Mağduriyetini ispatlamak için 7 yıldır başvurmadığı devlet kapısı kalmayan Yıldırım, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil bugüne kadar birçok dava açtı, sonunda Danıştay haklı buldu. Adaletin geç tecelli ettiğini belirten Salih Yıldırım, "Mücadelem sürecek" dedi.

Felsefe öğretmeni olduğunu belirten Yıldırım, yıllardır öğrencilerine doğru, dürüst ve hak yememeleri gerektiğini nasihat ettiğini belirterek, “Binlerce öğrenci yetiştirdim. Onlara her zaman iyi insan olmaları konusunda nasihatler ettim. Şimdi soruyorum? Vicdan mı önemli, para mı? Bunu kendilerine bir sorsunlar. Ama para ağır bastı. Bu kadar insan mağdur oldu. Onlar için hiç önemli değil” dedi.gecekondu8802

7 Aralık 2010 tarihinde mahkeme ve yıkım kararı olmadan 23 dönümlük arazi üzerinde bunan 46 tane tapu tahsis belgeli gecekondu, içerisindeki 500’e yakın ağaçla birlikte yıkıldı. Etrafı panellerle çevrili bölge 7 yıldır bir otel yapılmak için bekliyor.

40 yıl öğretmenlik yaptığını belirten Salih Yıldırım, yaşadıklarını şöyle anlattı;

“47 yıldır Burhaniye Mahallesi Oymacı Sokak’ta oturuyordum. 7 Aralık 2010 tarihinde bir sabah ansızın saat 05.00’de yüzlerce polisle evlerimizi yıkmaya geldiler. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ellerinde bir yıkım kararı olmadığını halde belediye tarafından evlerimizi usulsüz şekilde yıktılar. Polislere karşı gelmedik. Ben daha ne söyleyeceğim 7 yıl önce bayrama 3 gün kala evlerimiz yıkıldı. Vicdanlara sesleniyorum, yıllardır birikimlerimle yaptığım evim yıkıldı. Çok acılar çektim. Bunun bedelini ağır ödemeleri lazım ki, hukukun, adaletin ne olduğunu herkes bilsin. Ellerinde bir mahkeme kararı olmadığı için bu yıkımın usulsüz olduğunu söyledik. Ama elimizden bir şey gelmedi, polisi önümüze diktiler” dedi.

GEÇ KALMIŞ BİR ADALET

Emekli öğretmen Salih Yıldırım, evsiz kaldıktan sonra bir öğrencisinin Maltepe’deki evine kiraya çıktı ve usulsüz yıkım için hukuk mücadelesine başladı. 7 yıldır süren mücadelenin ardından Danıştay, emekli öğretmeni haklı bulurken, Yıldırım, “Bu geç kalmış bir adalet. Kendimle birlikte 45 komşumun evlerinin haksız yıkıldığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdum. Danıştay’ın beni haklı bulduğu bu belgelerle ülkemde bulamadığım adaleti orada arayacağım. Bu benim için çok acı bir olay.

YEMİN ETTİM

Evlerinin bulunduğu arsanın, Üsküdar’ın son kalan yeşil alanlarından biri olduğunu söyleyen Salih Yıldırım, “Bir rant için haksız yere evlerimizden olduk. Ellerimizle diktiğimiz meyve ağaçlarımız yıkıldı. Tapumuz, elektriğimiz, suyumuz var. Ellerinde bir yıkım kararı yok. Bize, ‘gidin istediğiniz yere başvurun’ dediler. Alın terimizle sahip olduğumuz evlerimizin haksız yere yılmasından ötürü, çoluk çocuğumuzla sokaklarda kaldık. Yıllarca ülkem için hizmet ettim. Bir Türk vatandaşı olarak kahroldum. Hukuk mücadelesi vermek için yemin ettim” dedi.

YIKIM KARARI OLMADAN YIKTILAR

Evinin bulunduğu arsa için 1970 ve 1990 yılları arasında Üsküdar Belediyesi’ne toplam 47 bin lira para verdiğini söyleyen emekli öğretmen Salih Yıldırım, “sonunda tapu tahsis belgemizi aldık. Bunlar tapu kayıtlarında var. Bize burada bir kıyım yaptılar. Mahkeme üstüne mahkeme açtım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne elimdeki tapu ve belgelerle başvurdum. Cevap beklerken, Danıştay’dan bir yazı geldi. Danıştay, ellerinde bir yıkım kararı olmadan yapılan yıkımın haksız olduğu kararını vererek onayladı. Vakıflar Genel Müdürlüğü karara itiraz etti. Ancak reddedilerek evlerimizin haksız yere yıkıldığı belgelenmiş oldu. Şimdi tazminat davası açacağım ve bizi evlerimizden eden kişi ve kurumlar hakkında dava açacağım. Türk adaletine güveniyordum. En çok ağrıma giden, bir eğitimci olarak adaleti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde aramak. Bu beni çok üzdü” dedi.

OTEL YAPILACAĞI SÖYLENİYOR

Ellerinden alınan arsalarına otel yapılacağının söylediğini belirten Yıldırım, “orası, boğaz ön görünümü içinde kalan bir yer. 500’e yakın ağaç kesildi ve Sit alanı. Mahkeme devam ettiği içinde yıllardır imar izni alamıyorlar. Onlar şuan işgalci durumunda ama etrafı levhalarla çevirdikleri için içeriye giremiyoruz. Yıksak yarın polisi gelecek ve biz suçlu duruma düşeceğiz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. İçeriye bizi almıyorlar” dedi.