Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ak Parti Başakşehir İlçe örgütü tarafından Başakşehir Kültür Merkezi'nde düzenlenen STK Temsilcileri ve Hukukçular toplantısında 16 Nisan tarihinde yapılacak referanduma ilişkin konuştu.

16 Nisan tarihinde yapılacak referandum ile Anayasa'nın değiştirileceğini söyleyen Bozdağ, "Türkiye'de yeniden darbelerin, muhtıraların, krizlerin, kaosların olmaması, terör örgütlerinin kendileri için uygun iklim bulmaması, etrafımızda yaşanan istikrarsızlıkların başka tür sorunların Türkiyeyi daha fazla etkilememesi bakımından Türkiye'de öyle bir sistem kurmalıyız ki, bu topraklarda bir daha istikrarsızlık asla olmasın, zayıf iktidarlar asla olmasın" dedi.
"O RİSKLERİ GÖZE ALIP O DA SEÇİME GİDECEK"

Bakan Bozdağ, "Şimdi egemenliği, hem yaşamayı hem yürütmeyi, hem de mahalli idareleri tam belirleyen yegane güç haline getiriyor, egemenliği tam anlamıyla kayıtsız şartsız uygulanmasını sağlayan bir düzen kuruyoruz. Bundan sonra halkın önünde iki tane sandık olacak. Sandıkların birinde milletvekillerini seçeceğiz, birinde de yürütme yetkisini kullanacak Cumhurbaşkanını, diğer bir ifade ile hükümeti seçeceğiz" dedi. Bozdağ, "Bu Anayasa değişikliği diyor ki; Cumhurbaşkanı Meclis seçimlerini yenileme kararını alabilir. Ancak böyle bir karar alırsa kendi seçimini de yenileyecektir.Kendi de seçime gidecektir. Bir Cumhurbaşkanı düşünün, 5 yıllığına seçilmiş. Seçimi yenilediğinde kendi seçime gidecek ama bir daha aday olacak mı olmayacak mı belli değil. Aday oldu seçilecek mi seçilmeyecek mi belli değil. Meclis seçimi kararını alabilir mi. Alamaz. Keyfi yapabilir mi bunu. Yapamaz. Eğer keyfi uygularsa müeyyide getirmiş. Sende de seçime gideceksin diyor. O riskleri göze alıp o da seçime gidecek" ifadesini kullandı
'BU SİLAHI ATEŞLERSEN KENDİN DE VURULACAKSIN'

Bakan Bekir Bozdağ, "Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi seçimlerini yenileme kararını almak suretiyle Cumhurbaşkanı seçimini yenileme hakkı veriyor. Bugün Meclisin dolaylı da olsa Cumhurbaşkanı seçimini yenileme hakkı yok. İkisine de iki tane silah veriyoruz. İkisine de diyoruz ki; bu silahı ateşlersen kendin de vurulacaksın. Bunu kullanmayacaksın, eğer kullanırsan aynı sonuca sende muhatap olacaksın. Bu güçleri tek elde toplayan bir sistem kurmuyor, tek adamlığın asla kurulamayacağı bir düzen inşa ediyor" diye konuştu.
'FETÖ'NÜN HSYK'DA GÜÇ SAHİBİ OLMASININ NEDENİ CHP'DİR'

"Ben Adalet Bakanıyım. Ben HSYK'nın da aynı zamanda başkanıyım" diyen Bozdağ, "2010 Anayasa değişikliği ile Danıştay, Yargıtay, Adalet Akademisi Genel Kurulu ve hakim ve savcıların her birerinin kurul üyeliği için sadece bir adaya oy vererek seçim yapacağına dair düzenleme yaptık. Ama CHP bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Herkesin tek adaya üyelik için oy vermesi kuralının da iptalini talep etti ve Anayasa Mahkemesi bu kuralı iptal etti. Biz bunu getirirken yargının en üst idari kurulu olan HSYK'nın tek bir görüşün, gücün, anlayışın eline geçecek, geçmesini önleyecek bir sigorta olsun diye getirdik. Onun için koyduk, çoğulculuk olsun, herkes bir kişiye oy verirse böylece çok farklı kişiler kurula seçilir ve kurul bir görüşün bir anlayışın, bir yapının, örgütün falanın, filanın eline geçmez, geçmesine izin vermez diye biz bir düzen kurduk. Ama götürdüler, iptal ettirdiller ve ortaya çıkan çarpıklığın sorumlusu bunlardır. FETÖ'nün HSYK'da güç sahibi olmasına ve oradan Türk yargısını etkilemesine imkan ve fırsat veren zeminin doğmasına neden olan bu CHP'dir. Ben dün bunu söyledim herkes ayağa kalktı. Biri bu olmadı desin, yalan desin. CHP, Anayasa Mahkemesi'ne götürmedi mi kardeşim. İptal ettirmedi mi, ettirdikten sonra bu seçim olmadı mı. Bunların hepsi doğrudur. FETÖ'nün trolleri, itleri bir yandan... Affedersiniz kusura bakmayın. Öbür taraftan başkaları bir yandan, iki gündür saldırıyorlar. Aman Allahım neler söylüyorlar. Ama biz bu gerçeği söyleyeceğiz" dedi.
"HAYIRCILAR ALMANYA, FETÖ, DEAŞ, KANDİL EVETÇİLER CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN, BAHÇELİ'

Bozdağ, "Bir yandan evet çıksın diye propaganda yapanlar var. Bir yandan da hayır çıksın diye propaganda yapanlar var. Öte yandan da evet veya hayır kararını verecek hakem olan aziz milletimiz var. Şimdi 'hayır'ın propagandasını yapan ve hayır çıksın diye çalışanlara bir bakmamız lazım. Almanyası, Avusturyası, Hollandası, Belçikası, İsviçresi... Hep beraber 'hayır'ın propagandasını yapıyorlar resmi kanallarda. Hayır propagandası yapanlara her türlü kolaylık, destek. Türkçe çıkan gazeteler. Televizyon programları vs. Öte yandan Kandil'de PKK, FETÖ, DEAŞ ve diğer bilimum terör örgütleri. Ve onların yanında HDP, CHP, İşçi Partisi gibi bazı partiler. Şimdi evet çıksın diye çalışanlar ve propaganda yapanlar kim diye baktığımızda; Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Başbakanı Binali Yıldırım, muhalefet liderleri sayın Devlet Bahçeli, sayın Mustafa Destici. Partilere baktığımızda Ak Parti, Büyük Birlik Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi. Ve Saadet de tabanını ben bu alana yazıyorum. Bizim gittiğimiz hedef önemli, gittiğimiz yol önemli. Kimlerle yoldaş olacağımıza hep beraber karar vereceğiz. Herkes sevdiğiyle beraberdir. Biz kimlerle hangi yolda, niçin kol kola girdiğimize bakmamız lazım. Biz aziz milletimize diyoruz ki evet diyenlen bunlar, vicdan terazinizin bir tarafına koyun. Hayır çıksın diye uğraşanlar bunlar, vicdan terazinizin bir tarafına koyun, bu milletin yararına olan karar neyse tartın ona görev verin. Avrupası, terör örgütleri, Türk Milleti ve Türkiye Devleti'nin lehine bir nefes alabileceğine ben inanmıyorum" şeklinde konuştu.
 

DHA