Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Adem Akıncı tarafından hazırlanan 160 sayfalık iddianamede, firari şüpheli Kurmay Yarbay Ömer Ergenekon komutasında Kara Harp Okulu Komutanlığı'nda görevli 27 subay adayı kursiyer ile bir erin Ulus'taki Türk Telekom binasını işgal ettikleri anlatıldı.
KARŞI KOYAN OLURSA VURURUM
İddianamede, darbeci askerlerin 15 Temmuz gecesi saat 22.17 sıralarında Türk Telekom binasın geldikleri belirtilerek, 'Darbeci askerler, özel güvenlik görevlisi ve nöbetli çalışanları silah zoruyla kelepçe takmak suretiyle etkisiz hale getirdikleri, kamera sistemlerini kapalı konuma getirmeye çalıştıkları, devamında şüpheli Ömer Ergenekon tarafından silah zoruyla toplanan, görevlerinden alıkonulan ve hürriyetleri kısıtlanan personele 'bu saatten itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur, herkes burada duracak, 2'şer, 3'er burada asansörle indirip sizi salıvereceğiz, eğer karşı koyan olursa vururum. Bir daha söylemeyeceğim, anlamayan var mı' şeklinde bağırdığı ve saat 22.44 sıralarında darbe yapıldığına ilişkin bildiri okunduğu' anlaşılmıştır denildi.
SAAT 3.42'DE EMNİYET GÖREVLİLERİ MÜDAHALE ETTİ
İddianamede, darbe bildirisinin okunmasının ardından personelin bir kısmının salıverildiği ancak teknik personel ve güvenlik görevlilerinin kelepçelenerek, saat 23.47 sıralarında A blok zemin katta bulunan mescide indirildikleri ve burada tutulmaya devam edildikleri belirtilerek şu ifadelere yer verildi: 'Bu süreçte şüpheliler tarafından Türk Telekom binasında bulunan sistemler kapatılmaya çalışıldı. Güvenlik kameralarının görüntüleri silinmeye çalışıldı. 16 Temmuz saat 03.42 sıralarında İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından binaya müdahale edilerek, A blok giriş katta bulunan şüphelilerden ikisi gözaltına alındı ve mescitte alıkonulan Türk Telekom çalışanları kurtarıldı. Saat 04.19'da özel harekat timi binaya müdahale ederek diğer askeri personel gözaltına alındı.'
İKİ KİŞİYİ REHİN ALIP, BİRİNİN KIYAFETLERİNİ GASP ETTİ
İddianamede, şüpheli Kurmay Yarbay Ömer Ergenekon'un, emniyetin müdahalesi sırasında Türk Telekom personeli Hüseyin Sercan Kocaman ve Semih Ecevit Özkan'ı silah zoruyla rehin alarak, bu kişilere ait 06 UB 996 plakalı araçla kaçtığı belirtildi. Ergenekon'un üzerindeki kıyafetleri değiştirdiği de belirtilerek, 'Şüpheli Ömer Ergenekon şikayetçi Semih Ecevit Özkan'ın üzerinde bulunan kıyafeti yağmalayarak şikayetçileri Kara Harp Okuluna kadar götürdüğü ve burada araçtan inerek Kara Harp Okuluna giriş yaptığı, Semih Ecevit Özkan ve Hüseyin Sercan Kocaman'ı burada serbest bıraktığı anlaşılmıştır' denildi.
SATILDIK, ÇOCUKLARI POLİS ALDI
İddianamede müşteki sıfatıyla ifadesine yer verilen Semih Ecevit Özkan, Ömer Ergenekon'un kendi üzerinde bulunan tişörtü vermesini istediğini, Ergenekon'un üzerinde bulunan tişörtü de kendisine verdiğini ve bunu giymesini istediğini belirtti. Özkan, Kara Harp Okuluna Ergenekon'u bırakmalarının ardından olay yerinden kaçtıklarını dile getirerek, Ergenekon'un araç içerisindeyken 1-2 kez telefon ile görüştüğünü belirtti. Kiminle görüştüğünü bilmediğini sözlerine ekleyen Özkan, Ergenekon'u karşı tarafla görüşürken ne durumda olduklarını sorduğunu, ayrıca “Satıldık, çocukları polis aldı. Ben tesisatımı atarak kaçtım, Harp Okuluna gelmeye çalışıyorumö dediğini anlattı.
3'ER KEZ MÜEBBET HAPİS CEZALARI İSTENİYOR
İddianamenin kabul edilmesi halinde şüpheliler, 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 22.5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
