BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş,"Başbakanla Cumhurbaşkanının yetkilerini, tek adamlığa son vermek için birleştiriyoruz. Tek adamlığa son veriyoruz" dedi. Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanı bir sabah kalkacak meclisi feshedecek. Yok böyle bir şey. Külliyen yalan. Metnin içinde fesihle ilgili bir madde yok" diye konuştu.

  Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, AK Parti Beşiktaş İlçe Başkanlığı tarafından Gayrettepe Point Otel'de düzenlenen 'Halk oylaması buluşması'na katıldı. Burada 16 Nisan referandumunda neden 'Evet' oyu atılması gerektiğini anlatan Kurtulmuş, "Hiçbir Anayasa değişikliği millette bir talep yoksa, millette bir karşılığı yoksa gündeme gelmez" diyerek şunları söyledi; "Çünkü Anayasa değişiklikleri için birden fazla partinin ittifakı gerekir. En azından toplumun geniş kesimlerinin de onay vermesi gerekir. Onun için Türkiye'de Anayasa değişikliği ile ilgili talep hep canlı ve ortadaydı. Ben kendimi bildim bileli 82 Anayasası'nın değiştirilmesi tartışılır. Hatta 82 Anayasası'ndan önce rahmetli Demirel'in, Özal'ın, Erbakan'ın, Türkeş'in, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hepsinin bu sistemi değiştirmek için, hem de partilerinini emekleme safhalarında dahi, başkanlık sisteminden Cumhurbaşkanlığı sisteminden, halk tarafından seçilmiş yürütme mekanizmasından bahsettiğini bütün toplum olarak biliriz. 1982 Anayasası da kabul edildiğinin ertesi günü tartışılmaya başlanmıştır."

 "MİLLET BİLİYOR Kİ REJİM FİLAN DEĞİŞMİYOR"

Kurtulmuş konuşmasına şöyle devam etti; " 'Sivil irade bunu yapamaz, bunun için kurucu irade lazım sözü.' ile 'Rejim değiştiriliyor.' sözü aynı laftır. Aynı çevrelerin sözüdür. Halbuki bu 18 madde içinde rejiminin değiştirilmesini söyleyen, çağrıştıran tek kelime yoktur. Rejim değiştirmek, egemenliğin kaynağını değiştirme meselesidir. Her rejimin sistemin bir numaralı sorusu, egemenliği kim kullanacak Devlet egemen de devlet dediğiniz bir mekanizma. Bu mekanizmanın işlemesi için meşruiyetin kaynağı ne olacak Türkiye'de meşruiyetin kaynağı kayıtsız şartsız millet iradesidir, halkın oyudur, halkın oyuyla iş başına gelmiş iktidarlardır. Eğer bu anayasa paketinde monarşiyi, oligarşiyi, saltanatı, halkın iradesi dışında bir iradeyi meşruiyet kaynağı olarak gündeme getirilseydi, evet rejim değişiyor demek haklı olabilirdi. Böyle bir şey yok. Tamamen kuru iftira, kendi kalelerini kaybetme korkusuyla gündeme getirilmiş bir sözdür. Çok şükür geride kaldı. Millet biliyor ki rejim falan değişmiyor. Türkiye'de millet sahip oldukça rejim sağlam bir şelide ayaktadır, ayakta olmaya devam edecektir."

 "TEK ADAMLIĞA SON VERİYORUZ"

Kurtulmuş, "Efendim tek adamcılık, diktatörlük… Bunları söylüyorlar mı Söylüyorlar. Lütfen cebinizde bir Anayasa Kitapçığı olsun.Tek adam diyene 104. Maddeyi bir okutun. 104. Madde yani şu anki cumhurbaşkanının yetkileri maddesi tek adamı tanımlamaktadır. Kim yaptı bu anayasayı Bu Anayasayı siviller, siyaset yapmadı. Bu Anayasayı askerler, darbeciler yaptı. Şimdi Başbakanla Cumhurbaşkanının yetkilerini, tek adamlığa son vermek için birleştiriyoruz. Tek adamlığa son veriyoruz. Seçim akşamı parlamento belli olacak, kimin Cumhurbaşkanı olduğu belli olacak. Koalisyon, pazarlık, çekişme tartışma olmadan Türkiye yoluna devam edecek. Bunun zorluklarının son örneğini 7 Haziran'da yaşadık. Ortak bir hükumet kurulamadı ancak Türkiye aylarını kaybetti." ifadelerini de kullandı

Klasik bir CHP mantığının 'Nasılsa bu millet bizi seçmez.' olduğunu söyleyen Kurtulmuş; Hep şunu düşündüler, 'Bu millete çok güven olmaz. Serbest bırakırsan davulcuya zurnacıya kaçar. Kime oy vereceği belli olmaz.' Hep böyle düşünürler. Şimdi de öyle düşünüyorlar. Cumhurbaşkanı bir sabah kalkacak meclisi feshedecek. Yok böyle bir şey. Külliyen yalan. Metnin içinde fesihle ilgili bir madde yok. 'Nasılsa bizden birisi Cumhurbaşkanı olmayacak. Eski dönemler geride kaldı. Hep AK Parti ve bunların adamlarına benzer birileri Cumhurbaşkanı olacak. Bunlar da bir sabah kalkar, kafaları bozulur, 'Hadi bakalım seçimleri yeniliyoruz.' Bekara karı boşamak kolaydır. Hiçbir sorumlu devlet adamı seçimlerin yenilenmesini istemez" dedi. "Hayır diyen herkes bu cephenin bir parçasıdır" demediklerini ancak "hayır" cephesinin son zamanlarda dışarıdan takviye edildiğini, destek gördüğünü belirten Kurtulmuş, "Önce "Türk siyasetçiler buraya gelmesin." demeçleri verildi. Arkasından Bakanların oraya gidip, halkımızla buluşması engellendi. 'Evet ' diyecekler korkusuyla" şeklinde konuştu.

 

DHA