"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla dördü tutuklu yargılanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları bugün (31 Ekim 2017) dördüncü kez hâkim karşısına çıktı. Tarihi gazete çalışanlarına yönelik olarak düzenlenen operasyonun yıl dönümüne denk gelen ve saat 09:30'da başlaması gereken duruşma, İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde iki saat gecikmeyle başladı.

Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ'ın "İddianame sorunlu, kabul ediyorum", "Bilirkişi konusundaki serzenişler bizce de haklı" dediği dava kapsamında Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay 1 yıldır, muhabir Ahmet Şık 304 gündür, muhasebe servisi çalışanı Emre İper 207 gündür tutuklu bulunuyor.

DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA: SADECE GAZETECİLİK YAPTILAR


Duruşma öncesi yargılanan Cumhuriyet çalışanlarına destek vermek için aralarında CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Muharrem Erkek, Hilmi Yarayıcı ile Uluslararası Basın Enstitüsü Başkanı John Yearwood, Alman gazeteci ve yazar Günter Wallraff, Uluslararası PEN'den Sarah Clarke'nin de olduğu çok sayıda yabancı basın mensubu adliye önünde toplandı.

"SADECE GAZETECİLİK YAPTIKLARI İÇİN YARGILANMAKTADIRLAR"


"Susma haykır gazetecilik haktır", "Hemen şimdi özgürlük" sloganları atıldıktan sonra "Dışarıdaki Gazeteciler" adına Canan Yıldız basın açıklaması yaptı. Yıldız, bugün Çağlayan adliyesinde gazetecilerin yargılandığı Cumhuriyet Gazetesi ile Özgür Gündem Gazetesi davalarının görüleceğini hatırlatarak, "Biz her iki davadaki tutsak arkadaşlarımız Ahmet Şık'ın, Murat Sabuncu'nun, Akın Atalay'ın, Emre İper'in, İnan Kızılkaya'nın ve Kemal Sancılı'nın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Çünkü defalarca söylediğimiz gibi Cumhuriyet ve Özgür Gündem gazetelerine açılan davalardan tutuklanan arkadaşlarımız sadece ve sadece gazetecilik yaptıkları için yargılanmaktadırlar" dedi.

YABANCI BASIN ÖRGÜTÜ TEMSİLCİLERİ DE AÇIKLAMALARDA BULUNDU


Uluslararası Basın Enstitüsü Başkanı John Yearwood, bu davayı başından beri takip ettiğini belirterek, "Umarım bu izleyeceğim son duruşma olur" ifadesinde bulundu. Alman gazeteci ve yazar Günter Wallraff da, tutuklu bulunan gazetecilerle dayanışma için defalarca buraya geldiğini belirterek, "Dostum Aziz Nesin bir keresinde demişti ki, 'bir gazetecinin böyle zamanlarda, bulunabileceği en doğru yer hapishanedir...' diye konuştu. Uluslararası PEN'den Sarah Clarke de, Uluslararası Pen'in bu davayı başından beri takip ettiğini belirterek, "Pen, Cumhuriyet davasını Türkiye'de ifade özgürlüğü üzerindeki en büyük kırılma olarak görüyor" dedi.

CHP'Lİ YARKADAŞ: İSMİ ADALET OLAN AMA İÇİNDE ADALET OLMAYAN BU BİNA...


CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da, "Bugün olağan Salı toplantımıza hoş geldiniz. Neden her olağan toplantı diyorum. Çünkü her Salı adında adalet olan ama içinde adalet olmayan bu bina içinde tutuklu gazeteci meslektaşlarımız için buluşuyoruz. Ne yazık ki AKP iktidarında kaderimiz bir türlü değişmiyor. Şuan 182 gazeteci demir parmaklıklar arkasında, yazdıklarının, çizdiklerinin, söylediklerinin, attıkları tweetlerin, yaptıkları yorumların bedelini ağır bir şekilde ödüyorlar" diye konuştu. (DHA)