“Kuruluşundan buyana SÖZCÜ’nün iki temel özelliği var. Bunları savcı da hakim de bilir, iktidar da bilir. Bu özelliklerin birincisi Atatürk ve cumhuriyet değerleri, ikincisi de FETÖ’cülerle ilgili en güçlü, en etkili mücadeleyi veren yayın organı olmasıdır. Böyle bir tabloda bu davanın devam etmesi Fetullah Gülen’in elini ovuşturarak bu tabloyu seyretmesine sebep olur.
‘DAVA SAMİMİYET TESTİDİR’
Eğer birileri FETÖ’ye yardım etmek istiyorsa SÖZCÜ gibi davaların sayısını artırsın. FETÖ ile gerçekten mücadele etmek istiyorlarsa bu iftiraları derhal ortadan kaldırmalılar. Bu durum hızla temizlenmesi gereken bir ayıptır. Burak Akbay niye böyle bir tehdidin altında kalsın? Dün FETÖ ile ticari ilişkiye girenler, birlikte oturup kalkanlar, gazetecilik yapanlar bugün iktidarın koruması altında. Mücadele eden SÖZCÜ ise baskının altında. FETÖ ile mücadele adına bir ayıptır. Bu meseleler çözülmeden FETÖ ile mücadele ediyoruz diyen iktidarın hiçbir sözü samimi değildir. SÖZCÜ davası iktidarın ve yargının FETÖ ile mücadelesinde bir samimiyet testidir.”
‘YANDAŞLAR BİLE İSYAN EDİYOR’
CHP’li Muharrem Erkek ise şu yorumu yaptı:
‘’SÖZCÜ hakkında, FETÖ ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle bırakın iddianame hazırlanmasını, soruşturma açılması bile abesle iştigaldir. Bu dava tam olarak bir kumpastır. Ergenekon, Balyoz, Oda TV, Askeri Casusluk nasıl bir kumpassa bu dava da öyledir. Üstelik davanın dayandığı ayaklar tümden sakat. FETÖ liderinin dizinin dibinden ayrılmamış, onun sofralarında oturmuş, gazetelerinde yazı yazmış kişiler yalan yanlış şeyler söyleyecek, bu sözler üzerinden SÖZCÜ Gazetesi’ni FETÖ ile ilişkilendireceksiniz. Bunun akılla mantıkla izahı olamaz. Yandaşlar bile isyan ediyor. Burak Akbay her soruya yanıt veriyor, gerçekleri açıklıyor. Kaldı ki SÖZCÜ denildiği zaman, akla FETÖ ile mücadele gelir, Atatürkçü çizgi gelir. SÖZCÜ’yü FETÖ’cü ilân etmenin tek bir yapı ve gruba yararı vardır, o da FETÖ’dür. Unutulmasın ki siyasi davalar, kumpaslar er ya da geç çöker. Bu da çökecektir.’’
