Türk Nöroloji Derneği'nin düzenlediği 53. Ulusal Nöroloji Kongresi Antalya'da yapıldı. Türkiye'den ve dünyanın pek çok ülkesinden kongreye katılan nörologlar, nöroloji alanındaki son gelişmeleri paylaştı.

[caption id="attachment_2134695" align="aligncenter" width="880"]Türk Nöroloji Derneği'nin düzenlediği Nöroloji Kongresi, alanında uzman hekimleri ağırladı. Türk Nöroloji Derneği'nin düzenlediği Nöroloji Kongresi, alanında uzman hekimleri ağırladı.[/caption]

Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, migrenin belirtileri, tedavisi ve tetikleyicileri konusunda bilgiler verdi.

YENİ İLAÇ UMUDU

Migren için yeni ilaçlar konusunda beklentimiz var. Bu ilaçlar şimdiye kadar kullandığımız ilaçlardan farklı. Bunlar hem atak tedavisinde kullanılabilecek, hem de atak gelişimini engelleyici, koruyucu tedavi dediğimiz tedavi etkinliğini gösterebilecek ilaçlar. Bunlar 'enjektable' dediğimiz, yani iğne formatında ayda bir yapılması öneriliyor. Bunlar sık atak geçiren ve atağın günlük yaşamı bozduğu hastalar için kullanılmasını uygun bulduğumuz ilaçlar. Henüz çalışmalar sürüyor. FDA onayları yok henüz çünkü Faz 3 çalışmaları devam ediyor. Ama bu çalışmaların iyi gittiğini söyleyebilirim. İlacın Türkiye'ye 2019 yılında gelmesi planlanıyor.

MİGRENİ NELER TETİKLİYOR?

Migren pek çok şeyle tetikleniyor; çok ya da az uyku, stres, hava basıncı değişiklikleri, uçak yolculukları, adet dönemleri, hormonal değişiklikler, hormon ilaçları ve şarap, peynir, bazı deniz ürünleri gibi bir takım yiyecekler. Ama bunlar bireysel farklılıklar gösteriyorlar. Yani her hastada aynı durum aynı etkiyi ortaya çıkmıyor. Hastalar migrenlerini hangilerinin tetiklediğini fark ediyor ve onlardan kaçınıyor. Hastalarımıza kendi migrenlerini tanımalarını öneriyoruz. Örneğin hareketli bir film izledikten sonra ya da bir eğlence kulübünde vakit geçirdikten sonra da ses ve ışığa bağlı olarak migren tetiklenebilir.

BAŞ AĞRISI MI MİGREN Mİ?

[caption id="attachment_2057685" align="aligncenter" width="880"]Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, migrenin en tipik belirtilerini sıraladı. Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, migrenin en tipik belirtilerini sıraladı.[/caption]

Her baş ağrısı migren değildir. Ama migren çok sık bir baş ağrısı nedenidir. Bize gelen hastaların hemen hemen yüzde 60-70'i "Başım ağrıyor çünkü sinüzitim var" diyor. Sinüzit, akut dönemler dışında bir baş ağrısı nedeni değildir. Bu, halk arasında çok yaygın bir inanıştır. Sinüzit sadece atak yaparsa, bir enfeksiyon geçirme durumu olursa baş ağrısı yapar. Ama aslında insanların başka sebeplere yordukları pek çok ağrı migren kaynaklıdır.

Migrenin çok tipik özellikleri vardır: Ağrı belirli bir süreyi aşar; hiçbir migren ağrısı erişkinlerde, 30-45 dakikada geçmez. Hasta uyumuyor ve tedavi almıyorsa, ağrı süresi 4 saati aşar. Bu ağrılar zonklayıcı ağrılardır, orta şiddetlidir, ayakta geçirmeyi çok kez engelleyebilir, bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyeti yaratır ve yarım baş ağrısı olur. Görülme oranı ise sıktır. Ömrü boyunca bu belirtileri yaşadığı 5 atak yaşamış olması da yeterlidir, migren diyebilmemiz için.

