Uğur Dündar'ın sunduğu Halk Arenası'na katılan SÖZCÜ yazarı tarihçi Sinan Meydan son günlerde devam eden Atatürk tartışmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

"ATATÜRKÇÜYÜZ DEMEKLE ATATÜRKÇÜ OLUNMUYOR"

“Atatürkçüyüz demekle Atatürkçü olunmuyor" diyen Meydan şunları kaydetti:

"Öncelikle ihanetleri belgelerle sabit hainlerin meydanlardan, okullardan, kurumlardan kaldırılması gerekiyor. Bu hainlerinin adınının kazınması gerekiyor. FETÖ’yle mücadele ediyorsunuz, destekliyoruz bunu… Ama milli mücadele sırasında ihanet içine girmiş din adamlarının adını vermeleri doğru değil.

"MİLLİ İRADEYİ GASP EDENDEN ATATÜRKÇÜ OLMAZ"

Milli iradeyi gasp etmeye çalışandan Atatürkçü olmaz. Saltanat hilafet özlemi duyandan Atatürkçü olmaz.

Saidi Nursi'yi, Necip Fazıl'ı kaynak alandan Atatürkçü olmaz.

Milli varlıkları satandan Atatürkçü olmaz.

Çiftçiye, köylüye saygı duymayandan Atatürkçü olmaz.

Dincilik, mezhepçilik yapandan Atatürkçü olmaz.

Toplumu dinle kandırandan, Allah ile aldatandan Atatükçü olmaz.

Yolsuzluk, hırsızlık yapandan Atatürkçü olmaz.

Servetine servet katandan Atatürkçü olmaz.

'Lozan'a hezimet' diyenden Atatürkçü olmaz.

Topraklarını yabancıya satandan Atatürkçü olmaz.

Bu topraklarda Atatürkçü olmak onurdur ama çok zordur."

MEYDAN: TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE AÇIK BİR SALDIRIDIR

Sinan Meydan, NATO tatbikatında yaşanan skandala ilişkin ise şöyle konuştu:

NATO tatbikatında yaşananlar TC'ye yönelik açık bir saldırıdır. Çirkilnliğin  ötesindedir. Bir meçzup mu yaptı yoksa planlı bir saldırı mı? Emperyalist bir  kuşatma altındayız. Bu gerçeği görmek zorundayız. Bu yeni değil aslında. Süleymaniye'de askerlerimize çuval geçirilmişti.

Bu işin tarihsel boyutundan bahsetmek gerek. Atatürk ortaya koyduğu mücadeleyle  mazlum milletlerin bağımsız olacaklarını göstermiştir. Batı, emperyalizm  açısından kötü örnektir. Bu saldırı doğrudan Atatürk'ün kurduğu bağımsız  Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik bir saldırıdır. İç cephe sağlam tutulmalı, siyasi  kavgalar bir kenara bırakılmalı. Türkiye eski caydırıcılığını kaybetmiş ama  durumda. Böyle bir gerçek var maalesef. Bulunduğumuz coğrafya nedeniyle yeniden
ayağa kalkmalı ve kenetlenmeliyiz."