Albert Einstein'ın ünlü izafiyet teorisinin odağındaki yerçekimsel dalgalar ve ortaya çıkardıkları ışık, dedektörler aracılığıyla ilk kez doğrudan algılanabildi.
Uzaybilimciler, böylece altın ve platin gibi ağır kimyasal elementlerin nötron yıldızlarının bu şekilde çarpışarak birleşmeleri sonucu evrene yayılabildiğini de ortaya çıkardı.
Yerçekimsel dalgalar, birbiriyle çarpışan kara delikler ve yıldız çekirdeklerinin çökmesi gibi evrendeki şiddetli olaylar nedeniyle uzayzamanın dokusunda görülen kıpırtılar anlamına geliyor. Uzaydaki bu dalgalar araştırılarak, "Büyük Patlama"nın ve geçmişin izleri aranıyor.

notrol-yildiz-carpismasi

"HEPİMİZİN BEKLEDİĞİ ANDI"

Büyük buluşun odağındaki dalgalar, ABD merkezli LIGO laboratuarı ile İtalya'daki Virgo adı verilen dedektör aracılığıyla, 17 Ağustos'ta ölçümlendi.
Kaliforniya eyaletindeki LIGO Laboratuarı'nın başkanı David Reitze, "Bu hepimizin beklediği andı" dedi.
LIGO'nun dedektörü, evrendeki kozmik sarsıntı ve çarpışmalardan oluşan yerçekimsel küçük dalgaları tespit etmesi amacıyla, ABD'nin Louisiana eyaletindeki boş ormanlık bölge Livington'a yerleştirilmişti.
İki yıl önce güncellenerek geliştirilen bu dedektör, dört kez kara deliklerin çarpışmasını algıladı.

YILDIZLAR NASIL ÇARPIŞTI?

Bahsedilen çarpışma, NGC 4993 adı verilen galakside, yaklaşık 1000 milyar kilometre uzaklıktaki Hydra Takımyıldızı'nda gerçekleşti.
130 milyon yıl önce, daha dinozorlar Dünya'da dolanırken yaşanan çarpışma o kadar uzaktaydı ki, yerçekimsel dalgalar ve ışık sadece bize kadar ulaştı.
Dev yıldızların patlaması anlamına gelen Süpernova sırasında uzaya yayılan kalıntı çekirdekler, bu yıldızları oluşturdu.
Bu yıldızlar 30 km'den büyük olmasa da, kütleleri Güneş'ten yaklaşık yüzde 20 daha fazla. Üstelik bir çay kaşığı boyutunda olanlar bile, milyarlarca tonluk kütleye sahip.
Süpernova sırasında yıldızların atomlarında proton ve elektronlar birleşerek tamamen nötronlardan oluşan nesneler yaratıyor. 'Nötron yıldızı' tanımı da buradan geliyor.