İddianamede yer alan havalimanı çalışanı müşteki Nevzat G, o gece yaşadıklarını şöyle anlattı:

a Darbeci askerlerin yolcuları taşıyan otobüsleri durdurarak içindeki yolcuları dışarı çıkarttı. Darbeciler yolcuları ve havalimanı çalışanlarını yere yatırarak aradı.


“Ben Atatürk Havalimanı’nda şoför olarak çalışırım. 15 Temmuz gecesi 23.00 civarlarında telsizimizden derhal merkez binasında toplanmamız gerektiği yönünde anons geldi. Anonsu duymamla işlerimi bırakıp 348 nolu şirketimize ait benim sorumluluğumda bulunan çekiciye binerek merkez binası doğru ilerlemeye başladım. Kargo bölümünün karşısında, 14-15 kişilik asker grubu içerisindeki rütbesiz bir asker tarafından silah doğrultularak durduruldum. Benden hemen önce uçaktan inen yolcuları taşıyan otobüsü durdurmuşlar ve bütün yolcuları aşağıya indirmişlerdi. Asker silahını bana doğrultarak orada bulunan yolculara ‘Bunu yere yatıracağım, sizde bunun gibi yere yatacaksınız’ diyerek beni silah zoruyla yere yatırdı ve üzerimde bulunan şirketime ait el telsizini gasp etti. Burada yaklaşık 40 dk kadar yerde yüzüstü şekilde yattım. Kafamı kaldırmama izin vermediler. Ben yerdeyken birkaç defa ateş ettiler. Fakat nereye ya da kime ettiklerini görmedim. Daha sonra bizi kaldırıp duvar kenarına dizdiler. Bu esnada benim telefonum çaldı. Bir asker bana silahım doğrultarak ‘Kapat o telefonu yoksa seni vururum’ dedi.”

DARBECİLERDEN VATANDAŞLARA SİNKAFLI KÜFÜR

Havalimanında uçak itme operatör olarak çalışan müşteki Ertuğrul A, darbeci askerlerin kendisini darp ederek sinkaflı küfür ettiğini söyledi. Müşteki sıfatıyla ifade everen Ertuğrul A, şöyle konuştu:

“Olayların başladığım öğrendikten sonra apron kısmına inerek kontrol etmek istedim. 223 numaralı körük kapısının altında 2 adet elinde uzun namlulu silah bulunan askeri personeli görmem üzerine geriye dönmek istedim. Ancak beni fark ettiler ve el işareti ile kendilerine doğru gitmemi istediler. Bende hareket ettim, bu sırada tekrardan durdurdu ve silahı bana doğrultmuş bir şekilde yanıma geldi ve araçtan inmemi istedi. Ben araçtan indikten sonra yere yatırdı. Ayaklanma vurarak bacağımı açtı ve üzerimi aradı. Daha sonra araçta bir şey olup olmadığını sordu, bende kendisine sadece teknik malzemeler olduğunu söyledim. Bunun üzerine ‘Bir şey bulursam seni s…’ dedi. Daha sonra aracın etrafında gezdi ve arka bagajda uçak lambalarını gördü. Bu kutular ne şeklinde sordu bende kendisine uçak lambası olduğunu söyledim. Daha sonra bu askeri personel beni yerden kaldırarak araca bindirdi ve uzaklaşmamı istedi. Bende araca binerek hızlı bir şekilde iş yerime gittim.”