede ifadesini bulan yaptırım yatmaktadır.

SARKOZY ÖRNEĞİ

Siyasetçiler topluma mal olmuş ve topluma açık, saydam ve her yönü bilinen bir kişidir ve bu tür sarsıcı eleştirileri de daha hoşgörülü karşılaması gerekmektedir. AİHM’e göre sadece bir tek durumda medyada ifade edilen haber ve yazılar için hapis cezası öngörülebilir. O da nefret söylemi ve şiddet çağrısıdır.

TCK 299’uncu maddede, Cumhurbaşkanına hakaret ayrıca düzenlenmiş ve cezalar daha da ağırlaştırılmıştır. Aslında Avrupa Konseyi üyesi olduktan sonra o ülkenin hukuk sisteminden nefret söylemi dışındaki hakaret suçlarının kaldırılması zorunludur. Fransa’da Cumhurbaşkanına hakaret suçuna ilişkin 1881 tarihli bir yasa var. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, tarım fuarında elini sıkmak istemeyen bir çiftçiye “Defol git, gerizekalı” anlamında bir ifade kullanıyor. Zaman geçtikten sonra Sarkozy’nin bir bölgeyi ziyareti esnasında orada oturan birisi aynı ifadeyi bir kâğıda yazıp Sarkozy’ye gösteriyor ve çiftçiyle ilgili dava açılıyor. Verilen ceza 30 Euro olmasına karşın çiftçi bu kararı AİHM’e taşıyor.

‘DAR YORUM YAPILMALI’

1999 depreminde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ihmali hakkında eleştiriler içeren yazılar yazan gazeteci Meral Tamer Artun ve Milliyet Yazı İşleri Müdürü Eren Güvener’e, 1 yıl 4 ay hapis cezası verilmiştir. AİHM ise bir siyasetçinin şöhretinin korunması amacıyla ifade özgürlüğüne getirilecek istisnalar bakımından, dar yorum yapılması sonucuna varmıştır.