CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Reza Zarrab'la ilgili konuştu. Zarrab'ın casus olduğuna dair dosyayı MİT'in 18 Nisan 2013'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakınlarının Man Adası'nda şirket kurduğu ve para transferi gerçekleştirdiklerine dair iddialarını da yineledi.

[old_news_related_template title="Kılıçdaroğlu'ndan yeni soru! 'Sevgili Erdoğan gözlerinden öperim...' dedi ve ekledi" desc="CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu haftaki parti grup toplantısını 'kadınların seçme ve seçilme haklarını elde etmesinin 83. yıldönümü' nedeniyle, kadınlarla bir araya gelerek Ankara Spor Salonu'nda yaptı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmasında, geçtiğimiz hafta açıkladığı belgelerle ilgili, 'Sevgili Erdoğan, gözlerinden öpüyorum seni. Oğluna sor, damadına sor, dünürüne sor. Ben bunların hepsini biliyorum. Sevgili Erdoğan, doktoru yanına al. Enişten Ziya İlgen'in Man Adası'nda şirketi var mı? Enişte, Man Adası'nda niye şirket kursun? Bunları bileceksin. Bu şirketin sermayesi nedir?' dedi. CHP lideri belgeleri Zarrab'a kimin verdiği konusunda ise, 'Devletin gizli bilgilerini Zarrab'a bakanların sattı; MİT uyardı, haberin vardı' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/kilicdaroglu-880-2.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/kilicdaroglundan-onemli-aciklamalar-20-2118866/"]

Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının veya kendisinin bir adaya para naklettiği veya o adada veya başka yerde, dünyanın başka noktasında hesaplarda parasının olduğunu iddialarıyla yaklaşık 1 haftadır Türkiye’nin önünde durduğunu hatırlatan Soylu, şunları söyledi:

“Şimdi bir haftadır sürekli olarak bunu farklılaştıran, bu lafın odağından ayıran ve meseleyi başka bir noktaya taşımak isteyen, kah Sarraf dosyası üzerinden Türkiye’yi yargılamaya çalışan, sonra da güya vicdanı varmış gibi de bir tablo ortaya koymaya çalışan bir çirkefle karşı karşıyayız; çok net söylüyoruz. Biz 15 Temmuz’u yaşadık, 17-25 Aralık darbesini yaşadık, Gezi olaylarını yaşadık ve 48-49 yaşında bir adamım, 28 Şubat’ı yaşadık, hiçbirisinden de korkmadık ve ürkmedik. Ve şunu çok net bir şekilde, 28 Şubat’ta da ben siyaset yapıyor idim, İstanbul’da ilçe başkanıydım, daha sonra da il başkanıydım. Ben hayatımda böyle bir rezillik ve hayatımda böyle bir tehditkar üslup görmedim. Şimdi buradan Kılıçdaroğlu hiçbir yere kaçamaz, çok açık şekilde altını çizerek söylüyorum; o Man Adası’nda veya herhangi bir adada veya herhangi bir yurt dışında Cumhurbaşkanının veya yakınlarının paralarının olduğunu ispat etmezse biz onun boğazına ne takacağız o görecek, hangi çıngırakları takacağız, öyle yok. Hem iftira edeceksiniz, hem ondan sonra da birtakım hakaretlerde bulunacaksınız, ondan sonra da kenara çekileceksiniz. Bunu yapabilmek mümkün değildir, bunu çok net söylüyorum. Görecekler, siyasetin nasıl yapıldığını. Demokrasiyle, hukukun üstünlüğüne hakaret edeceksiniz, Türkiye’de milletin reyine ve oyuna hakaret edeceksiniz, sandığa hakaret edeceksiniz, ondan sonra da adam gibi dolaşacaksınız. "

İHA