Ancak, bu araçların bir kısmının kime tahsis edildiği ve araçların nerede olduğu saptanamadı.
‘YÖNETİCİLERE VERİLDİ’
Şartnameye aykırı olarak TCDD’ye verilen 358 araçla ilgili olarak Sayıştay tarafından hazırlanan raporda skandal şöyle anlatıldı: “Yapım sözleşmeleri kapsamında geçici olarak TCDD’ye verilen araçların, görevli mühendislere, bölge müdürlerine ve genel müdürlük yöneticilerine tahsisleri yapılmıştır. Ancak bu araçların bir kısmının kime tahsis edildiği belli olmadığı için araçların akıbetleri de bilinmiyor.” Raporda, kime tahsis edildiği bilinmeyen ya da akıbetleri ortaya çıkarılamayan araçlarla ilgili de ayrıntılı bilgi yer aldı.
HEPSİ TEK TEK SIRALANDI
Palu-Genç-Muş yapım işi sözleşmesi kapsamında 9 arazi ve 8 binek aracı olmak üzere 17 araç tahsis edilmiş, 7 aracın kime tahsis edildiği konusunda bilgi alınamamıştır.
2 yıllık yol bakım ihaleleri kapsamında 8 binek aracı alınmış, araçların kime tahsis edildiği konusunda bilgi alınamamıştır.
Yerköy-Sivas ikmal yapım işi sözleşmesi kapsamında 10 arazi aracı alınmış, bunlardan 4’ü hakkında bilgi alınamamıştır.
Bursa-Yenişehir yapım işi sözleşmesi kapsamında 10 arazi ve 3 binek aracı olmak üzere 13 araç tahsis edilmiş, 7 aracın kime tahsis edildiği konusunda bilgi alınamamıştır. KURUM UYARILMIŞTI Raporda, tahsis edilen lüks otomobillerin bir kısmının da TCDD Genel Müdürlüğü’nde bulunduğu aktarıldı, hangi proje için kaç araç tahsis edildiğine ilişkin rakamlar da sıralandı. 2015 yılı raporunda TCDD’nin uyarılmasına rağmen, 2016 yılında da uygulamanın sürdürüldüğüne dikkat çekilen raporda şöyle denildi: “Palu-Genç-Muş, Ankaray gibi projelerde ihtiyaç fazlası çok sayıda aracın alındığı görülmüştür. Bu uygulamaya son verilmeli.”
ARAÇLAR YANDAŞLARIN EMRİNE Mİ VERİLDİ?
CHP Trabzon Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Haluk Pekşen, Sayıştay’ın TCDD’deki skandalı ortaya çıkaran raporuyla ilgili açıklama yaptı. Pekşen şunları söyledi: “Kamu bürokratları kişisel çıkarları için ihale yasasını ihlal etmiştir. Bu ihlali Sayıştay tespit etmiş, uyarmış, ancak aynı ihlal 2016 yılında da devam etmiştir. 358 araç, bunların kamuya maliyeti, bu araçların kuruma olan toplam giderleri ve kimler tarafından kullanıldığı da tespit edilemedi. Araçların akıbetini Sayıştay bulamıyorsa bu araçlar kimlerin uhdesine geçirilmiştir, bu kişilerin araçları kullanmalarındaki amaç nedir? Devletin görevlisi olmadığına göre partinin yandaşları olduğu açıktır. Bu durumda Ankara Cumhuriyet Başsavcısı bu yolsuzluğun üzerine gitmeli.”