Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün önce sarayda verdiği iftar davetinde esnafı ağırladı. Yaptığı konuşmada, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken iddiaların ispatlanması konusuna vurgu yaptı. “Eğer ispata yönelik bir şey varsa, hukukta kaide şudur, müddei (davacı) iddiasını ispatlamakla mükelleftir” dedi… SÖZCÜ Gazetesi avukatı Celal Ülgen de Erdoğan’a şu hatırlatmayı yaptı:
anayasanın 138. maddesi

Hiçbir organın, makamın, merci veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında emir ve talimat veremeyeceği; tavsiye ve telkinde bulunamayacağı bağımsız ve tarafsız yargıçlar arıyoruz... Anayasanın 138. Maddesi yargı bağımsızlığını düzenleyen önemli ve demokrasinin temellerinden birini teşkil eden maddedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu maddeyi anımsatması oldukça önemlidir. Ancak bu maddeyi siyasi iktidarın da okuması, hatta yüksek yargı başkanlarının ve yargıçların da okuması ve hatırlaması gerekmez mi?

SÖZCÜ Gazetesi avukatı Celal Ülgen 26 Mayıs günü İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nın önünde gazetemize yönelik algı operasyonunun perde arkasını gazetecilere anlatmıştı. SÖZCÜ Gazetesi avukatı Celal Ülgen 26 Mayıs günü İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nın önünde gazetemize yönelik algı operasyonunun perde arkasını gazetecilere anlatmıştı.


GÖZ GÖRE GÖRE KUMPAS

Örneğin SÖZCÜ operasyonundaki gariplikleri ve hukuksuzlukları görmezden gelmek 138. Maddeye uygun davranmak mıdır? Ya da bu
hukuksuzlukların önüne geçmekle yargı bağımsızlığının ne ilgisi var? Siz iktidarsınız. İktidar bir yargıç gibi kantarın topuzunu adil tutar. SÖZCÜ’ye göz göre göre kumpas kuruluyor. FETÖ’cülerin SÖZCÜ’yü ve sahibi Burak Akbay’ı vergi kıskacına aldıkları, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin dönem için 10.687.503,29 TL vergi cezası kestikleri, bu kıskacı yaratanların bugün FETÖ soruşturması kapsamında kamudan atıldıkları unutuluyor. Fetullah Gülen’in en çok dava açtığı, en çok şikayet ettiği gazetenin SÖZCÜ olduğu unutuluyor. Fehmi Koru: Adam Zaman Gazetesi’nin kurucularından, Fetoş’un özel ulağı, hayatının hiçbir aşaması Fetullah Gülen’in bilgisi dışında olmamış biri. FFETÖ’nün gazetecisi, Burak Akbay’ın cemaat okullarında yetiştiği yalanına sarılmak ihtiyacı hissediyor.

FETOŞ’UN SÖZDE İMAMI

Sonra Fetoş’un ‘Türkiye İmamı’ olarak bilinen Hüseyin Gülerce bu yalanı Fehmi Koruya dayandırarak sürdürmekle kendisini görevli addediyor. Ve üçüncü gazeteci (ismi bizde saklı) o da Fehmi Koru’nun yalanını yineliyor ve kendisinin Fehmi Koru’nun yazısını okuduğunu, yeni bir şey bilmediğini söylüyor. Buna karşın soruşturma yapılıyor.

Fehmi Koru’nun başlattığı ve hiçbir zaman kanıtlayamadığı yalan ile Cumhurbaşkanının Marmaris’te kaldığı yeri darbecilere bildirdi yalanı birleştiriliyor ve bir de MASAK’tan rapor alınıyor. Cumhuriyet savcıları telaşta delil yok, kanıt yok. Amaç SÖZCÜ susturulacak. Savcı üstüne savcı değişiyor. Anayasanın 138. Maddesi’nden söz ediyor Sayın Cumhurbaşkanı. İyi de biz de onu arıyoruz. Demek ki neymiş iktidar yanlısı isen ‘yargı bağımsızlığı’ var, muhalefette isen ağzınla kuş tutsan yok...

BU ALDATMA ÇOK ŞİDDETLİ

Son olarak iftar yemeğinde ise Cumhurbaşkanı ‘herkes iddiasını ispatla mükelleftir’ demiştir. Eyvah gene doğru bir tespit ama uygulamada tam tersi. Herkes suçsuz olduğunu ispatlamak zorunda bırakılıyor. SÖZCÜ Gazetesi sahibinin FETÖ’cülüğünü ispat mı ettiler sanıyorsunuz operasyona başlarken. Ya da yakalama kararı çıkarırken...Ya da iki gazeteciyi tutuklarken. Kim ispat etti. Kimden ispat beklendi. Hukuk bunun için yok diyoruz Sayın Cumhurbaşkanı. Hukuk bunun için de çok gerekli diyoruz. Bunları, uygulamadaki terslikleri bilmiyor olamazsınız. Bilmiyorsanız bütün danışmanlarınızı tatile gönderme zamanıdır. Birileri sizi fena aldatıyor. Ki bu aldatma alçak FETÖ aldatmasından daha kapsamlı ve şiddetli...