Hastalarımıza migren tanısı için 3 soruluk basit bir test yaparız:
1- Başınız ağrıdığında mideniz bulanır mı ya da kusar mısınız,
2- Ağrınız ses ve ışıkla şiddetlenir mi ağrı,
3- Hayatınızda en az 1 gün, bu ağrı yüzünden işe ya da okula gidemediğiniz oldu mu?

Eğer hasta bunlardan en az 2'sine "Evet" diyorsa bu ağrı yüzde 90 migren ağrısıdır. Gerçekten basit ama etkili bir testtir.

Bir hastaya migren tanısı koyabilmek için, baş ağrısı yapabilecek diğer tüm nedenleri elememiz gerekiyor. 50 yaşından sonra ortaya çıkan ya da bir enfeksiyon sonrası daha önce hiç yaşamadığı çok şiddetli bir baş ağrısı varsa bunlar migren değildir. Migren 20-40 yaş aralığında ortaya çıkar ve birbirine benzeyen sık yaşananlar ağrılardır. Başka hiçbir nedene bağlayamadığımız tekrarlanan baş dönmelerini de migrenle ilişkilendirebiliriz. Ayrıca göz üstü ve alın bölgesindeki ağrı çok tipiktir. Hastalar atak sırasında genelde şakaklarını ovuştururlar. Kimi hasta uyuyarak kimi hasta ise soğuk bantlarla atakları geçirmeye çalışır.

Bir de stres tipi baş ağrısı var. Bu ağrı ise her yaşta görülebilir. Stres tipi baş ağrısında, boyunda kasların tutulduğu, iki taraflı alın bölgesinde görülen ağrılardır. Ancak bunlar migren gibi tek taraflı ve zonklayıcı değil, bulantı yapmaz, ışık ve ses hassasiyeti yaratmaz, günün ilerleyen saatlerde ortaya çıkar. Basit bir ağrı kesici ya da kas gevşetici alınabilir. Eğer stres faktörü sürekli varsa, psikiyatrik alanlardan yardım alınabilir.

AĞRI KESİCİLER NASIL KULLANILMALI?

Aşırı ağrı kesici kullanımına bağlı gelişen baş ağrıları da var. Migren tanısı almamış, çok yoğun ağrı kesici alan ve sonunda da her gün başı ağrır hale gelmiş insanlarla karşılaşıyoruz. Bir ilaçta kötü kullanım nedir? Bir hasta 3 ay boyunca, ayda en az 15 gün ağrı kesici kullanılması ağrı kesicinin kötüye kullanımıdır. Burada hastanın ağrıyı önleyen tedaviye yönelmesi önemlidir. Ayrıca sık ilaç almak migren ataklarını tetikleyen faktörlerden biridir.

KADINLAR ŞANSSIZ

Migren kadın hastalığıdır daha çok. Türkiye ortalaması yüzde 16'larda. Kadınlarda yüzde 25. Yani her 4 kişiden birinde var. Kadınlardaki bu oran erkeklerin 3 kat fazla.

ÇOCUKLARDA MİGREN VAR MI?

Çocuklarda görülme oranı daha az. Ergenliğe ulaşmamış çocuklarda yüzde 5 görülme oranı var, ergenlikte ise yüzde 10. Çocuklarda da migren tetikleyicileri aynı ama en önemli etken genetik. Genelde migren hastalarının genetik yatkınlığı oluyor.

[old_news_related_template title="Migrenle savaşta yeni tedavi: Yüzde 50 başarı" desc="İngiltere'de bulunan King's College Hospital'da çalışan bir ekip, migren tedavisinde önemli bir tedavi şekline ulaştıklarını açıkladı. Bilim insanları bu yeni tedavinin hem nöbet sayısını hem de ağrıların şiddetini azalttığını belirtti." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/migren.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/saglik/migrenle-savasta-yeni-tedavi-yuzde-50-basari-2115468/"]