AKDENİZ Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yakınçağ Tarihi Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi Diren Çakılcı'nın Osmanlı arşivlerinde yaptığı araştırma, Hollanda ile 134 yıl önce konsolosluk krizi yaşandığını ortaya çıkardı.
Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde 2 aylık tarama yaptığını belirten Diren Çakılcı, Hollanda ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 134 yıl önce konsolosluk krizi yaşandığına dair belgeler bulduğunu söyledi. Hollanda'nın 19'uncu yüzyılda Hint Okyanusu'ndaki adalarda kurduğu sömürgelerdeki ekonomik, sosyal ve askeri durumunu anlatan Osmanlı Şehbenderi (konsolos) raporları üzerine çalışmalar yaptığını kaydeden Çakılcı, “Arşiv belgelerinde Hollanda'nın bir Osmanlı diplomatının tayini konusunda 134 yıl önce de sıkıntılar yarattığı yer alıyor. Hollanda'nın bugün Türk bakanlarına uyguladığı tutumun, 134 yıl önce yaşananlarla benzeştiğini düşünüyorum" dedi.
FAHRİ KONSOLOS KABUL EDİLMEMİŞ
Hollanda'nın 1857 yılında antlaşmayla, Osmanlı Devleti'ne Amerika ve Hint taraflarındaki sömürgelerinde konsolosluklar kurma izni verdiğini dile getiren Çakılcı, İkinci Abdülhamit'in tahta geçmesiyle Osmanlı'nın 1883 yılında Hollanda'nın sömürgesi olan Batavya'da (Endonezya'nın başkenti Jakarta) başkonsolosluk kurmak istediğini söyledi. Halife unvanı da bulunan İkinci Abdülhamit'in söz konusu ülkede sayısı 10 bini bulan Osmanlı tebaası ile milyonlarca Müslüman ahaliyi korumak için böyle bir karar aldığını kaydeden Çakılcı, “İkinci Abdülhamit, Osmanlı maliyesinin uygun olmaması nedeniyle merkezden bir konsolos göndermek yerine o bölgede yaşayan ve ticaretle uğraşan Hazarzade Seyyid Aziz Efendi'yi fahri konsolos olarak tayin etti. Ancak Hollanda, bu fahri konsolos tayinini onaylamadığını Osmanlı'ya bildirdi. Arşivlere göre ret gerekçesi, görevlendirme yazısının içeriğinin kabul edilemeyecek olması. Belgelerde Osmanlı dışişleri bakanlığı bürokratlarının bu duruma anlam veremedikleri belirtiliyor" dedi.
İLK KONSOLOS
Diren Çakılcı, Osmanlı bürokratlarının, Hollanda'nın fahri konsolosa onay vermemesinin asıl sebebini sömürge topraklarında Osmanlı ve halife temsilcisinin varlığını istemediklerine ait ifadelerinin belgelerde yer aldığını söyledi. Hollanda ile yapılan görüşmelerde itirazın konsolosluk beratına olmadığı, itirazın tayin edilen konsolosun şahsına yapıldığı, ancak esas sebebin bölgede hiçbir Osmanlı temsilcisinin mevcudiyetinin kabul edilmek istenmemesi olduğunun Osmanlı iç yazışmalarında açıkça görüldüğünü vurgulayan Çakılcı, şöyle devam etti:
“İkinci Abdülhamit, 1883 yılında fahri konsolos atamak yerine mali yapı çok da uygun olmamasına rağmen Hollanda'nın tutumunu göz önüne alarak o coğrafyadaki Müslümanları başsız bırakmamak gayesiyle muvazzaf bir başkonsolos atadı. Bugün Malezya, Endonezya, Singapur, Yeni Gine ve Brunei Sultanlığı ülkelerinin kurulu olduğu adaları kapsayan ve o tarihlerde milyonlarca Müslümanın yaşadığı bölgeye böyle bir görevlendirmenin yapılmasının, bölgedeki Müslümanlarca sevinçle karşılandığı kayıtlarda görülüyor. Başkonsolos olarak tayin edilen kişi Ali Galip Bey'dir. Hollanda Osmanlı ile 1857 yılında imzaladığı antlaşma nedeniyle bu atamayı kabul etmek durumunda kaldı."

DHA