"O uzun bir konu ve bir süreç. O bir mutabakat değildi. Bir görüşmeydi onu defalarca açıkladım. Onlar bir açıklama yaptı ben bir açıklama yaptım. PKK'nın silah bırakmasıyla ilgili bir çağrı vardı. O da önemliydi. Aynı gün biz cumhurbaşkanımızla yurt dışına çıkıyorduk. O basın toplantısında ben de sağ tarafında oturuyordum. Bu sorular soruldu. Cumhurbaşkanımız temennilerini iletti. 'Biz uygulamaya bakarız. önemli olan o dur' dedi.
"ÖCALAN'IN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISINI KABULLENEMİYORLARDI"
Ama süreç içerisinde bir şeyler yaşandı. Hem Kandil'den hem de HDP temsilcileri tarafından bir takım açıklamalar yapıldı Onlar zaten Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısını kabullenemiyorlardı. Bundan dolayı da haftalarca bu açıklamayı beklettiler. Ondan sonra da bunu nasıl bozabiliriz gibi bir takım yaklaşımlar içine girdiler. Cumhurbaşkanımızın açıklaması ondan sonra gerçekleşmiş bir açıklamadır. Neticede bu önemli ve kangren olmuş bir sorun on binlerce insanımızı kaybetmişiz. burada hükumetin iradesiyle, çözüm süreçlerini milli birlik süreçlerini, demokratik açılım süreçlerini sayın cumhurbaşkanımız başlattı. Neden? Analar ağlamasın, akan kan dursun. Bütün o süreçlerin içerisinde biz yer aldık. Burada doğru, hayırlı bir iş için gayret var. Ama karşı tarafta bu işi bozmaya çalışan, derdi başka olan birileri var. Bundan dolayı Sayın Cumhurbaşkanımız haklı bir tepki ortaya koydu. Sonuç olarak ben hükumet temsilcisi olarak, parlamentodan sorumlu bakan olarak parlamentodakilerle açıklama yapmış oldum"
Akdoğan'ın sakallı imajı dikkat çekti."ZAMANIN RUHU"
Akdoğan, 65. hükumette bakan olarak yer almamasını ise "Zamanın ruhu" diye yorumladı. Akdoğan, "Başbakanın takdiri ile alakalı. Teknik direktör kimi istiyorsa onu sahaya sürer. Siyasi hırsları olan birisi değilim. Daha küçük şeylerle mutlu olmasını seven biriyim" dedi.
ERDOĞAN MUTABAKATLA İLGİLİ NE DEMİŞTİ
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, HDP’lilerle birlikte Dolmabahçe Sarayı’nda açıkladıkları 10 maddelik mutabakatın ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan 28 Şubat 2015'te bir açıklama yapmıştı. Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, “bu, hasretle beklediğimiz bir çağrıdır” dedi. Erdoğan, bildirinin kamuoyuna açıklandığı gün aynen şöyle konuştu; “Tabii silahların bırakılması çağrısı bizler için çok çok önemli bir beklenti idi. Bu demokratik açılım süreci ile başlayan bir çağrıdır. Milli birlik ve kardeşlik projesi ile başlayan bir şimdi de çözüm süreci ile devam eden ve bunu artık noktalayalım diye hasretle beklediğimiz bir çağrıdır.” ifadesini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan , 24 Nisan 2016'da Adana’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada ise “Bugün terör örgütlerin sırtını sıvazlayanlar aynı kuyuya kendileri düşecekler. Dün biri çıkmış Dolmabahçe mutabakatından bahsediyor. Böyle bir mutabakat yok. Bu iktidarın terör örgütüyle bir mutabakatı söz konusu değildir” dedi.
